bugün

geceleri aynı yatakta uyumak,
iki kişinin aynı anda sinirlenmemesi,
karşı tarafın hatalarını görmezden gelme ve fark ettirmeden telafi etme.
peki karıcım, haklısın karıcım.
sevgi, saygı, güven ve sadakat olduğu zaman mutluluk yakalanabilir. he bu işin manevi boyutu. bir de iyi bir gelir lazım, evet.
ne olursa olsun ayrı yataklarda uyumamak.
ne olursa olsun gece seksini ihmal etmemek.
erkeğin, kadın yönetebilme sanatını bilmesinden geçer. kadın zaten bu sanatı çook küçük yaşlardan beri bilmektedir.
yolunda giden cinsel hayat. Ne olursa olsun ayrı yatmamak.
yeri geldiğinde susmayı bilmek..
hemcinsinle evlenmek.
Sonsuz bir saygı çerçevesinde yaşanması gereken "eşit ilişki"dir kanımca.

Not: Bekarım.
saygı....
kişiler evlenmeden önce evliliğin hep iyi taraflarını görürler. "hafta da bir kaç gün yemeğe çıkarız. sonra sinema, tiyatro, sosyal aktivitiler. paso sevişiriz değil mi canım" gibi hayaller kurarlar. belli bir süre hayalleri olur. maksimum 6 ay. sonrasında geçim derdi. devamında "ulan acaba ben bu kadını/adamı tanıyamamışmıyım" gibi düşünceler gelir akla. özetle mutlu evlilik pek yoktur.
Mutlu evliliğin sırları değil, herkesçe bilinen ve belirli konularda eşten eşe değişen kuralları vardır. Sırları değil kuralları, insan ilişkileri ve insan psikolojisini öğrenmeye çalışmak gerekir.
şans işi.
kader işi.
kısmet işi.
dengini bulan'da bulamayanda bu sırrı çözememiş.
sorunların bir kağıda yazılarak üzerinde konuşulması. konuşup fikir alışverişi yapıp da çözülmeyecek sorun yoktur.

bir taraf konuşulamayacak kadar büyük hata yapmışsa bunun karşılığında bir diyet istemeli. her hatanın bir bedeli vardır.
birbirine alan bırakmaktır.
arkadaşlığın çok uzun yıllar sürmemesinin sırrı/#13413043 *
boşuna meraklanmayın.henüz bir sırdır.
Evlenmemek.
dilsiz bir hatun bulmaktır.
çükünü önüne gelene kaldırmayacak kadar şerefli bir erkek.

varsa tabi.
şöyledir;

Çocuk dedesine sormuş.. Dede, nenem ile kaç yıldır evlisiniz ? - 40 yıldır evlat demiş dede. - Peki ama dede, ben sizi hiç kavga ederken görmedim bunun sırrı nedir? - Otur evlat anlatayım. Evlat biz ninen ile evlendiğimizde elde avuçta bir şey yok,kimsemde yoktu. Ben neneni bizden oldukça uzaktaki köyden aldım,nikahımız kıyıldı, benim at arabasına nenenin üç beş eşyasını attık ve bizim köyün yolunu tuttuk. Yolda benim atın ayağı sürçtü ve tökezledi. -Ben "bu bir" dedim. Devam ederken bir daha tökezledi, -Ben yine "bu iki" dedim. köye de daha epey yolumuz vardı, bizim atın ayağı bir daha tökezleyince "bu üç" dedim ve çektim belimden silahı, atı orada vurdum. Ben atı vurunca nenen başladı bana söylenmeye. "Biz şimdi nasıl gidiceğiz, niye durup dururken atı vurdun. Sen de hiç akıl yok mu? Bu eşyaları nasıl götüreceğiz? " - Ben de döndüm nenene ; "Bu bir" dedim. O gün bugündür, gül gibi geçinip gidiyoruz…
saygıdan geçiyor. karşındakini saydigin zaman her anlamda sevginin kapısı aralaniyor. kadın cilveli erkek cilveyi seven olmalı. para sıkıntısı olmamali.ve sevmeyi sevilmeyi sevmek çok önemli.
ps: kendi evliligimden biliyorum.
Sevgi, saygi ve sadakat.
budur: http://www.uludagsozluk.com/e/26390976/