lisede müzik yapmak

içinde izolasyon anlamında hiçbir icraatın olmadığı bir odada blok flüt, melodika, klasik gitar, en fazla org çalmaktır.

(bkz: mete)

ergen kişisinin kendisini zaman zaman elvis presley gibi hissetmesine sebep olacak uğraştır.

lisedeyken 3-4 arkadaşın toplanıp bir araya gelmesiyle yapılır. yarım yamalak bilinen nota ve akorlarla bas ve elektro gitar çalınmaya çalışılır* baterinin çok pahalı ve o bateriyi koyacak yer bulunamayınca biten müzik maceralarından oluşur.
ayrıca bakınız:

--spoiler--
içinde izolasyon anlamında hiçbir icraatın olmadığı bir odada
--spoiler--

izolasyonlu oda çok profesyönel müzisyenler kullanır amatörler veya yarı profesyöneller için gereksizdir.*

biraz çaldıktan sonra gitarlarla küfürlü aşık atışması yapılmaya başlanır, tam karşıdaki gitariste küfür edilirken müdür yardımcısının girmesi ile kıpkırmızı olunur.

(bkz: bu da böyle bir anımdır işte)

(bkz: akdeniz akşamları) *

mete kadar güzel bir müzik hocası olmadan yapmak ayrı bir koyuyor insana.

yurt binasının altında depoların birinde vivaldiden la minor konçertoyu defalarca aşkla tekrarlamaktır.

distortion kullanmak için müzik aleti satan yere nüfus cüzdanını bırakmaktı. ek olarak distortion satın alamıyorduk ancak kiralayabiliyorduk.

genellikle mezun olana kadar sürecek, kısa süreli heyecandır.
aralarından çok azı gelecekte harika yerlerde olacaktır.

güzel sanatlar lisesiyse hayatınızın sonuna kadar sürecek hayatınızı s.kecek olaydır. şüphesiz hi her gün lanet edeceksiniz.