bugün

1211. bu öğünmek kibirden, varlıktan dolayı değildi. her kuş, onun huzuruna varsın, yakınlarından olsun diye öğünüyordu.
1212. bir kul, bir efendiye kul olmak dilerse hünerinden bir miktarını ona arzeder.
1213. fakat o efendi tarafından satın alınmayı istemezse kendisini hasta, sağır, çolak ve topal gösterir.
1214. hüthüdün hünerini arzetme sırası geldi; sanatını ve düşüncelerini bildirme nöbeti erişti.
1215. dedi ki: "ey padişah, en küçük bir hünerimi kısaca arzedeyim. kısa söylemek daha iyidir."
1216. süleyman "söyle bakalım, o hangi hünerdir?" dedi. hüthüt, "gayet yükseklerde uçtuğum zaman,
1217. havadan bakınca yerin tâ dibindeki suyu görürüm.
1218. o su nerededir, derinliği ne kadardır, rengi nedir, topraktan mı kaynıyor, taştan mı? hepsini görür, bilirim.
1219. ey süleyman! ordu kurulacak yeri tâyin etmek üzere beni sefere beraber götür" dedi.
1220. süleyman da "ey iyi yoldaş! susuz ve uçsuz bucaksız çöllerde sen bize arkadaş ol; bu suretle su bulur, seferde yoldaşlara saka olursun" dedi.

devamı için:

(bkz: mesnevi 1221-1230)

bir önceki için: (bkz: mesnevi 1201-1210)