bugün

madde bağımlısı çocuklar değil. ya da kimsesiz çocuklar değil. madde bağımlısı kimsesiz sokak çocukları! her yerde bunlar. günbegün sayıları artıyor. ve galiba, gerçekten kimseleri yok. bir anneleri yok galiba. bir baba ları. kardeşleri.

hani hep vardır ya, "anne beni nasıl doğurdun?" sorusuna verilen cevap: "seni leylekler getirdi" yalanı. işte, bu çocukları gerçekten leylekler getirmiş olmalı.

21. yüzyıldayız a canlar. modern çağdayız. bir elimiz balda. bir elimiz yağda. s.ikimiz t.aşağımıza dek. kaloriferli evlerde oturup sistemi eleştiriyoruz. hala, elimizin tersiyle itiyoruz bir şeyleri.
a canlar, dışarıda ruhlar yok oluyor. bali ve tiner poşetlerini kafalarına dikip de sırf bir kez olsun deliksiz uyku çekmek için küçük melekler yok oluyor.

"abla" deyip yaklşaşıyorlar yanımıza. ya da "abi." sonrasında tıkanıyor boğazları. yutkunuyorlar. heyecandan değil lan ahmak! açlıktan. midesi gurulduyor, o canların. ağızları kokuyor açlıktan. sonra, gözlerini ovuyorlar defalarca. seni bile rüya sanıyorlar. kendini ve yaşadığı hayatı beğenmeyen sen, o çocuk için bir rüyasın!
ah ki ne ah ama biliyor musun? beğenmiyorsun sen hala bir şeyleri. kılıf arıyorsun bir şeylere. şu dünyadaki her günü, umarsızca harcıyorsun. her hangi bir günü, bu dünyadaki son gününmüşçesine yaşamayı göze alamıyorsun. korkuyorsun. cesaretin yok. haketmiyorsun bu oksijeni. o çocukların oksijeninden çalıyorsun.

ben şimdi bu entryi burada bitiriyorum. sen ise kaldığın hayata, kaldığın yerden devam edeceksin. biliyorum!...