bugün

571. cisim, kuruluğu (bu âlemi) gördü, çünkü kuruluktan (bu âlemden) doğdu; can isâ'sı, ayağını denize attı.
572. kuru cismin yürümesi, kuruya düştü, ama canın yürümesine gelince: ayağını denizin ta ortasına bastı.
573. ömür kuruluk yolunda; gâh dağ, gâh deniz, gâh ova aşarak geçip gittikten sonra...
574. abıhayatı, nerede bulacaksın; deniz dalgalarını nerede yaracaksın?
575. kara dalgası, bizim kuruntularımız, anlayışımız ve fikrimizdir. deniz dalgası ise kendinden geçiş, sarhoşluk ve yokluktur.
576. sen bu sarhoşlukta oldukça o sarhoşluktan uzaksın. bundan sarhoş oldukça o kadehten nefret eder durursun.
577. zâhir dedikodusu toz gibidir. kulak gibi bir müddet dinlemeyi âdet edin!"

(müritlerin, 'halveti terk et' diye tekrar ısrarla yalvarışları)

578. hepsi dediler ki: "ey bahane arayan hakîm bu cefayı bize reva görme!
579. hayvana takati derecesinde yük yüklet. zayıflara iktidarları nispetinde iş havale et!
580. her kuşun yiyeceği lokma, kendine göredir. nasıl olur da her kuş bir inciri (bütün olarak) yutabilir?

devamı için:

(bkz: mesnevi 581-590)

bir önceki için: (bkz: mesnevi 561-570)
güncel Önemli Başlıklar