mavi sürgün

istiklal Mahkemelerince kalebentliğe mahkum edilip Bodruma sürülüşünün ve bu trajik olayın hayatını şekillendirişinin hikayesini anlatmış yazar. Yaşamından önemli bir kesit sunmuş.
işgal yılları ve sonrasının filmini izliyormuş gibi okudum, doğayı anlatışı, olayları aktarışı bambaşka; betimlemeleri çok kuvvetli ve canlı. Bu canlı anlatım anlatılan coğrafyanın güzelliğiyle de birleşiyor. çok hoş anlatımlar gizli kitapta örneğin aydın insan tanımlaması, akdeniz isminin nereden gelmiş olabileceği, bodrum'un tarihi gibi.
Başına gelen vahim olaylardan ziyade Bodruma ve yöreye dair anlattıkları, botanik üzerine çalışmaları, denizciliği vb. deneyimlediği şeyler daha bir ilgimi çekti. 25 yıl geçirdiği Bodruma epey bir şey katmış belli ki. *
Kötü bir durum iyi olaylara vesile olmuş neye niyet neye kısmet durumu. her beldeye bir halikarnas balıkçısı lazım.

Yazarı okumaya bu kitapla başlamanızı öneririm.

okuduğum ilk uzun metrajlı kitaptır aslında özellikle seçmemiştim ablamın kitabıydı evde durmaktaydı okulda kitap okutmalarından ve benimde bodruma olan ilgimden dolayı alıp okudum ilk 20 sayfası biraz sıkıcı gelmişti ama daha sonra kitap o kadar akıcı hale geldiki bağımlılık yaptı cevat şakirin başarılı mizacı sanki o 6 aylık yolu onunla birlikte gitmemi sağladı ve sonuna geldiğimde bittiği için üzüldüm.

(bkz: can togay)

halikarnas balikcimiz* cevat sakir kabaagacli'nin istanbul'dan bodruma surgune giderken tuttugu gunluk gibi bir sey. guzel bir roman.

erden kiral 1993'te filmini cekmistir ve en iyi yabanci film dalinda oscar aday adayi olmustur bu filmle.