bugün

1882 yilinda selanik'de dogdu. 1902'de harbiye'yi, 1905'de harp akademisi'ni bitirdi. 1937 yilinda ankara'da olmuştur.cumhuriyet döneminde komutanlık, diplomatlık ve milletvekiiliği görevlerinde bulundu.

atatürk'ün aynı mahalleden çocukluk sonra okul arkadaşıdır. hemen hemen bütün cephelerde birlikte bulunmuşlardır. yakup kadri'nin deyişiyle "izinden yürüyen, yanından ayrılmayan, atatürk'ün deyişi ile ise onun için hatırası kalp ve vicdanından çıkmayacak kardeştir. atatürk'e "kemal" diye hitap edebilen tek kişidir.
mustafa kemal 4 ekim 1911 tarihinde rus vapuru ile trablusgarp'a giderken salih bozok'a yazdığı mektupta ona 2 yakınından söz ediyor. biri annesi diğeri ise nuri bey'dir. onun için şöyle diyor;
"başka kağıdım yok. nuri'ye ayrıca mektup yazamayacağım. istersen bu mektubu aynen gönder veyahut bahisle bir mektup yaz ve kıymetli kardeşime de ki: benim için hatırası kalp ve vicdanımdan bir an çıkmayan bir öz kardeş varsa nuri'dir. bu muzlim seferi onunla yapmak isterdim.allah nasip ederse saha-i mücadelatta birleşiz ve eğer mukadderse ahirette buluşuruz."
trablusgarp'ta, çanakkale'de ve kurtuluş savaşı'nda( conkbayrı'nda mustafa kemal'in göğsündeki saate kurşun isabet ettiğinde de yanındaydı.) beraberdiler. yazdığı tek kitap olan "zabit ve kumandan", mustafa kemal'in "hasbihal"i kaleme almasına vesile oldu.
balkan savaşı'nda bolayır'da bir bulgar kurşunu ile dizinden yaralandı. 1913 yılında alman imparatoru kayser wilhelm'in davet ettiği 12 yaralı türk subayından biri olarak tedavi için wisbaden'e gitti. 1915'te conkbayırı'nda sağ şakağından ağır yaralandı.
atatürk'ün en yakın arkadaşlarından birisidir. park otelden atlayarak intihar eden diplomat mahmut conker'in babası, nur vergin'in ise dedesidir.
kurtuluş savaşı komuntalarındandır. tarihe geçecek büyüklükte bir zafere imza atmamıştır. ama atatürk'ün yakın arkadaşlarındandır. ne de olsa bir selaniklidir.
üzülerek söylüyorum ki kendini bilmezin birisiydi. hakkında yazılan birçok makale var; Ruslardan yardım olarak alınan altınlardan 500,000 tanesini silah almak için gittiği Almanya'da fahişelerle yemiştir. Hatta bunun sonucunda uzun süre Atatürk ile arası açılmış, sonra eski günlerin hatrına Atatürk tarafından affedilerek savaşta görev verilmiştir.
zamanında annesi, zübeyde hanım'a "bizim oğlanlardan bi halt olmaz" demiş.
görsel

Atatürk, bir gece sofrasında Conker’e takılmak için etrafındakilere ‘Nuri Conker herşey olabilir ama Komutan olamaz’ diyor. Asaf ilbay bu konuda bir anısını şöyle anlatmaktadır:

Nuri Conker kızgınlıkla ayağa kalktı bir elini masaya, diğer elini göğsüne koyarak bir komutan davranışıyla:

‘Arkadaşlar,’ dedi. ‘Faydasız yoruluyoruz. Bu zatı memnun etmek mümkün değildir. Bu efendi kendisini o kadar çok büyük görür ve öyle sayar ki her hareket, her başarı O’nun gözünde önemini kaybeder.’

Nuri Bey sözleri bizlere söyledikten sonra yüzünü Atatürk’e çevirerek devam etti:

– Yahu su bulunmayan Kerbela gibi çöl sahalarında sana dondurma yedirmedim mi? Daha ne yapalım ki yaranalım?

Atatürk, kızdırmaktan çok hoşlandığı eski arkadaşına gülerek baktı:

‘Görüyorsunuz ya! Nuri Bey komutanlık görevini üst’üne dondurma yedirmekle yapmış olduğunu zannediyor.’

Nuri Bey, buna verecek karşılık bulamadı. Hepimiz bu ince nükteye ve Nuri Bey’in düştüğü duruma karşı kendimizi tutamayarak katıla katıla gülmüştük.

Nuri Conker, fena halde kızmıştı.

Ayağa kalktı:

‘Eğer bir daha bu sofrada bulunursam bana lanet olsun’ diyerek masayı terketti.

Ertesi akşam köşke ilk gelen konuk yine Nuri Conker’di.
▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎

Mehmet Ali Ağakay, Atatürk’ten 20 Anı, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1963. s. 28-29

Kaynak: Atatürk ve Unutulmaz Anıları, Ahmet Gürel, Bülent Türker, Nisan 2009.