bugün

kuran yoluna göre meali: ''kâfirlerle savaşa girdiğinizde hemen öldürücü darbeyi vurun, nihayet onları çökertince esirleri sağlam bağlayın (kaçmamaları için tedbir alın). sonra ya karşılıksız bırakırsınız yahut bedel alarak; ta ki savaş ağır yüklerini indirsin (sona ersin). işte böyle; allah dileseydi onları bizzat cezalandırırdı, fakat sizleri birbirinizle denemek istiyor. allah, yolunda öldürülenlerin amellerini asla boşa çıkarmayacaktır.'' bu şekilde olan ayettir.

kaynak : http://kuran.diyanet.gov.tr/Kuran.aspx#47:4
kafa kesmenin ve işkencenin açıkça yer aldığı, ülkemizin tatlı su müslümanlarının bilmediği ayet.
tefsir okumayan ateist gavatların yorumlamaya çalıştığı ayet. şimdi bu eleştiren arkadaşlar genelde ırkçı da oluyorlar. bizim ataların ''taş üstünde taş, baş üstünde baş kalmayacak'' dediklerini unutuyorlar herhalde.

ayetin ne zaman, hangi koşulda indiğini bilmeden hemen saldırmak zaten cahil birinin yapacağı iştir.

elmalılı tefsiri;

4- Öyle olunca o küfredenlerle savaşla karşılaştığınız vakit. Hemen boyunlarını vurmaya bakın. "Boyunlarının köküne vurun da vurun, öldürün. Ta onların kuvvetlerini kırdığınız zaman, yani çok kırıp ordularının yarasını derinleştirdiğiniz, iyice alt ettiğiniz zaman, bağı sıkı basın, kalanlarını sağlam bağlayıp esir edin. Sonra da artık ya azad, ya fidye, yani muhayyersiniz ya lütfeder salıverirsiniz, yahut can bahası bir kurtuluş fidyesi alırsınız. Terdîd (iki ihtimalle anlatma)de aslolan gerçek ayrım olacağı için bu terdîdin zahiri, esir alındıktan sonra ya azad, ya fidyeden başka bir şey yapılamayacağını gösterir. O halde tutulan esiri öldürmek veya köle etmek nasıl caiz olur? Bundan dolayı Hasan-ı Basrî hazretleri gibi bazıları esir tutulduktan sonra öldürülmeyeceğini söylemişlerdir. Rivayet olunur ki Haccac'a böyle bir takım esirler getirilmişti. Hacac onlardan birini öldürülmesi için ibnü Ömer (r.a) hazretlerine gönderdi, ibnü Ömer hazretleri dedi ki; bize böyle birşey emredilmedi, Allah Teâlâ ancak ta onların kuvvetlerini kırdığınız zaman bağı sıkı basın, sonra da artık ya azad ya fidye, buyurdu. Fakat çoğunlukla âlimler demişlerdir ki imam (devlet başkanı) muhayyerdir.

eğer kur'an gerçekten soy kıracak kadar öldürmeyi emretseydi şu an yeryüzünde sizin gibi gavatlar olmazdı. keşke öyle olsaydı şahsen ben kur'anı çok merhametli buluyorum. yukarıdaki açıklamayı okuyan zaten ne demek istediğimi anlar.
kur'anda geçen kafa kesme meselesine gelince; dönemin şartlarında kılıç, ok vb. savaş aletleri olduğundan herhalde öldürmek için başka bir şey söyleyemezdi. burada eleştiri yapan babası belirsizler acaba müslümanların üzerine bomba yağdıran değil kafasını kesmek, vücudunun zerresinin bile kalmamasına yol açan o bombaları atan amerikalıları, israillileri medeni olarak mı görüyor?

sizin derdiniz adaletle, toplumsal ahlakla, barışla falan değil arkadaşlar. sizin derdiniz ve maksadını ''bugün nasıl bir orospu evlatlığı belirtisi göstersem acaba'' çabası. hadi iyi geceler.
yüce yaratan diyorlar, sonsuz merhamet sahibi diyorlar çıkıp biri de demiyor ki kardeşim burda savaş diyor , kafir diyor , boyun diyor , öldürün diyor , esir etmek diyor . ya şu kitabı hala bir yaratıcının yazdığına mı inanıyorsunuz.
Savasta dusmanina hosgoru goster deseydi sacma olurdu. Savas nedir, nasil yapilir?
Savaşta düşmanla karşılaşırsanız öldürün demiş ne var bunda elimiz armut mu toplayacaktı?

tam bir salaksınız ateistler, savaşta eşinizi çocuğunuzu bırakıp kaçarsınız siz.

sizi gidi hümanistler sizi.

hatta esir kavramı var, önünüze geleni öldürün demiyor size saldıranı öldür diyor.

üstelik esir tutulanları karşılıksız ya da karşılıklı serbest bırakın diyor, savaş bittiğinde.

öç almayın diyor!!!!

şu ayete laf atan katıksız şerefsizdir.

böyle bir savaş anlayışı nerede var dünyada?

okuyunca onurlandığım ve gururlandığım ayet her kur'an ayeti gibi.
adı üstünde savaşta iken...!
Savaşta.

Esirken kes demiyor.