bugün

Şehitler tepesi boş değil,
Biri var, bekliyor..
Ve bir göğüs nefes almak için
Rüzgâr bekliyor.

Türbesi yakışmış bir kutlu tepeye,
Yattığı toprak belli,
Tuttuğu bayrak belli,
Kim demiş Meçhul Asker diye?

Destanını yapmış, kasideye kanmış...
Bir el ahretten uzanmış,
Edeple gelip birer birer
Öpsün diye faniler.

Öpelim temizse dudaklarımız...
Fakat basmasın toprağına
Temiz değilse ayaklarımız.

Rüzgarını kesmesin gövdeler...
Sesinden yüksek çıkmasın
Nutuklar, kasideler!

Geri gitsin alkışlar, geri...
Geri gitsin ellerin
Yapma çiçekleri!

Ona oğullardan, analardan
Dilekler yeter...
Yazın sarı, kışın beyaz
Çiçekler yeter.

Söyledi söyliyenler demin...
Gelin süngülü yiğit, alkışlasınlar,
Şimdi sen söyle, söz senin!

Şehitler tepesi boş değil,
Toprağını kahramanlar bekliyor...
Ve bir bayrak dalgalanmak için
Rüzgâr bekliyor.

Destanı öksüz, sükûtu derin
Meçhul Askerin...
Türbesi yakışmış bu kutlu tepeye;

Yattığı toprak belli,
Tuttuğu bayrak belli...
Kim demiş Meçhul Asker diye....



Arif Nihat Asya
çanakkale şehitler abidesi'nde anıtı bulunan askerdir.
çanakkale savaşı sırasında bir anzac askeri kestiği kafayı ülkesine götürür. daha sonra da pişman olur ve bu kafatasının geri gönderilmesini torunlarına vasiyet eder. Kafatası 2003 yılında torunları tarafından çanakkale'ye ulaştırılır ve mechul asker olarak anıtı yapılır.
güncel Önemli Başlıklar