bugün

691. nükteler keskin bir çelik kılıç gibidir. eğer kalkanın yoksa gerisin geriye kaç!
692. kalkansız bu elmasın karşısına gelme. çünkü kılıca, kesmekten utanç gelmez.
693. ben bu sebepten kılıcı kına koydum; ters okuyan birisi, aykırı mâna vermesin.
694. hikâyeyi tamamlamaya, doğrular topluluğunun vefakârlığından bahse geldik:
695. o reisin ölümünden sonra kalktılar, yerine bir vekil istedilerdi.

(emîrlerin veliahtlık için savaşları ve birbirlerine kılıç çekmeleri)

696. o emîrlerin birisi öne düşüp o vefalı kavmin yanına gitti.
697. dedi ki: "işte o zatın vekili; zamanede isa halifesi benim.
698. işte tomar, ondan sonra vekilliğin bana ait olduğuna dair burhanımdır."
699. öbür emîrde pusudan çıkageldi. hilâfet hususunda onun dâvası da bunun dâvası gibiydi.
700. o da koltuğundan bir tomar çıkardı, gösterdi. her ikisinin de yahudi kızgınlığı başladı.

devamı için:

(bkz: mesnevi 701-710)

bir önceki için:

(bkz: mesnevi 681-690)

not:

hazreti mevlana'nın, bu sözlüğe eklediğim mesnevi şerif'i, "darulkitap.com" sitesinden;

"Ticari olmaması şartı ile eserlerin kopyalanması ve dağıtılması SERBESTTiR"

yazısına binaen aktarılmakta. yazılardaki kimi yazım hataları ve eski türkçe olan ibareler ise tarafımdan düzeltilmekte ya da türkçeleştirilmekte.