bugün

kendini bi bok zannetmesi.
"Zamanım yok" ünlemidir.
Hobisi yoktur, sevdiklerine zaman ayıramaz, dinlenemez, okuyamaz, spor yapamaz, kendini gerçekleştiremez.
Mızırdanıp durur...
Ama göbeğine yerleştirdiği koca kâse cipsi yiyip, angut dizileri seyredecek kadar zamanı vardır her daim.
Sadece tüketmek.
her yeri sarmış medya ve internet nedeniyle siyasi düşünce, ideoloji, psikoloji açısından kafaların karışık olması.

ama asıl sorun şu, kadın ve erkeği aynı ve eşit saymak. oysa baştan sona farklıdır kadın ve erkek.
Başkanlık.
görsel
Kendini modern olarak tanımlaması.
binlerce yıl önce mağarada yaşayan atalarının aksine fazla konformist olması. halbuki mağara iyidir, mağara serindir.
Gözünün doymaması.
gerçekliktir. gerçeklik algılarımızı kaybetmiş durumdayız. medyanın maruz bıraktığı enformasyonlar gerçek mi doğru mu çoğu kez bundan bile emin olamıyoruz. biri diyor yok askerlerimizi yakmadılar, diğeri diyor halepte gösterilen her şey yalan, her şey düzeldi. birinin montaj, kurgu, plan dediği şey bir diğerinin gerçekliği oluyor. buluşup görüşmek yerine birbirimize instagramda facebookta fotoğraf altından ayy canıım seni çok özledim diye mesajlar atıyoruz filan. öpüşmek işini bile sanal uygulamalara bırakıyoruz, robotla evlenmek isteyen insanlar türüyor, "her" filmindeki duruma evrileceğiz gidişat o yönde. sosyal medya ile şu bağımlısı olduğumuz illet ile asosyalleşip üstüne bir de tüm gerçeklik algımızı kaybediyoruz.
Kendine ait olması gereken zamanın başkalarının menfaat ve tasarrufu için zayi olması.
insan olmak yerine modern olmayı tercih etmiş olması.
(bkz: tarım devrimi)

tarım devrimi insanlık tarihinin en büyük aldatmacasıdır.

tarım devriminden önce avcı toplayıcılar yaşamak için en zor şartlara sahip çöllerde bile ortalama günde 3-4 saat çalışarak zengin, çeşitli ve sağlıklı olarak beslenebiliyorken (bir gün kuş avlayıp, diğer gün lahana veya incir yiyip sonra geyik avlayıp, ertesi gün balık ya da bilmem ne ağacının kökünü yiyorlardı) tarım devriminden sonra ve hatta günümüzde yani sanayi devriminden bile sonra asgari ücretli bir kimse 8-10 çalışıp ekmek ağırlıklı tahıl ile beslenebiliyor! ortalama yaşam ömrü ise hiçte o kadar kısa değildi (45-50). ayrıca o zaman insanlar şimdiki bir atletlerden bile daha sağlıklı ve güçlülerdi. tarım devriminin ertesinde yetersiz gıda ve besin eksikliğinden toplu ölümler olmuştur! çocuk ölümleri çağımızdaki gibi az olsa belki ortalama yaşam ömrü süresi çok daha yüksek olabilirdi.

peki ama öyleyse insanlar bu zorlukları ve eksik beslenmeden dolayı toplu ölümleri görünce neden tekrar avcı toplayıcılığa geri dönmemişler diye soranlara yanıt: o zamanlar bilgi aileden çocuğa geçiyordu. başka bir bilgi kaynağı yoktu. yani tarım a geçen anne ve babanız size zehirli bitkileri öğretmiyor, bizonları nasıl avlayacağınızı anlatmıyordu. buğdayı nasıl ekip sulayacağınızı anlatıyordu ve aileniz öldüğünde sizinde elinizde kalan ve çocuklarınıza anlatabileceğiniz tek bilgi buğdayla ilgili olanlardı doğal olarak. bu şekilde nesiller boyu devam etti bu durum. tarım devrimi bizim değil buğdayların başarısıdır. evcilleşenler buğday değil bizdik! çünkü bizler tarlalarımızın yanında evler kurup evlerin içine girip evcilleştik. daha önce çok önemsiz ve yetiştirilmesi çok zor olan buğday ise dünyanın her yerinde yetişmeye başlarken buğday hala doğadaydı yani bizim gibi evlerde yaşamıyorlardı. evcilleşmemişlerdi. diğer tüm rakipleri olan yabani bitkileri insanlara kestirdiler, daha çok güneş ve su aldılar! biz ise 2 ayak üstünde güneşin altında su taşıdık, vahşi otları kopardık, kuşlar yemesin diye nöbet tuttuk gece gündüz, tohumları daha derine ektik verimi arttırmak için çapa yaptık, toprağı belledik, daha fazla ektik ve ekmeye çalıştık vs.. gelecek seneyle ilgili tasalanmaya başladık! kaldı ki avcı toplayıcıyken yarını bile doğru düzgün düşünmez, tasalanmazdık artık 1 yıl sonrası için bile tasanlamaya başlandık: artık buradan sonra dönüş yoktu! bizler evcilleştik, tekrar avcı toplayıcı olamaycağız! tamam çok uzattım. özet geçiyorum. modern insanın en büyük sorunu tarım devriminin gerçekleşmiş olmasıdır. geriye de dönüş yoktur.
Stres.
kölelik.
insanın artık bir şeyi çıkarsız yapmaması, kibirle dolu olması, egoist olması daha o kadar çok problem var ki bu insanlığın başlangıcına kadar inebilir ama sadece çağımıza yormamak gerekir bence insanoğlunun içinde bulunan şeylerdir bunlar. Lanet yaratık insanoğlu.
etek traşıdır.
Kadimi ret etmesi.
Bu durum herşeyimizi bozdu.
Yemek alışkanlığı, uyku, çalışma düzeni, evlenme...
MateryalistLiğe bağlı nesnel ruhsuz yalnızlık.
ne kadar 'arkadaşın' olsa da yalnız olduğun gerçeği.. çıkar uğruna birbirini satan insanlar.. bitmek bilmeyen eski günlere hasret. hiçbir şey yapmadan mutlu olmayı beklemek.. hiç ölmeyeceği sanarak yaşamak. anın değerini bilmemek.. ıahhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhh
intihar
beynim ağırıyor
Modern olmayı çok yanlış anladık en büyük problem bu.
Sosyal medya dahası olamaz şu Instagramda hikaye paylaşma konusu mesela bunu yapan insan ya gerizekalı ya ilgiye aç.
Doyumsuzluk.

Daha iyi araba, daha iyi telefon, daha iyi o bu su diye gider.
tek tip olmasıdır.
düşünceler, giyim, yaşantılar, söylemler hep aynı.
söylemlerden ibaret olması. bakın facebook'a, twitera herkes koca koca laflar ediyor. ünlülerden veciz sözler paylaşıyor. herkes duyarlı, bilinçli. ama eylemsellik yok. dünyayı, toplumu dönüştürmek için kılını kıpırdatan yok. her şey beğenilmek için.
para ve beraberinde getirdikleridir efendim. kendileri hem her şeyi ulaşılmaz kılarken aynı zamanda her şeyi çok ulaşılabilir kılmaktadır.

beğendiğiniz bir ürünü ele geçirmek için saatlerinizi harcar, sonunda elinize geçen ürünün arızalı olma ihtimali de vardır.

ayrıca para insani ilişkileri de mahveder. parası çok olduğu, muhteşemlikler! içinde yaşadığı için bir insana zengin piç yaftasını yapıştırıp ondan nefret etmryr başlarsınız.

para sadece yukarıda yazılı şeyleri yapmadığı gibi insanları sınıflandırmayamda başlar. sınıflar hiyerarşik bir şekilde dizilir ve bu sınıfların kademesi arttıkça çalışma süresi azalırken kazanç artar. daha alt bir kademedeki birisi yarım gün boyuncs çalışsa da bir yılda aldığı para üst kademesindeki birinin aylık kazancına eşit olabilmekte.

bu yüzden kapitalizm mantıklı değil ve bir problemdir. en büyük problem olup olmadığı konusunu ise sizin çok kıymetli düşüncelerinize bırakıyorum değerli okurlar ve yazarlar.