bugün

aklıma gelenlerden ilki nüfustur. modern toplumlar nüfusu arttırma konusunda kronik sıkıntılar çekerken daha az gelişmiş toplumlarda aile planlaması gibi bi' mantık yok, tarım toplumunda toprağı işlemek için yeterli işgücüne sahip olma ihtiyacından ötürü nüfusa ihtiyaç vardı. bugün insan gücünün yerini tam olarak makineler alamamışken, fazla insan daha fazla işgücü, daha fazla işsizlik, daha fazla iş ortamı rekabeti ve emeğin ikame edilebilirliği nedeniyle işverenin elini güçlendirmekten başka bi' boka yaramıyor.

ama modern toplumun asıl sorunu, kendi sürdürülebilir hayatlarının devamlılığı için dünyanın geri kalan kısmının sömürülebilmesine kulak tıkaması, görmezden gelmesidir.

modern insanın en büyük problemi gibi, modern toplumun da en büyük probleminin subjektif olarak tanımlanmasını merak ediyorum işin aslı.
aralarındaki din tüccarlarıdır.
insan doğasına aykırı olması.
Bireylerine görev bilinciyle zorunluluk tabanlı yaptırdığı anlamsız ve ritüelleşmiş merkezi bağlantısal köleliği ilerici düşünceleri de arkasına alıp insanın doğasında bulunduğu için vazgeçilemez olarak tanıtması. Kısır döngü.