bugün

Mehmet Çelikel Lisesi 1938 senesinde Mehmet Çelikel tarafından yaptırılan Türkiye Cumhuriyetinin ilk bağış okuludur. 1960 lı yıllara kadar Zonguldak merkez,Çaycuma,Devrek,Ereğli ve Bartın'ın tek lisesi olmuştur. Devlet Liselerinin bütçelerinin kısılması süreciyle birlikte, çağdaş eğitim için gerekli altyapı yatırımlarının karşılanması giderek olanaksız hal almaya başladı.Bu sorunlar karşısında Çelikel mezunları okullarına sahip çıkmak için çalışmalara başladı ve 1988 senesinde Mehmet Çelikel Lisesi Eğitim Vakfı resmen kuruldu.

Genel liselerimizdeki dil öğreniminin yetersizliğinin giderilmesi amacıyla M.Çelikel Lisesi, ingilizce hazırlık sınıflı 4 yıllık okul konumuna geçti.sonra ingilizce takviyeli Devlet Lisesi modelinden Anadolu Lisesi modeline geçildi.

Mehmet Çelikel Lisesi tüm Zonguldak'tan görülebilen muhteşem binası ek binaları ve kapalı spor salonu ile simgesel bir eğitim kurumu olarak ortaya çıktı.
Mehmet Çelikel Lisesi Vakfı, okulun sol tarafındaki boş araziye 8 derslik, bilgisayar laboratuarı, çok amaçlı bir salonu ihtiva eden ek binayı hazırlık sınıfları ve bilgisayar merkezi adı altında Bakanlıktan tek kuruş almadan en güzel şekilde yaparak öğrencilerin hizmetine verdi.
zonguldağı kuşbakışı gören, derslerde denizi izlediğim, mükemmel ingilizce öğreten liseciğimdir. aşırı disiplinlidir, sırf bu yüzden tercih edilmemektedir. dil bölümü mezunları türkiye derecesine girmiştir. öğle aralarında çarşıya inilir gezilir. bir de eski mezunların çağırıldığı plav günü vardır. tanışılır kaynaşılır. eğlencelidir. bazen hediye bile getirirler size.
türkiyenin en iyi okuludur. arkadaşlıklar, öğretim, okul binası, kütüphanesi herşeyiyle bi tanedir.

edit:bu kadar sene sonra bana bu editi yaptıran okuldur. içine girince iş değişmiş, dışarı kaçma yolları aranmış ve kaçılmıştır. eğitimi sadece spor ayakkabı giydirmemek, renkli toka taktırmamakla sınırlayan, onun dışında hiçbir şey veremeyen okuldur. ne yazık ki sadece okul binası size tüm imkanları sunmaktadır. eğitim anlayışı çağın çok gerisinde kalmış, bir kere başarılı olunduğu için hep aynı kalınmış. fakat kendini geliştirememiştir.
çoğu öğrenci o okuldan nefret ederek mezun olur. fakat pilav günlerinde oturulur güle oynaya pilav yenir. oranın eğitimi de öyledir. 80 senedir aynı pilav.
nerden biliosun diye soranlar için 2. editi yapmamak adına söyleyeyim. 2 sene okudum sonunda bi kaçış yolu bulup başka bir okula geçtim. ne o kadar mutlu oldum o kadar mutlu bir lise hayatı geçirdim ki, şimdi o okulun olduğu yerden geçerken kaybolan iki senenin acısıyla tükürüyorum sokağına.
1999 yılı öss yabancı dil Türkiye 1.cisinin mezun olduğu lisedir.
zonguldak'ta yaşarken lojmanlarımızın hemen karşısındaki okuldu. yanında da öğretmen evi vardı. benim odamın camından görünürdü ikisi yan yana. ışıklarını sayıp fal tutardım bazen uykuya dalmadan geceleri. çocukluk işte. hevesim hep bu okula girmekti. anaokulu, ilkokul ve ortaokul eğitimim boyunca her önünden geçişimde "benim okulum olur inşallah" derdim. formaları sarı lacivertti. öğrenciler dağılırdı ve o güzel görüntü ortaya çıkardı. yokuştan aşağı inerlerdi. servisler gelirdi. bir keşmekeş olurdu. biz lise sınavlarına girdiğimizde başka şehirleri tercih etmek gibi bir şansımız yoktu mesela. iki anadolu lisesi, bir anadolu öğretmen lisesi ve bir de fen lisesi vardı zonguldak'ta. giremedim bunlara. ereğli'de okumayı tercih ettim bu yüzden. eğitimi her zaman için daha iyiydi küçük bir ilçe olsa da. lisemi de okuduğum dört sene boyunca her gün sevdim. hala da severek anarım ama bu okul hep içimde ukte olarak kalacaktır.
çelikelli olmak ayrıcalıktır. Zonguldak ın en güzel lisesidir.
benim okulum olan ted zonguldak koleji ile amansiz bir rekabeti olan lise idi , basket maclarimiz derbi havasinda gecerdi.
5 kuşak hoca vardı bu lisede.
25 yaşından 60 yaşına kadar birbirlerinin hocasıydı öğretmenler.

tabi başarıları eskide kaldı. üstüne hiçbir şey koyamadı çelikel. disiplin diye okulu askeriyeye çevirmişlerdi. rutin ayakkabı ve saç kontrolleri... hatta saçımı jöleyle hafif kaldırdığım için dersten atılmışlığım bile vardı. ne yapalım yataktan kalktığımız gibi mi gelelim.

bir de vakti zamanında dershaneye gitmek suç gibi bir şeydi burda. bize güvenmiyor musun falan. dershaneye gittiğimi öğrendikleri zaman bana karşı alınan cepheyi hiç unutmayacağım. beni okuldan dersten soğutan hocaların tavırlarını asla unutamam.
bana hazırlık ta ingilizce yi sevdiren ve bu yola beni yönlendiren gülseren hoca dışında iyi anılarım yok bu okulda.
manasız bir marşının olduğu, itin kopuğun az olduğu elit bir lise.