bugün

Foucault'nun bir türlü göremediği morluklardır. Uykusuzluktan değil, herkesi uyutmaktan. Felsefe mi? Hayır. O zaman ne? Ben bilmem.
Kimsenin iplemediği ve tam olarak da bundan bahseden morluklardır. Kelimeler ve şeyler gerçekten neyi inşa eder? Ya da şunu sormak gerek: söylemin düzeni derken gerçekten bir düzenden mi bahsediyoruz? Foucault bilir, bize düşer mi bilmem.