bugün

1891. yine sabah vakti, o tanrı'ya mensup ruhlar ve akıllar, balıklar gibi denizden baş çıkarırlar.
1892. güz mevsiminde o yüz binlerce dallar, yapraklar; bozguna uğrayıp ölüm denizine giderler.
1893. kara kuzgun; yaslılar gibi siyahlar giyinerek bağlarda, yeşilliklerin matemini tutar.
1894. varlık köyünün sahibinden, yokluğa, "yediklerini geri ver" diye tekrar ferman çıkar.
1895. "ey kara ölüm; nebattan, ilâç olacak otlardan, köklerden, yapraklardan ne yedinse geri ver!" (diye emredilir)
1896. kardeş, bir an için aklını başına al! sende de her an hazan ve bahar var.
1897. gönül bahçesinin yemyeşil, terütaze, goncalar, güller, serviler ve yaseminlerle dolu olduğunu gör!
1898. yaprakların çokluğundan dal gizlenmiş; güllerin fazlalığından kır ve köşk görünmüyor.
1899. akl-ı külden gelen bu sözler de, o gül bahçesinin, o servi ve sümbüllerin kokusudur.
1900. gül olmayan yerden gül kokusu geldiğini, şarap olmayan yerde şarabın kaynayıp çoştuğunu hiç gördün mü ki?

devamı için:

(bkz: mesnevi 1901-1910)

bir önceki için:

(bkz: mesnevi 1881-1890)

not:

hazreti mevlana'nın, bu sözlüğe eklediğim mesnevi şerif'i, "darulkitap.com" sitesinden;

"Ticari olmaması şartı ile eserlerin kopyalanması ve dağıtılması SERBESTTiR"

yazısına binaen aktarılmakta. yazılardaki kimi yazım hataları ve eski türkçe olan ibareler ise tarafımdan düzeltilmekte ya da türkçeleştirilmekte.