bugün

aşk mahkemesi adı altında olmasa da kurulacak olan mahkemedir. hesap, kul hakkı sorulacak.

sebepsiz, günahsız yere dökülen gözyaslarının hesabını soracaksın, akmasına sebep oldugun göz yaslarının da...
belki de mahkeme sonucu beklediğimiz gibi olmaz, belki de müebbeti biz alırız. sonuçta o bütün duyguları yalnızca ama yalnızca biz hissediyoruz. kim bizi ne kadar anlayabilir ki? canımızı bu kadar acıtan mı yoksa bizim gibi diğer kader kurbanları mı?
mahşer günü gelsinde görecem o zaman ben seni dedirten istektir.
(#1106059)
"seninle ölüme bile giderim" dediğimiz sevdalarımıza artık "seninle mahşerde bile yargılanırım" dememize neden olabilecek istek, arzu, imkansızlık...

sevgi ayrımı yapılacak mı yoksa herkes ayrım yapılmadan aynı mahkemede mi yargılanacak derecelendirilmeden?

cezayı kim kesecek, aslında her şeyin tek sorumlusu olan mı?

peki ya çekceğimiz cezayı hiç sevmemişler mi kontrol edecek?

melekler yaradana, yaradan onun kulu ve elçisine sevdalıyken hiç sevmemiş olan var mı?

imkansızlığı mı sorguluyoruz yoksa imkansızlığın verdiği çaresizliğe mi yenik düşüyor aşk?
bu mahkemelerde tanrı çıkarılmalı aradan. "yeryüzündeyken her şeyimiz sana bağlıydı, şimdi burada biz hesaplaşacağız" denilip aradan çıkarılmalı yaratıcı. tanrı'nın adaleti'nden şüphe duyulmadığı belli edilip aradan çıkması istenilmeli. nedensiz gözyaşlarının, kırık hayallerin, körelen ümitlerin, can çekişen düşlerin hepsinin ellerinden tutulup meydanın ortasına sürüklenmeli.

birilerini nedensizce üzenleri yeryüzünde cezalandırmayan tanrı'nın ne büyük bir hata yaptığı, somut delillerle ıspatlanmalı. her bir ağızdan aynı anda katrilyonlarca desibele ulaşan ses çıkmalı. tanrı sağır olmalı!
duyamamalı öfkeli sözleri. hissedememeli içten geçenleri. "yeter!" diye haykırarak aralardan bir meczup çıkmalı. aşk meczubu olmalı bu. adı önemli değil bu kişinin. aşk meczubu olmalı kendisi. her gece, terlemeden sevişenler'in cezasını bu kişi kesmeli. sahte orgazmalarını aşk adı altında maskeleyen yüzsüzlerin peçelerini konuşarak indirmeli bu meczup.

meydanın ortasına çıkıp, iki elini yanlara açmalı. ve bağırarak konuşmalı:

"dante'nin acıyı övdüğü o muhteşem gün geldi! şimdi, buradayız! yaratıcının huzurunda! herkes, bir diğerindeki tüm hakkını alacak! gözünü kırpmadan! affetmek yok! hiçbirimiz tanrı değiliz! tek bir tanrı var, o da karşımızda! herkes kendisinin canını yakanın ağzına ellerini sokup yırtacak, o yalan söyleyen ağızları! tırnaklarını karşıdakinin bedenine işleyip, kanatacak tüm vücudunu! ısıracak, karşıdakinin tüm bedenini! kandan geçilmeyecek bu meydanda! hesaplaşmayı göze almayanlar, direkt cehennem'e gidecekler. geri kalanlar ise, cehennem'i bu meydana getirecekler!"

geri çekilecek meczup. kollarını aşağı indirip tanrı'nın huzuruna bakacak. hafifçe mırıldanacak. tanrı'nın işitebileceği şekilde:

"işte, en büyük hayal kırıklığın olan canlılar. hepsi senin olsun."