bugün

canlıların büyüme , gelişme ve çoğallma için hücreesel süreçleri kapsayan hücre ile dış ortam arasındaki madde ve enerji
alışverişini düzenlkeyen ve besinn maddelerini enerji elde etmek üzere kullanıulmasını sağlayan kimyasal tepkimelerin tümüdür diyebiliriz.
biz bu tepkimeleri iki gruba ayıralım. enerji kullanarak basit moleküllerden karmaşık yapılı moleküllerin yapılmasını sağlayan anabolizma tepkimeleri... ve büyük molekülelrin basit moleküllere parçalanışıyla kimyasal enerjinin açığpa çıktıgıı
katabolizma tepkimeleri...

bilirsiniz. her canlı yaşamını sürdürmek için hücrenin iç ortamının sıcaklık ve basıncında iş görebilecek enerjiyi bulunduğu çevreden almak zorundadır. buna karşılık cevreye büyük bir bölümü ısı halinde enerjii verir. elbtte ki canlıların kullandığı enerjinin tümü farklı süreçler sonucunda güneş'tenn elde edilir !!

fotosentez yapan bitkiler bu güneş enerjisini doğrudan kullanarak karbondioksit , su ve amonyak gibi inorganik bileşiklerden , organik bileşikleri oluşturular. fotosentez yapamayan canlılar ise vucütlarına aldıkları bitkielri sindirerek vucutlarınınn başlıca organik yapı taşlarını oluşturan protein , karbonhidrat, yag gibi besin maddeleri elde ederler...
bütün canlılarda metabolizma tepkimelerindee enerji özel bir bileşik olan --atp-- yoluyla aktarılır. atp fosfat gruplarından ayrılıp adp olarak indirgenirse enerji açığa çıkmış olacaktır. öte yandan bu ana bileşiklerden yeniden atp oluştugunda enerji bu molekülde depolanır. yani , enerji gereken anabolizma tepkimelerinde atp indirgenier . enerji saglayan katabolizma tepkimelerinde atp sentezlenir. tabi ki bütün bu metabolizma tepkimelri belirli bir enzim tarafından denetlenir. enzim yogunlugunun artması ya da azalması demek metabolizma süreçlerinin hızına etki etmek demek olacaktır.

metabolizma dengesinin bozulması demek ?? ?
metabolizma dengesinin herhangi bir nedenle bozulması belirli ürünlkerin dokularda aşırı derecede birikmesi anlamına da gelebilir .
beslenme bozuklukları , vitamin eksikliği , protein eksikliği gibi ve karaciğer , böbrek hastalıkları ile genetik bozukluklar bazı metabolizma süreçlerinin aksamasına yol açarak metabolizma hastalıkları oalrak mbilinen rahatsızlıkların ortayaa çıkmasına sebep olur. ve bu hastalıklar genelde kalıtsaldır.
Canlı organizmada veya canlı hücrelerde hareketi,enerjiyi sağlamak için oluşan,biyolojik ve kimyasal değişimlerin bütünü.
vücuttaki değişim ve gelişimlere göre yavaşlayıp hızlanan hadise.

örneğin öğün atlayıp, az yiyen kişinin metabolizması, vücudun reaksiyonu sonucu depo yaptığı kalorileri yakmamak için yavaşlar. daha az enerji sarfetmeye çalışır. bu yüzden de diyet yapanların en büyük yanılgısı öğün atlamak ve az yemektir. az yiyerek vücut bünyesindeki depolanmış maddeleri daha çok korur, hiç bişey yakmak istemez.

aynı paralelde, sık aralıklarla gıda alan bünyede de metabolizma hızı artar, her seferinde gelen gıdayı yakmaya çabalar. böylece kilo verme de daha kolaylaşır, günlük kalori ihtiyacının altında alınıyorsa şayet.

bir de bu metabolizmanın hızı kişiye göre değişebiliyor, nedensiz şekilde hiç bir fiziksel fark yokken iki kişinin metabolizma hızı çok farklı olabiliyor. "su içsem yarıyor" diyenlerin yavaş, "çok yiyorum, hiç kilo alamıyorum" diyenlerin de hızlı metabolizmaya sahip olmaları muhtemel.
Bitki ve hayvanların, beslenmek ve gelişmek için dışarıdan aldıkları maddeleri, kendilerine yarar bir duruma getirmek üzere birçok değişikliklere uğratmaları ve bu arada beliren değersiz ve zararlı artıkları atmaları olaylarına verilen genel ad.
bende aşırı hızlı çalışan hede. günde iki ekmek rahat yerim.

edit: minimum iki.
metabolizma, vücudun temel fonksiyonlarını devam ettirebilmek için bir günde ihtiyacı olan minimum enerji miktarıdır. dinlenme anında vücudun kalori harcama hızına bakılarak ölçülür ve kişiden kişiye değişiklik gösterir. yemek yeme, uyuma, temizlenme ve benzeri faaliyetler sırasında vücudumuz devamlı kalori yakar.
metabolizma vücut bileşimleri tarafından etkilenmektedir. bu bileşimler, vücuttaki kas ve yağ dokularının birbirine oranıdır. kaslar, vücutta yağlardan daha fazla kalori kullanır. kaslı bir vücuda sahip kişilerin, daha az vücut yağına sahip oldukları için, daha hızlı metabolizmaları vardır.
örneğin aynı boy ve kiloda olan iki kişiyi ele alalım. bunlardan düzenli olarak aerobik egzersiz yapan, vücut geliştirme sporuyla ilgilenen, fitness ve benzeri aletli programları uygulayan kişinin vücut yağ oranı daha düşüktür. diğeri ise hiçbir sportif aktivite yapmadığı için, vücut yağ oranı diğer kişiye oranla daha düşüktür, dolayısıyla metabolizma hızı da yavaştır. başka bir deyişle, birinci kişinin vücut fonksiyonlarını devam ettirebilmesi için, ikinci kişiden daha fazla kalori harcaması gerekmektedir.
bu nedenle düzenli egzersizlerle metabolizmayı hızlandırmak ve vücut fonksiyonlarının daha mükemmel olmasını sağlamak en önemli ve sağlıklı rehberdir.

metabolizma hızının kilo alıp vermede önemli etkisi var. bazal metabolizma hızınız ne kadar düşükse, kilolu olma ihtimaliniz de o kadar yüksektir. eğer hızlıysa şanslısınızdır, vücudunuz enerji sağlamak için daha hızlı kalori yakıyor demektir. eğer yavaşsa çok fazla kalori almamalısınız, ihtiyacınızdan fazlası yağ olarak depolanacaktır.
kiloluysanız ilk işiniz metabolizmanızı hızlandırmak olmalı. bunu yapmak için de kas dokusunu artırmanız gerekli. kas dokunuz ne kadar fazlaysa metabolizmanız da o kadar hızlanır, ince kalma şansınız artar. 40 yaşından sonra kas dokusu azalmaya başlar. bu nedenle düzenli egzersizle metabolizmayı hızlandırmak ve vücut fonksiyonlarının daha mükemmel olmasını sağlamak sağlıklı yaşam için bir koşuldur.
yavaş bir metabolizmaya sahip olduğunuzda üşüme,kuru cilt , yavaş nabız, düşük tansiyon ve peklik gibi bir çok rahatsızlığı da kabul etmiş olmaktasınız.
görsel