bugün

pek dillendirilmeyen çetin bir mucadeledir.
Ahilik kurumu, Selçuklu Sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev'in ikinci saltanat döneminde onun himayesinde kurulmuştur.

*Ahilik13.yüzyılda önce Kayseri Anadolu'da teşkilatlanmıştır.Kadınların ve erkeklerin görev aldığı sosyal, kültürel ve siyasî bir kuruluştur.

*Özellikle Türkmenlerin Ulu Sultan diye adlandırdıkları Alâaddin Keykubad döneminde Anadolu'ya yayılarak devlet yapısı içinde yerini almıştır.

*Ahilik Azerbaycan'ın çeşitli kasaba ve şehirlerindeki Türkmen esnaf ve sanatkârları arasında doğmuş,Anadolu'da örgütleyerek kurumlaşmıştır.

*Anadolu Ahi teşkilatının kurucusu Ahi Evren/Evran adıyla ünlenen Hace Nasîrüddin Mahmud, o dönemde Sökmen eline dâhil olan Hoy'ludur.

*Anadolu Ahi teşkilatının kurucusu Ahi Evren eserlerinde bilimi iş ve sanat alanlarında kullanmanın şart olduğunu anlatmıştır.

*Ahi Evren, "insan ruhunda nazarî/teorik ve amelî/pratik güçler bulunduğunu bu iki gücün birlikteliği ve bilimde oluşan ruhtaki irade ve kudretin pratik gücü meydana getirdiğini, bu gücün iş ve üretime yönlendirilmesinin şart olduğunu savunmaktadır.

*Anadolu'da Ahi teşkilatının kuruluş amaçlarından biri de bilimi çeşitli zanaat alanlarında uygulayarak toplumu yararlandırmak ülküsüdür.

Mücadele Başlıyor

*ilhanlı-Moğol iktidarı ve Mevleviler Ahi Evren Nasirüddin Mahmud ve Ahilerin yayınladığı eserlerinin yayılmasını ve okunmasını engellediler.

*Ahiliğin yarattığı bilimsel geleneğin Anadolu'da devamlılığını durdurdular Bu sebeple Osmanlılara Ahiliğin bilimsel birikimi intikal etmedi.

*Osmanlı uleması Ahiliğin piri Ahi Evren'in teşkilatçılığı ile Müridleri tarafından kuruldu ancak Osmanlı onun eserlerini tanımamıştır.

Yorum

Osmanlı uleması Ahiliğin piri Ahi Evren'in ve diğer Ahilerin eserlerini tanıma fırsatı bulsaydı bu günkü tarih çok daha farklı yazılırdı.

Devşirmelerin elinde kalmış bir Osmanlı yerine bu günkü Turan idealimiz de olduğu gibi Türkmen birliğine yönelen bir Osmanlı olabilirdi.

15 ve16. Asırlarda bile 15 büyük Türk devleti vardı Beylikler vardı Bunların bir araya gelebildiğini Türklerin kıyama uğramadığını düşünelim.

BU GÜN 3 MiLYAR NÜFUSU iLE EN AZ 20 - 44 MiLYON KM2 DE YAŞAYAN DÜNYANIN EN GÜÇLÜ VE BÜYÜK DEVLETi OLURDUK. BiZi ÜZEN BUDUR.

Ahi Evren'in asıl faliyetleri siyasidir. Türklerin iktidara gelmesidir. Esnaflık Türklerin iktidara gelmesi için ekonomik vasıtadır.

Moğol iktidarının himayesini kazanan Mevlana akla ve akılcılığa karşı olmuştur. Ahi Evren ve Ahiler ise akıl ve bilimciliği savunmaktadırlar.

MEVLEViLERiN VE MOĞOLLARIN BASKISI AHiLiĞiN KURULUŞ DÖNEMiNDEKi BiLiMSEL ZiHNiYETiN OSMANLILARA iNTiKALiNi ENGELLEMiŞTiR.

Moğol iktidarı döneminde Ahi ve Türkmenlere uygulanan baskı ve şiddetle yok etme siyaseti sonucunda Türklerin bilimde ilerlemesi durmuştur

***

Türkmen birikimi temsil EDENAHi EVREN, TAPTUK EMRE, YUNUSEMRE, EVHADÜDiN-i KiRMANÎ, BABA iLYAS HORASANÎ'yi Osmanlı öğrenemedi !!!

Mevlevi baskısı ile Aynı ekolden gelen çok kıymetli bilgelerin Osmanlı uleması tarafmdan bilinmesini ve tanınmasını engellemiştir.

Ahi Teşkilatı, bilimsel temelinden ayrılmış olarak bir zanaat ve dayanışma kurumu tarzıyla Osmanlılara devredilmiştir.

AHi EVREN TÜRK TEŞKiLATLANMASINI KURMUŞTUR. AHiLER TEŞKiLAT YAPISINI BOZMADAN OSMANLI DEVLETiNiN KURULMASINDA EN MÜHiM ETKEN OLMUŞLARDIR.

MEVLEVÎ YAZAR AHMED EFLÂKÎ "MENÂKIBÜ'L-ARiFiN"iNDE AHi EVREN'i SÜREKLi ELEŞTiREYiM DERKEN FARKINDA OLMADAN BiZE ÖNEMLi KAYNAKLAR VERMiŞTiR.

Ahi Evren adı Cumhuriyet kurulana kadar Tüm Anadolu da ve Avrupa da Türklerin teşkilat yapısının temelini teşkil etmiştir.

AHi EVREN BiR YANDA TÜRKMENLERi TEŞKiLATLANDIRIRKEN KADILIK, SARAY PROFESÖRLÜĞÜ VE BAKANLIK GiBi YÜKSEK DEVLET HiZMETLERiNDE BULUNMUŞTUR.

AHi EVREN SELÇUKLU DEVLETiNiN YIKILMAYA YÜZ TUTTUĞU DÖNEMDE TÜRKLERi TEŞKiLATLAYARAK MOĞOLLARA KARŞI FiiLEN SAVAŞ VERMiŞTiR.

Ahi Evren'in müridleri Anadolu’nun her tarafına dağılmış bir kısmı Bizans sınırına giderekyeni bir devletin kuruluş çalışmalarına başlamıştır.

BUNLARDAN AHi EVREN’iN TALEBESi OLAN ŞEY EDEBALi VE YANINA ALDIĞI KiŞiLER OSMANLI DEVLETiNiN KURULUŞUNU GERÇEKLEŞTiRMiŞLERDiR.

Ahi Evren’in diğer talebesi ise Hacı Bektaşı Veli’dir Ahi Evren Kırşehirde kahramanca ölümü beklerken müridleri görev yerlerine geçmiştir.

Ahi Evren'in bir diğer talebesi ise bir çok eseri yayınlanmış Saray Profesörlerinden Mevlana’nın oğlu Alaüddin’dir.

Ahi Evren öldürüldükten sonra bu yapı çalışmaya devam etmiş Türkmenler sınır boylarına yerleşmişler Türk devlet düzenini korumuşlardır.

Ahi Edebalı Osman Gazi’nin Kayın pederi olmuş ve devletin kuruluşunda etkin rol oynamıştır.Edebalinin oğluAhi Mahmudda babası ile çalışmıştr.

Ahi Evren Hâce Nasirü'd-dîn Mahmud,Esnaf ve San'atkârlar tarafından debbağların (dericilerin) piri ve Ahi Teşkilâtı'nın lideri olarak anılır.

Menkıbelerde yılan avlamakta ve yılanları kendisine mûti kılmakta ve derilerini debbağlamak san'atında mahir olduğu anlatılır.

Aynı zamanda Bilim adamı ve vezir olan Ahi Evren Hâce Nasirü'd-dîn Mahmud'a yılan anlamına gelen "Ahi Evren" (Mar-Ejder) denmiştir.

Selçuklu kaynakları AHi EVREN'in Bizim NASRETTiN HOCA olarak bildiğimiz gönüllerde fıkralarıyla yer alan kişi olduğu yönünde bilgiler vardır.

Kaynaklarda, Edebalı'dan sonra, Ahi olarak onun yakını olan Şeyh Mahmut, Şemsü'd-dîn,Hasan ve Kara Halil Hayrü'ddîn adı geçer.

AHÎ KÖKENLi ÇANDARLI KARA HALiL KADI, KAZASKER VE VEZÎR OLARAK GÖREV YAPMIŞTIR.

Kara Halil'in ölümünden sonra oğlu ve aralıklarla, kendi kuşağından daha üç kişi vezîr (sadrıa'zam) olmuştur.

AHiLiĞiN ÖNEMi OSMANLI DEVLETi BAKIMINDAN FAZLADIR BiR ARA OSMANLI PADiŞAHI I. MURAD'IN AHÎ BAŞKANLIĞI ÜSTLENDiĞi DE GÖRÜLÜR.

KURULUŞ DÖNEMiNDE AHiLER BABAÎ-BEKTAŞÎ ALP-ERENLER VE ABDALLAR DA OSMANLILARA HiZMET ETMiŞLERDiR.

KEŞKE OSMANLI HEP BÖYLE AHi EVREN'iN YOLUNDAN GiTSE BU DEVŞiRME BELASINI TÜRK MiLLETiNiN BAŞINA SARMASAYDI OSMANLI YIKILMAZDI.

OSMANLI AHi EVRDEN YOLUNDAN GiTSEYDi KUYUCU MURAT PAŞALAR OLMAZ TÜRK NÜFUS DEVŞiRME ZULMÜ iLE KIRDIRILMAZDI KÜRTLEŞME OLMAZ SORUN YAŞAMAZDIK.

AHi EVREN HACE NASURiDDiN EMSALSiZ BiR BiLiM ADAMIDIR BiR SANATKARDIR VE TÜRKMEN HALK HAREKETiNiN VE KALKINMASININ ÖNCÜLERiNDENDiR.

Ahiler 700 yıl kesintisiz devam eden derviş gazi Akıncı beyi ve diğer adlarla devam eden devlet içinde etkin bir teşkilat olmuştur.

BU BiR TÜRK ÖRGÜTLENMESiDiR. DEVŞiRMELERE RAĞMEN 600 YIL TÜRKLERi DEVLET iÇiNDE AYAKTA TUTAN HEMDE ETKiN KILAN GÜÇLÜ BiR YAPI OLMUŞTUR.

Ahi Evren Mevlana tarafından Moğollar'a öldürtülmüştür ancak Ahi Evren’in talebeleri Beylikleri ve Osmanlı Devletini kurmuşlardır.

Kaynaklar

O. Turan, Ank. 1944, s. 72-73; Menakibü’l-Arifın, C. I, 519-520.H. Hüsameddin, Amasya Tarihi, ist. 1322-1332, III. 206

Prof. Tahsin Yazıcı “Menakıbü’l-Arifin” Hikaye, 3/37.,Hikaye, 3/39, ibn Bibi, s. 498-504; Ebu’l-Ferec, II. 539-540

Keşfü’z-zünun, Nşr. Ş. Yaltkaya ve R. Bilge, ist. 1941-1943, I, 338. Tahsin Yazıcı, Ank. 1959-1961, II. 188-190

Prof.Dr.Mikâil Bayram, Konya, 2008, s.239-242. M. Bayram, Ahi Evren ve Ahi Teşkilâtı'nm Kuruluşu, Konya, 1991, s.152-155

Ahmed Eflâkî, Menâkıbü'l-arifin, Neşr:T.Yazıcı, Ankara, 1959-1961 I,188-190).

Anadolu’da islamiyet ist. Ed. Fak. Mecm. IV, 79; Anadolu Sel Tarihinin yerli kaynakları. Belleten, VII. 452;

Eflaki Ahi Evren Nasreddin'in müritleri tarafından zehir verilerek oldürüldüğünü yazıyor (40- II, 190.).

Eflaki, Ahi Evren Şeyh Nasir üd-Din Mahmudun oka hedef olmak suretyle öldürüldüğünü,(Menükib ül-arifin,I,558)yazmış

Bu iki haberden çıkarılacak doğru sonuç Ahi Evren Şeyh Nasir üd-Din’in eceliyle değil şehiden öldürüldüğüdür

MEVLÂNÂ'NIN ESERLERiNDE OLAYLARIN PEK ÇOK YANSIMALARI GÖRÜLMEKTEDiR (Menâkıbü'l-ârifin, I, 416; II,285.)

(DiVAN-I KEBiR, 2588/4) ALAÜ'D-DÎN ÇELEBi'YE HiTAP EDEREK "SENiN GÖNLÜNÜ ÇALAN YARiN YILANDIR" DiVAN- KEBiR1211/3

MEVLANA MOĞOLLAR'IN KENDiSiNE YÜKLÜ MiKTARLARDA PARA VERDiĞiNi SÖYLÜYOR Menâkıbü'l-arifın, I, 271 ve II, 175,

Mevlânâ'ya tabi olmayan Türkmen şeyhlerin, mülkleri ellerinden alınmaya başlandı (Menâkıbü'l-arifin, II, 744-758.)

iSYANLA iLGiLi KAYNAK (MÜSAMERETÜ'L-AHBAR, S. 73-74)

TÜRKMEN iSYANINI BASTIRMAYA MEVLÂNÂ'NIN MÜRiDi MOĞOL ASILLI CACAOĞLU NURU'D-DÎN MEMUR EDiLMiŞTi ( Müsameretü'l-Ahbar, s75 )

Gölpınarlı, ss. 16-17,101-102. Mektuplar, s. 41. Mevlana'nın KONUYLA iLGiLi yazdığı Şiirler ve mektuplar

Keşfü’z-zünun, Nşr. Ş. Yaltkaya ve R. Bilge, ist. 1941-1943, I, 338. Tahsin Yazıcı, Ank. 1959-1961, II. 188-190
(bkz: şakaysa çok komik ciddiyse hiç komik değil)

--spoiler--
Ahilerin en büyük hamisi olan Sultan I. Alaeddin Keykubad, II. Gıyaseddin Keyhüsrev\'in tertiplediği bir suikast sonucu öldürülünce, pek çok Ahi ve Türkmen cezalandırılmış, Ahi Evren de hapsedilmiştir. II. Gıyaseddin Keyhüsrev\'in ölümünden sonra 1245 yılında serbest bırakılan Ahi Evren, Denizli\'ye geçmiştir. 1247\'de, Mevlana\'nın oğlu Alaeddin Çelebi\'nin Mevlana\'nın hocası Şems-i Tebrizi\'nin öldürülmesinde parmağı olduğu iddiası yayılmıştır.

Ayrıca Ahi Evren ile Alaeddin Çelebi\'nin bu süreçte birlikte olduğu ve Mevlana ve hocası Şems-i Tebrizi ile Ahi Evren arasında çekişme olduğu bilinmektedir.

Bu olaydan sonra da Kırşehir\'e gidip yerleşir ve hayatının sonuna kadar (15 yıl) burada kalır.
--spoiler--