bugün
- halkımızın asıl sorunu yeterince sikişmemesidir20
- duşta işemek10
- antalya daki engelli çocuğa toplu tecavüz19
- gideon reid morgan jj19
- michy batshuayi26
- dünya kadar malın olacağına9
- erkeklerde meme ne işe yarıyor sorunsalı11
- atatürk kafir cumhuriyetini ilan etti12
- islamı tartışamamak21
- köpeğin su içtiği kabı tekmeleyene çift dalmak11
- herkesin bir anüsü olduğu gerçeği10
- çıkma teklifi etmek9
- 18 haziran 2024 türkiye gürcistan maçı37
- bik bik'in kurban etlerini buzdolabında saklaması11
- evin büyük çocuğu olmak8
- true bir martı olsa olacaklar11
- diamond tema hakkında soruşturma açılması8
- kıbrıs ismailağa cemaati sayesinde alındı13
- bı erkeğin sevdiğini anlamanın yolları17
- cehaletle mücadele etmek16
- dekolte memeye bakan kişinin aklından geçen15
- anın görüntüsü21
- manyak olmaya karar verdim17
- ne zaman evleneceksin diye soran akraba13
- salda gölü'nün son hali13
- sağlığı etkileyen en temel faktör12
- izmirli sude vs karslı rojda10
- sözlükteki en iyi 15 yazar9
- 10 ayda evlenen insanlar8
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var13
- arda güler14
- nervionun kedisi9
- sözlüğün en iyi iki kadın yazarı17
- ups boobs beni favladı'ne yapmalıyım17
- türkiyeyi mülteci kampına dönüştüren abd17
- geniş kalçalı kadın ahlaklıdır25
- karizma10
- sözlükteki elit yazarlar20
- türk mü türkiyeli mi sorunsalı9
- okula gitmeden yüzlük karne alan afgan ve suriler18
- evlenmeyenlerin seks yapmadan ölüp gitmesi12
- rus sovyet düşmanı amerikancı kemalistler11
- kocam boşalacağı esnada geliyorum bacanak dedi16
- diamond tema15
- kimsenin saraca'nın doğum gününü kutlamaması21
- kabataş yalanı9
- içsel yolculuk enerji frekans 69 bin lira12
- vladimir putin11
- diamond tema için yakalama kararı17
- ben bu yazıyı sana yazdım9
bodrum gümüşlük beldesinin belediye başkanı ve avukat eren keskinin yazdıklarına bakılırsa eski katillerden.
http://www.marksist.org/y...ular#.UkQoNo4O7Qo.twitter
link kaybolur falan yazıyı kopyalayayım.
--spoiler--
Adı Seyhan'dı...
Mardin Dargeçit' te ailesiyle birlikte yaşayan ve henüz 13 yaşında olan bir çocuktu...
1995 yılının 29 Ekim'inde, gece yarısı saat 03.00'de, çok sayıda asker tarafından evlerine bir operasyon düzenlendi.
13 yaşındaki Seyhan, askerler tarafından gözaltına alındı. Ertesi günün sabahı kardeşi 11 yaşındaki Hazni Doğan, abisinin yerine çobanlık yapmaya gittiği yerden dövülerek gözaltına alındı. Ve tabura götürüldüler.
Sonradan öğrenildi ki, o gece yarısı gözaltına alınan 7 kişiydiler.
Seyhan ve Hazni'nin anneleri Asiye, sabah tabur komutanlığının kapısındaydı, çocuklarını soruyordu.
Kapıdaki askerler ise "merak etme, çocukların gelir" diyerek onu evine yolluyorlardı.
Birkaç gün sonra, 11 yaşındaki Hazni serbest bırakıldı.
O da çok yoğun işkence görmüştü. Ancak o kendinden çok abisi Seyhan'ı düşünüyordu.
Seyhan'ı son kez ters askıya asılmış vaziyette görmüştü. Durumu çok kötüydü.
Günler geçiyordu. Asiye anne her gün dilekçeler veriyor, oğlunu soruyordu.
29 Ekim'den bu yana 4 ay geçmişti. Gözaltına alınan köylülerden Süleyman Seyhan'ın başı gövdesinden ayrılmış olan ölü bedeni bir kuyuda bulunmuştu.
Anne Asiye, bir gün MED TV'ye çıktı ve "devletten davacıyım, çocuğumu istiyorum" diye konuştu.
Ve ardından, anne Asiye'de gözaltına alındı.
11 gün boyunca Asiye Anne'den hiç haber alınmadı.
Serbest bırakıldığında ise gördüğü yoğun işkenceler sonucu, artık hiç kimseyle konuşmuyordu.
Durumu, gün geçtikçe ağırlaştı. Ve bir süre sonra da yaşadıklarına dayamayarak hayatını kaybetti.
Aile, gördükleri baskılar sonucu istanbul'a göç etmek zorunda kaldı. Yıllarca, Seyhan'ı bulmak ümidiyle yaşadılar.
istedikleri tek şey onun mezarına sahip olmaktı.
Aradan yıllar geçti. Devletin son derece organize bir biçimde Seyhan'ı kayıtlarda ölü gösterdiği ortaya çıktı.
insan Hakları Derneği'nin yaptığı suç duyurusu üzerine 2009 yılında Dargeçit savcılığı yeni bir soruşturma başlattı.
2012 yılında, hazırlanan fezleke tüyler ürperticiydi.
Katledilen sadece Seyhan ve diğer köylüler değildi. Komutanlıkta görevli Bilal Batırır isimli uzman çavuş da, oradaki yaşanan işkencelere artık dayanamamış ve konuşmaya başlamıştı.
Konuşmaların ve yaptığı açıklamaların, Dargeçit ilçe jandarma komutanı Mehmet Tire ve Mardin jandarma tabur komutanı Hurşit imren tarafından duyulması üzerine Bilal Batırır'da bir anda kaybedildi.
Uzman Çavuş Bilal Batırır'ın eşi de, Mehmet Tire'yi hedef gösteriyor ve eşinin katilinin o olduğunu söylüyordu.
Savcılığa konuşan bir tanık, Bilal Batırır'ın bedenin, kalorifer kazanında yakıldığını anlatıyordu.
Bu savcılık fezlekesi üzerine, aile yıllardır açılmasını istediği kuyuların Seyhan'ın kemiklerinin bulunacağı iddiasıyla savcılığa başvuruda bulundu.
13.02.2012 tarihinde kuyular kazıldı, Seyhan'ın abisi kuyuda bulunan kazağı tanıdı, ardından kemikler çıkmaya başladı.
DNA araştırması uzun sürdü ve geçtiğimiz günlerde kemiklerin Seyhan'a ait olduğu saptandı.
Bu süre kolay geçmemişti. Aile bir kayıp daha vermişti.
Baba Ramazan amca da Seyhan'ın özlemiyle yaşama veda etmişti.
Sonunda, hayatın içinde kavuşamasalar da onlar mezarda buluştular.
Seyhan şimdi annesiyle babasının ortasında uyumaya devam ediyor....
Biraz da katillerden söz edelim.
Olayın ardından, "onlar dağa gittiler" diyen Mehmet Tire, DNA raporlarıyla açıkça yalancı çıktı.
Devlet bu katili yıllarca korudu ve hala korumaya devam ediyor.
Bu katiller korunmakla da kalmıyorlar, Mehmet Tire şu anda bir AK partili ve Bodrum Gümüşlük Belediye başkanı!
Hurşit imren ise CHP'li ve Sivas Çepni Belediye başkanı.
işte burası sözün bittiği yer!
Av. Eren Keskin
--spoiler--
http://www.marksist.org/y...ular#.UkQoNo4O7Qo.twitter
link kaybolur falan yazıyı kopyalayayım.
--spoiler--
Adı Seyhan'dı...
Mardin Dargeçit' te ailesiyle birlikte yaşayan ve henüz 13 yaşında olan bir çocuktu...
1995 yılının 29 Ekim'inde, gece yarısı saat 03.00'de, çok sayıda asker tarafından evlerine bir operasyon düzenlendi.
13 yaşındaki Seyhan, askerler tarafından gözaltına alındı. Ertesi günün sabahı kardeşi 11 yaşındaki Hazni Doğan, abisinin yerine çobanlık yapmaya gittiği yerden dövülerek gözaltına alındı. Ve tabura götürüldüler.
Sonradan öğrenildi ki, o gece yarısı gözaltına alınan 7 kişiydiler.
Seyhan ve Hazni'nin anneleri Asiye, sabah tabur komutanlığının kapısındaydı, çocuklarını soruyordu.
Kapıdaki askerler ise "merak etme, çocukların gelir" diyerek onu evine yolluyorlardı.
Birkaç gün sonra, 11 yaşındaki Hazni serbest bırakıldı.
O da çok yoğun işkence görmüştü. Ancak o kendinden çok abisi Seyhan'ı düşünüyordu.
Seyhan'ı son kez ters askıya asılmış vaziyette görmüştü. Durumu çok kötüydü.
Günler geçiyordu. Asiye anne her gün dilekçeler veriyor, oğlunu soruyordu.
29 Ekim'den bu yana 4 ay geçmişti. Gözaltına alınan köylülerden Süleyman Seyhan'ın başı gövdesinden ayrılmış olan ölü bedeni bir kuyuda bulunmuştu.
Anne Asiye, bir gün MED TV'ye çıktı ve "devletten davacıyım, çocuğumu istiyorum" diye konuştu.
Ve ardından, anne Asiye'de gözaltına alındı.
11 gün boyunca Asiye Anne'den hiç haber alınmadı.
Serbest bırakıldığında ise gördüğü yoğun işkenceler sonucu, artık hiç kimseyle konuşmuyordu.
Durumu, gün geçtikçe ağırlaştı. Ve bir süre sonra da yaşadıklarına dayamayarak hayatını kaybetti.
Aile, gördükleri baskılar sonucu istanbul'a göç etmek zorunda kaldı. Yıllarca, Seyhan'ı bulmak ümidiyle yaşadılar.
istedikleri tek şey onun mezarına sahip olmaktı.
Aradan yıllar geçti. Devletin son derece organize bir biçimde Seyhan'ı kayıtlarda ölü gösterdiği ortaya çıktı.
insan Hakları Derneği'nin yaptığı suç duyurusu üzerine 2009 yılında Dargeçit savcılığı yeni bir soruşturma başlattı.
2012 yılında, hazırlanan fezleke tüyler ürperticiydi.
Katledilen sadece Seyhan ve diğer köylüler değildi. Komutanlıkta görevli Bilal Batırır isimli uzman çavuş da, oradaki yaşanan işkencelere artık dayanamamış ve konuşmaya başlamıştı.
Konuşmaların ve yaptığı açıklamaların, Dargeçit ilçe jandarma komutanı Mehmet Tire ve Mardin jandarma tabur komutanı Hurşit imren tarafından duyulması üzerine Bilal Batırır'da bir anda kaybedildi.
Uzman Çavuş Bilal Batırır'ın eşi de, Mehmet Tire'yi hedef gösteriyor ve eşinin katilinin o olduğunu söylüyordu.
Savcılığa konuşan bir tanık, Bilal Batırır'ın bedenin, kalorifer kazanında yakıldığını anlatıyordu.
Bu savcılık fezlekesi üzerine, aile yıllardır açılmasını istediği kuyuların Seyhan'ın kemiklerinin bulunacağı iddiasıyla savcılığa başvuruda bulundu.
13.02.2012 tarihinde kuyular kazıldı, Seyhan'ın abisi kuyuda bulunan kazağı tanıdı, ardından kemikler çıkmaya başladı.
DNA araştırması uzun sürdü ve geçtiğimiz günlerde kemiklerin Seyhan'a ait olduğu saptandı.
Bu süre kolay geçmemişti. Aile bir kayıp daha vermişti.
Baba Ramazan amca da Seyhan'ın özlemiyle yaşama veda etmişti.
Sonunda, hayatın içinde kavuşamasalar da onlar mezarda buluştular.
Seyhan şimdi annesiyle babasının ortasında uyumaya devam ediyor....
Biraz da katillerden söz edelim.
Olayın ardından, "onlar dağa gittiler" diyen Mehmet Tire, DNA raporlarıyla açıkça yalancı çıktı.
Devlet bu katili yıllarca korudu ve hala korumaya devam ediyor.
Bu katiller korunmakla da kalmıyorlar, Mehmet Tire şu anda bir AK partili ve Bodrum Gümüşlük Belediye başkanı!
Hurşit imren ise CHP'li ve Sivas Çepni Belediye başkanı.
işte burası sözün bittiği yer!
Av. Eren Keskin
--spoiler--
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar