bugün

bir yerde okuduğuma göre;
kadın erkek git gide birbirine benzeyecek,
insanlar hep aynı şeylerden giyecek,
zina artacak,
yeryüzünün her yanı binalarla dolacak,
anne babaya saygı kalmayacak,vb.
okuduktan sonra galiba kıyamet çok yakında diye düşünmeme sebebiyet vermiştir.
Bunun en sağlam yolu açıp Kur-an'dan okumaktır:

1.Hayır, kalkış (kıyamet) gününe and ederim.
2.Ve yine hayır; kendini kınayıp duran nefse de and ederim.
3.insan, onun kemiklerini Bizim kesin olarak biraraya getirmeyeceğimizi mi sanıyor?
4.Evet; onun parmak uçlarını dahi derleyip-(yeniden) düzene koymaya güç yetirenleriz.
5.Ancak insan, önündeki (sonsuz geleceği)ni de 'fücurla sürdürmek ister.'
6."Kıyamet günü ne zamanmış" diye sorar.
7.Ama göz 'kamaşıp da kaydığı,'
8.Ay karardığı,
9.Güneş ve ay birleştirildiği zaman;
10.insan o gün: "Kaçış nereye?" der.
11.Hayır, sığınacak herhangi bir yer yok.
12.O gün, 'sonunda varılıp karar kılınacak yer (müstakar)' yalnızca Rabbinin katıdır.
13.insana o gün, önceden takdim ettikleri ve erteledikleri şeylerle haber verilir.
14.Hayır; insan, kendi nefsine karşı bir basirettir.
15.Kendi mazeretlerini ortaya atsa bile.
16.Onu (Kur'an'ı, kavrayıp belletmek için) aceleye kapılıp dilini onunla hareket ettirip-durma.
17.Şüphesiz, onu (kalbinde) toplamak ve onu (sana) okutmak Bize ait (bir iş)tir.
18.Şu halde, Biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu izle.
19.Sonra muhakkak onu açıklamak Bize ait (bir iş)tir.
20.Hayır; siz çarçabuk geçmekte olanı (dünyayı) seviyorsunuz.
21.Ve ahireti terk edip-bırakıyorsunuz.
22.O gün yüzler ışıl ışıl parlar.
23.Rablerine bakıp-durur.
24.O gün, öyle yüzler vardır ki kararmış-ekşimiştir.
25.Kendisine, beli büken işlerin yapılacağını anlamaktadır.
26.Hayır; can, köprücük kemiğine gelip dayandığı zaman,
27."Son müdahaleyi yapacak kim" denir.
28.Artık gerçekten, kendisi de bir ayrılık olduğunu anlamıştır.
29.(Ölüm korkusundan) Ayaklar birbirine dolaştığında;
30.O gün sevk, yalnızca Rabbinedir.
31.Fakat o, ne doğrulamış ne de namaz kılmıştı.
32.Ancak o, yalanlamış ve yüz çevirmişti.
33.Sonra çalım satarak yakınlarına gitmişti.
34.Sen buna müstahaksın, dahasına müstahaksın.
35.Yine müstahaksın, dahasına da müstahaksın.
36.insan, 'kendi başına ve sorumsuz' bırakılacağını mı sanıyor?
37.Kendisi, akıtılan meniden bir damla su değil miydi?
38.Sonra bir alak (embriyo) oldu, derken (Allah, onu) yarattı ve bir 'düzen içinde biçim verdi.'
39. Böylece ondan, erkek ve dişi olmak üzere çift kıldı.
40.(Öyleyse Allah,) Ölüleri diriltmeye güç yetiren değil midir?
başlık sayısının entry sayısını geçmesi.
iki cesit kiyamet alameti vardir bunlardan birisi büyük alametler digeri ise kücük alametler olarak bilinir. hepsini siralamak gerekirse ;

küçük alâmetler

insanların bina yapmakta birbiriyle yarışmaları.
insanların ölümü temenni etmeleri .
câriyenin efendisini doğurması.
fırat nehrinin sularının çekilerek, nehir yatağından altın çıkması .
ikisi de hak iddiasında bulunan iki büyük islâm ordusunun birbiriyle savaşması .
islâmî ilimlerin ortadan kalkması, cehaletin artması .
depremlerin çoğalması .
cinâyetlerin çoğalması, fitnelerin zuhur etmesi .
yahudilerle müslümanların savaşmaları, müslümanların yahudileri öldürmesi .
zinanın açıkça işlenmesi, içki tüketiminin artması, kadınların çoğalıp erkeklerin zalması.
namaz büyük bir yük ve külfet sayılacak.
kadınların saltanat devri başlayacak.

büyük alâmetler

deccal'in ortaya çıkışı .
duhan'ın çıkışı: duman anlamına gelir. kıyamet kopmadan önce bütün dünyayı saracak. " o halde, semanın apaşikar bir duman getireceği günü gözetle" (duhan suresi : 10)
dabbetü'l-arz'ın çıkışı .
güneşin batıdan doğması .
hazreti isa (a.s)'ın inmesi .
ye'cûc ve me'cûc'ün çıkışı .
yemen'den çıkacak olan büyük bir ateşin insanları önüne katarak sürmesi.
mehdî'nin çıkması .
mehdi'nin gelisi.

kücük kiyametlerin hepsi gerceklesmistir.

--spoiler--
katil neden oldürdügünü , makdül neden öldürüldügünü bilmedigi zaman .
bebeğini emziren anne evladını kucağından attıgı zaman.
--spoiler--
george bush'un emperyalizm'e karşı olduğunu söylemesi.
nebevi bir kesinliği bulunan; selamlaşmanın azalması,tanıdık kişilerle sınırlı kalması..
gazete alıp 3. sayfayı okuma en basit yoludur. *
şöyle bir dışarı çık insanların hal ve hareketlerini incelediğimizde zaten kıyametin yaklaştığının habercisidir.
Kuran'da "kıyamet saati"nin geleceği haberinin yanı sıra, o zaman yaşanacak olaylar da tüm aşamalarıyla ayrıntılı olarak tasvir edilmiştir: "Gök yarılıpparçalandığı zaman", "Denizler tutuşturulduğu zaman", "Dağlar kökünden sökülüp savrulduğu zaman", "Güneş köreltildiği zaman" insanların bu dehşet verici felaket karşısındaki korkuları, panikleri ve şaşkınlıkları da ayetlerde detaylı olarak anlatılmış, kaçacak veya saklanacak herhangi bir yer bulamayacakları vurgulanmıştır. Bunlardan çıkaracağımız sonuç, hiç şüphesiz kıyametin kainatın tarihinde benzeri yaşanmayan çok büyük bir felaket olacağıdır.
deccal ın yeryüzüne inmesi.
(bkz: soyunup yorganin altinda bekleyen kiz)*
(1) zaman hızlı akmaya başlar; günler, haftalar, aylar ve yıllar çok çabuk geçer. bunu anlayan anlar, anlayamayan fark etmez.

(2) bina ve zina çoğalır. dünkü deve çobanları birbirleriyle "senin binan mı daha yüksek benimki mi?" diyerek nispet yapar.

(3) mesafe mefhumu kaybolur, eskiden 14 günde gidilen yere 45 dakikada gidilir.

(4) cinayetler, adam öldürmeler anormal şekilde artar, tavuk gibi insan boğazlanır.

(5) haramlar helal, helaller haram olur.

(6) insanların bir kısmı din konusunda o kadar cahil bırakılır ki, müslüman'ım diyen bazı kişiler kelime-i şehadet'i okuyamazlar.

(7) müslümanların sayısı çok olur, lakin ağırlıkları, güçleri, tesirleri olmaz; sel suyunun geriye bıraktığı köpük ve süprüntü gibi olurlar.

(8) ayaklar baş, başlar ayak olur.

(9) tâzimi gereken şeyler tahkir edilir, tahkiri gereken şeyler ululanır.

(10) zır cahil bazı kişiler, "biz müslüman'ız ama şeriata karşıyız" diye zırva laflar edip dinden çıkarlar.

(11) riba ticaretin önüne geçer.

(12) anneler köleleşir, efendilerini doğurur.

(13) müslümanlar gayr-i müslimleri öylesine taklit ederler ki, onlar sıçan deliğine girseler müslümanlar da girer.

(14) zelzeleler, tsunamiler, yanardağ indifaları (patlamaları), kasırga ve tayfunlar, taşmalar ve seller dünyayı kasıp kavurur, insanlığı perişan eder.

(15) savaşlar çoğalır ve çok tahripkâr, çok öldürücü, çok yıkıcı olur.

(16) küçük ve orta deccallardan sonra büyük deccal zuhur eder ve cihanı fitne ve fesat ile doldurur.

(17) müslümanlar içinde reformcu ve değişimciler adında bir fırka peydah olur; kitabullahı kendi heva ve re'yleri ile tefsir ederek küfran-ı nimet ederler, kimisi küfre düşer.

(18) öyle bozukluklar meydana çıkar ki, bir fırka 'tevhid ile teslis'i aynı kefeye koyar.

(19) hahamlar, papazlar, sarıklı hocalar ramazanlarda birlikte can ciğer kuzu sarması birlikte iftar ederler.

(20) yine birtakım kimseler kendi cemaat ve tarikat büyüklerini erbab haline getirerek putlaştırırlar.

(21) camiler son derece ziynetli, süslü, altın yaldızlı, konforlu lüks olur, fakat günlük namazlarda içlerinde yeterli cemaat bulunmaz.

(22) tefsir, hadîs, fıkıh, kelam, akaid, tasavvuf kitapları ticaret için yazılır ve yayınlanır.

(23) para en büyük değer haline gelir; araç olmaktan çıkar amaç olur.

(24) lüks, konfor ve ihtişam o derecelere varır ki, bazı zenginler evlerindeki helaların madenî aksamını (kısımlarını) altınla kaplatırlar.

25) fırat nehrinin yatağından altın çıkar. altınperestler (altına tapanlar) deliler gibi, çılgınlar gibi, kudurmuşlar gibi oraya koşar ve helâk olurlar.

(26) takvalı ve salih müslümanlar dinlerini koruyabilmek için dağdan dağa vahşi hayvanlar gibi seğirtirler.

(27) dinini muhafaza etmek, şeriat ahkamı ile amel etmek avucunda kor tutmak gibi zor ve zahmetli bir hale gelir.

(28) uğursuz bir taife zuhur eder, onların dinleri para, kıbleleri karıları olur.

(29) (.......) şehri küffar eline geçer, sonra korkunç savaşlar olur ve müslümanlar tarafından tekrar fethedilir.

(30) kefere ve fecerenin icad etmiş oldukları akıllara hayret veren makineler, aletler, cihazlar çalışmaz hale gelir ve bunlara müptela olan fasıklar büyük ıstıraba duçar olur.

(31) atom silahları kullanılır, dünya harap olur, büyük sayıda insan ölür.

(32) haram yiyiciler, iddihar etmiş (yığmış, biriktirmiş) oldukları büyük servetleri nerelerde ve nasıl saklayacakları konusunda şaşırır; dünyanın öbür ucunda edinmiş oldukları müzeyyen malikanelere kaçmaya fırsat bulamazlar.

(33) allah'ın kitabına, resulullahın sünnetine, şeriat-ı garra-yı ahmediyyeye sımsıkı yapışanlar ölseler de kalsalar da mes'ud olurlar.

34) dünyada şimdiye kadar görülmemiş korkunç ve esrarlı hastalıklar zuhur eder.

35) etrafı, zehirli ve mikroplu-virüslü böcekler istila eder.

(36) mehdi zuhur eder, birtakım nasipsizler onu inkar ve tekzib eder.

(37) isa aleyhisselam nüzul eder, müslümanların arasında yer alır.

(38) siyon ehlinden zulm edenler, yeryüzünü fesada verenler, masum çocukları katl edenler feci bir akıbete duçar olurlar. (onların bazı bilgeleri/hahamları yapmayın diyorlar ama laf anlatamıyorlar.)

(39) büyük bir süper devlet gümbür gümbür yıkılır.

(40) insanlığın kurtarıcısı, resul-i kibriya efendimize haşa terörist diyen azgın haçlılar mağlup ve muzmahil olurlar.

(41) ahir zaman fırtına, zelzele ve kasırgaları içinde nice kilise ehli, nice ruhban, garbın nice hükema ve filozofu ihtida eder, islâm ile şeref bulur.

(42) siyah sarıklı, taylasanlı, yeşil bayraklı gayb orduları müslümanların yardımına koşar.

(43) kendi şahsî menfaatleri, nüfuzları, prestijleri, riyasetleri uğrunda küffar ile ittifak eden, işbirliği yapan münafıklar rezil ve makhur olurlar.
her şeyin en doğrusunu allah bilir.

http://nullhttp://www.iyi...m/haber.php?haber_id=4697
cebelitaarık boğazındaki her iki taraftaki birbirine karısmayan suların karışması.
komşusunun açmı tokmu olduğunu düşünmeyenlerin müslümanın müslümana tebessümü sadakadır sözünü unutanların,eline-beline-diline sahip olmayanların çoğalması.
günahların normal karşılanmaya başlanması.