(bkz: kitap yuklu merkep)
ilkokulda çantası çok ağır olanlar için de kullanılırdı.
Kur-an'ı Kerim'in Cuma Suresi 5. Ayetinde de bahsi geçen eşektir.

Ayet şöyledir: "Tevrat'ı taşıma sorumluluğu kendilerine verilip de sorumluluğunun gereğini yerine getirmeyenlerin durumu, kitaplar yüklenmiş fakat sırtındakinin değerinden bîhaber olan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlayan toplumun temsil ettiği şey ne kötüdür. Ve Allah, zalim bir topluma rehberliğini bahşetmez!"
kütüphaneye girdiğinde oradaki entellektüel havanın da etkisiyle kendini kitapkurdu zannedip içeriğini incelemeden başlığına, kapağına göre bir kitap alan öğrenci tiplemesidir.
bu kitabı evine; yurduna gidince bir köşeye atar bir hafta sonra aynı yerden alır kütüphaneye götürür ve yine o entellektüel havanın etkisiyle başka kitaplar alır.
bu döngü böyle sürüp gider...
sürekli kitaplarla haşır neşir olup, kitap okuyan ama okuduğundan bir değer kazanmayan/kazanamayan insanlar için kullanılan deyim.bunun sebebi de yüzeyselliktir.yüzeyselliğin sebebi de çoğu zaman aşırı geniş bir ilgi alanı veya uçlarda gezinen bir kültürdür.yüzeysel olmamak için her soruyu sormamak, her şeyi merak etmemek gerek.kendini iyi tanıyıp kendine bazı konularda soru sormayı yasaklamak gereklidir.nietzsche'nin çarpıcı bir sözüyle:'bilgelik bilgiye de sınırlar çizer.'yine insan aşırı uçlarda dolanan ilgi alanlarına kendini kapamalıdır.kendini iyi tanımak, örneğin nietzsche gibi çok küçük yaşlardan itibaren dinsel düşünceye karşı yeteneği ve ilgisi olmadığını anlamak ya da felsefi düşünceye yetisi olmadığını anlamaktır.