bugün

o değil de müslümanım diye geçinenler kurandaki eşitlik vurgusundan haberdar mıdırlar diye merak ediyorum. kıyafet serbest olur ya da olmaz, üniforma giymeleri şart değil. madem çocukların rahatlığını düşünüyorsun ceketi gömleği kaldır, rahat şeyler kullan. ya da kullanma, bana ne, din din diye götünü yırtan da sensin.
tanıma gelince, asıl düşünmemiz gereken şeyleri bırakıp bizden düşünmemizi istedikleri şeyi düşünerek bizi birbirimize düşürenlerin başarılı olduğunun ispatıdır. *
fakir çocuklar parkta,kütüphanede,tiyatroda,vapurda,otobüste de zengin gibi giyinemiyorlar zaten. okul ayrı bi yer denecek olursa, bu eşitsizlik okul kantininde de mevcut.karışık tostun yanına ayran alan da var, ekmek arası domates yiyen de.
36 lı mon ami pastel boyanın amına koyan da, mum boya ile resim yapmaya çalışan da.

gerçi en fakiri bile alabiliyor artık bir çok şey. fakir zengin arası uçurum eskisi gibi değil.ben küçükken simitin yanına ayran alamazdım ama şimdi maşallah en kılıksızı bile ayvalık tostunu kolasını kapıp gidiyo teneffüslerde.

demem o ki, erdoğanı vurmak için saçmalamayın, direkt vurun.zaten yasak değil,yapıyosunuz da. bari erkeklik sizde kalsın.
herkesin fakirleri düşünüp fakirliği düşünmediği durumdur.
yani fakirlikle kimsenin bir problemi yok yeter ki fakirlik belli olmasın.
aradaki farkın kapatılması için üniformayı zorunlu tutan zihniyetin; marka ayakkabıları, pahalı çantaları, son model telefonları, üstlerine giydikleri kaliteli kabanları ile dolaşan üniformalıları es geçtiklerini gösterir. fark her yerde belli zaten. ister gömlek giyilsin ister giyilmesin.
ilkokul ya da ortaokula gittiğiniz günleri hatırlıyorsanız, yazacaklarım size hiç yabancı gelmeyecektir. Hani dönem sonu, ya da sene sonu, karne gününden bir gün önce, öğretmenlerimiz "Yarın kıyafet serbest çocuklar" derdi de, deliler gibi sevinirdik. Annelerimiz bize en güzel giysilerimizi giydirir, saçlarımızı özenle
tarar okula gönderirdi. Hani daha o yaşta aşık olduğumuz kıza ya da erkeğe güzel gözükebilmek için hep onun gözünün önünde olmaya çalışırdık.

Ne günlerdi ama... Saç uzatmak yasaktı, ensemizden bir santim saç uzasa okuldan içeri giremezdik, hocalar okul girişinde saç, ayakkabı kontrolü yapardı, tam bir manyaklık, akıl hastalığı. Önlüğümüzle, kösele ayakkabımızla okul bahçesinde maç yapardık, spor ayakkabı giymek yasaktı. Çocuksun, özgür olmak istiyorsun, içindeki özgürlük sevdasını bugünkü gibi gemlemeyi de bilmiyorsun ki.

O yüzden AKP'nin okullarda serbest kıyafet uygulamasına çok sevindim. Fakat zaman geçtikçe yavaş yavaş kafamda bir şeyler şekillendi. Özellikle sosyal medya'daki tepkileri görünce geçmiş yıllardan unuttuğum bir sürü şey aklıma gelip, diken gibi beynime batmaya başladı. Hayır, AKP ilkokulllara türbanı getiriyor falan demeyeceğim, herkes kendi bokunda boğulur, beni ilgilendirmiyor cahil ailelerin çocuklarını nasıl bir cehenneme ittikleri. içimde sadece derin bir acıma duygusu uyanıyor o kızlara karşı. Hayatlarını yaşayamadan bir sürü yasağın hüküm sürdüğü bir toplumda, bir sürü yasağın hüküm sürdüğü bir inanç sistemine tabi olarak yaşayacaklar. Aşık olduğu biriyle öpüşmek nedir bilemeyecekler, dudaklarının kenarından öpen bir sevgilileri olmayacak. Ne için yaşadıklarını bilmeden AKP iktidarına üç çocuk doğuracaklar. Biri ucuz işçi, biri şehit olacak asker, diğeri de diğer kardeşleri iş kazası geçirir, ya da askerde ölürse ailenin soyunu sürdürecek joker olacak. Kız doğururlarsa aynı kendileri gibi yetiştirecekler, değişen hiçbir şey olmayacak.

Benim esas aklıma gelen şu oldu ki; bizim zamanımızda okulun son günü serbest kıyafetle okula gittiğimizde, arka sıralarda oturan fakir çocukların hiç güzel elbiseleri olmazdı, hatta içlerinde önlükle bile gelen olurdu o gün. Şimdi anlayabiliyorum o çocukların durumunu, çektikleri acıları, herkes en güzel giysilerini giyinip okula gelmişken, onlar önlükle gelirdi sınıfa, gözlerine yerleştirmeyi çoktan öğrendikleri umursamaz bir ifade ile. Arka sıraların fakir, haşin, dünyayı siklerine takmayan, yumurta kokulu çocuklarını daha topluma yetiştirirken, onlara "Sen orada dur, orası senin yerin, burası başkalarının yeri" derdi sistem. Daha ileri gidemezdi o çocuk, ya babası gibi kapıcı olurdu, ya it köpek, mahalle serserisi, ya da okul bitince, yaz tatilinde, bizler yazlığa giderken girer bir tornacının yanına hayvan gibi çalışırdı.

Okulun sadece bir gününde kıyafetin serbest olduğu günleri anlattım sizlere. Şimdi AKP diyor ki; her gün serbest. Hatta bazı şarlatanlar daha da ileri gidiyor, "Zenginle fakir aynı okula gitmiyor ki, sorun olmayacak" diyor. Ben hayatımda bu kadar rezil, pespaye, şeref yoksunu ve AKP'nin sınıf düşmanlığını açıkça anlatan bir açıklama daha duymadım. Daha baştan sınıfsal bir ayrım olduğunu kabul ediyor, bunu nasıl çözeriz demek yerine, bu ayrımı daha da keskinleştirmek ister gibi, bu sorunun üzerine terbiyesizce açıklamalar yapıyorlar.

Senin iktidar partisi olarak öncelikli görevin, tüm vatandaşlarına eşit davranmaktır. Ama geldiğin günden beri yarattığın, kolladığın, uşağı olduğun zengin sınıfını korumak adına hala onlardan yana açıklamalar yapıyorsun. Ulan hepiniz fakir çocuklarısınız, siz değilse de babanız, dedeniz köyde lastik ayakkabıdan başka bir şey giymezdi, siz ne ara geldiğiniz yeri unuttunuz da, bu kadar zengin dostu oldunuz, siz ne ara fakirleri bu kadar aşağılamaktan zevk alır hale geldiniz? Hiç mi insanlık kırıntısı kalmadı vicdanınızda, hiç mü düşünmüyorsunuz okula her gün birbirinin aynısı kıyafetle gelecek, giyecek sadece bir pantolonu, iki kazağı olan çocukları.

O fakir çocukların ailelerinden oy aldınız siz, fakirlerin umudu oldunuz, ama şimdi hepsini zengin çocuklarının alay konusu yapacaksınız utanmadan.

Küçücük bir çocuğun kıyafetini zengin piçlerine meze yapan zihniyet bu ülkede tam 10 yıldır iktidarda. işin özü; ne siz bir şey bekleyin bu ülkeden, ne de insanlık bir şey beklesin.

not: alıntıdır.
hükümetin her yaptığını savunan kişiler ile aynı statüde olanlardır.
zira, nerden biliyorsunuz gerçekten fakirlerin düşünülmediğini denilir.
genelleme yapmak daha komiktir!
keşke öyle olsa.

görüp beğenip, isteyip de alamamak çok kötü bir şey. hem anne baba hem de çocuk için...

eskiden mahalledeki çocukların kıyafetleri, üç aşağı beş yukarı aynı standartta idi. çok şey istenmezdi anne babadan. istense de terslenilirdi zaten. hoş akıllar da pek ermezdi farklı şeylere. ya şimdi ? özellikle tvdeki reklam bombardımanı altındaki çocukların herşeye akılları eriyor. ve istekleri hiç bitmiyor. bu durum tatmin edilmesi zarüri ama yüklü maliyet gerektiren, çocuğun ihtiyaçı olarak yansıyor anne babaya.
Enerji bakanı böyle bir durum söz konusa olursa elbise,para yardımı yapılacağını söyledi.E şimdi de bu insanların ihtiyacı var ,şimdi yapın.illa kendi yaptıklarının önüne perde kapatcaklar.
o kadar düşüncelilerse yardım etsinler amına koyayım!

sadece konuşurlar....

kılık kıyafet devrimidir bu! ciddi anlamda destekliyorum...
FAKiRLERiN DEGiL ERGENLERiN MARKA TUTKUSU VE GOSTERIS TUTKUSU NEDIYLE OLUSACAK SIKINTIYI DUSUNUYORLAR. TABI KI HAKIM YAKA GOMLEKLE OKULA GIDENLERIN NOTLARI DAHA IYI OLACAKTIR.
aksine çocuklarda bu durumun oluşturacağı psikolojik çözülmeler, özentiler de düşünülmektedir. *
uzun saçın şekli takılacak küpenin uzunluğu da düşünülmektedir.
vücudu belli etmeyecek şekilde takılacak haham hırkası, papaz cübbesini de düşünüyorum.

çok güzel olacak lan sınıf rengarenk falan ufku açılacak herkeşin.
asıl konu, düşünce fakirlerinin okula çarşafı sokmak istediklerinin gözden kaçırılmasıdır. fakir çocuklar, zaten okul dışında giydikleri kıyafetleriyle okula geleceklerdir. tabii bu durumda hergün farklı kıyafetle okula gelen çocukla, hep aynı kıyafeti giyen fakir çocuğu arasında sınıfsal çelişkiler körüklenecek, fakir çocukları "ben de hergün farklı kıyafetler giymek istiyorum" diye fakir ebeveynleri zorlayacaklardır. olmadı, sadaka kültürü denen mekanizma mutlaka devreye sokulur. kömüre ilaveten, üzerine tayyip resimleri olan tişörtler bedava dağıtılır.
eğer gerçekten sorun o fakir kesimse, bunun dersanesi var sosyal hayatı var hadi onları da geçtim zaten üniversitede mecburen serbest giyinecek. buralarda serbest giyildiği halde neden kimseden ses çıkmıyor? kışın giyecek ayakkabı bulamaması değil de, okula giderken giyecek kıyafet bulamaması mı olacak onu küçük düşüren? Kısacası kimsenin düşündüğü yok aslında. herkes bir fikri varmış gibi görünmek için bunu söylüyor. eğer gerçekten düşünülseydi, serbest kıyafet kararından çok daha önce o fakir kesimin kışın giyecek ayakkabı bulamadığı için çözüm arayışına girilirdi.
güncel Önemli Başlıklar