bugün

Her maç öncesi üzerinize fazla düşülmesine sebeptir. Halı saha maçları için günler öncesinden telefon ile aranıp, maç olduğunu haber alırsınız. Mahalle içerisinde acayip bir ayrıcalık getirir.*
Asla gerçekleştiremediğim şeydir.En kötü oynayanlar kontenjanından dolayı ya defansta beklerdim ya da kaleci olurdum.
adam paylaşımı için adım atmaca sırasında ''tuz, buz, yirmidokuz, otuz'' ya da ''aldım, verdim, ben seni yendim'' diye söylenen tekerlemeler neticesinde (mesafe kısaldıkça yarım adım da atılır) kazanın ilk seçeceği adamdır. zaten maçıda kazanmış takım olma ihtimali yüksektir.
(bkz: man of the match)
toleranslıdır. bu adam herkese çalım atar kaptırdığı anda boşa kaçan kimse olmadığı için takımdaki diğer elemanlara kızar. eğer sen çalım atmayı deneyip kaptırıyosan küfürün bini bir para.
-kral muamelesi görürsünüz.
-sizi çağırmak için eve arkadaş komitesi gelir, çünkü tek kişi geldiğinde gitmezsiniz.
-sahaya girdiğiniz gibi topu ayağınıza verirler.
-mahallede muhtardan sonra en yüksek kademede siz varsınızdır.
-asla kaleye geçmezsiniz.
-aga abanmak yok derler, abanırsınız, abanmadım içiyle vurdum dersiniz kimse ses çıkartmaz.
-defansa gelmezsiniz.
-istediğiniz yerden şut çekersiniz.
-futbolda başarılıysanız basketbolda da başarılı kabul edilir, orda da kral muamelesi görürsünüz.
-istediğinizi *kaleye istediğinizi * defansa oturtur, dediğiniz yerden ayrılana bağırırsınız.
-mahalleden taşındığınızda adeta matem yaşanır.
-sizin kadar iyi oynayan biri varsa arkasından bok atarsınız. * *
sakatlanıp 6 aylık yatalaklık döneminden sonra sona eren durumum.
işte o kişi bendim. eve her gelişimde bacaklarım mosmor olurdu. annem sormazdı artık oğlum noldu sana diye. bikere karşı mahalleden de çok iyi oynadım diye çok fena dayak yemişdim. 11 kişilerdi boru değil.
beceremedim olamadım. Futbolu erken yaşta bıraktım...
mahallenin en havalı ve gözde insanı olmakla eş değerdir.
(bkz: mahalle maclarina alinmayan adam)
liderlik özelliğinizin olmasını gerektirir ve tabi iyi oynamayı, zekayı..
bizim mahallede en büyük bendim. mahalle maçlarında hep lider ben olurdum. kaptanlar genelde ön libero olur ya, ben santrfordum, her yerde oynadım. profesyonel futbolcuların yaşı dolduğunda nasıl futbolu bırakırlarsa ben de 13-14 yaşlarımda bıraktım. tabiki futbol hayatımız bitmedi. futbol yaşantıma teknik direktör olarak devam ettim. az mahalle şampiyonlukları kazanmadık. ah ne günlerdi..
arkadaşlar arasında sevilmek ve iyi oynamak.
kendini messi zannetmeye sebep olabilir.
karşı takıma sürekli avans vermenize sebep olan durum.
en kısa zamanda bakkal, marangoz, sıvacı, yaşlı teyze tarafından farkedilip daha iyi bir mahallede oynamanıza sebep olacak durum.
3 yolu vardır.
ya kaleci olursunuz top geçirmezsiniz, ya defansçı olursunuz kaleciyi yormazsınız ya forvet olursunuz maç başına gol ortalamanız 20-30 falan olur.
oynamasını bilmesen de topun sahibi kimse o dur.
ne kadar yetenekli olsanız da pas atmamayı gelenek haline getirerek kendi futbol kariyerinizi başlamadan bitirmenize sebep olan durumdur.