bugün

milli eğitim bakanlığının raporuna göre aristo da dershanede eğitim vermiş. yani o da dershaneciymiş. o nedenle dershaneler kapatılamazmış.

--spoiler--
Dershaneler kapatılamaz, milattan önce bile vardı, Aristo dershane öğretmeniydi.
--spoiler--

not: kardeşim direkt söylesenize. dershaneler bizim para kapılarımız, onlardan kar elde ediyoruz. niye lafı çeviriyorsunuz. bunun için rapor yazmaya gerek yok ki.
eğer bu embesilin kastettiği kurslar ise, evet aristo belki kurs veren bir iş de yapmıştır. Ancak kurslar ile dershaneler aynı şeyler değildir. dershane dediğiniz saçmalık tamamen özel okul gibi birşeydir. Parasını verirsiniz ve diploma almadan ya sınav kazanmanıza ya da laylay yapmanıza yarayan yerden başka birşey değildir. hepsi para tuzağı. öne eğitimin kalitesini arttırın da sonra müfredat ile sınav içeriklerini uyşuturun ve sonra da herkese eşit hak sağlayın ondan sonra dershaneye gerek kalmasın.

ayrıca herkes üniversite okuyacak diye birşey de yoktur ki. herşey ülkemizde moda. başka bişey değil. okusan da bi boka yaramıyor çünkü.
önceki çalışma bakanlığı görevi sırasında katıldığım bir toplantıda emeklilik yaşını düşürmeyi düşünüyor musunuz diye soran gazeteciye "ne düşürmesi, keşke elimden gelse de biraz daha yükseltsem" diye taş gibi cevap veren ömer dinçer'in (prof. dr. demiyorum kasten. zira kendisi intihal yapmış, akademik unvanları alınmış, daha sonra tayyip bey devreye girince dalavereyle iade edilmiştir) yeni görevinde de eğlenceye devam kararı aldığını gösteren ifadedir.

korkuya mahal yok, yere çöküp kımıldamadan durun. o kendi gider.

edit: imla