bugün

ne istediğini bilmemek değilse eğer düpedüz riyakarlıktır.

bunun ne denli riyakarlık olduğunu anlamamız için şu soruyu sormak gereklidir.

"bugün batıdaki üniversitelerde okuyup doktor olan kürtlerin yüzde kaçı kendi isteğiyle gidip doğup büyüdükleri yerde hekimlik yapıyorlar?"

çok çok azı.

istanbul, izmir ve ankara gibi büyük şehirlere kapağı atma derdindeler. herkes gibiler yani.

eh babacım hal böyle iken daha ne diye kürtçe eğitim istiyorsun?

kürtçe eğitim aldın geldin istanbul'a doktor oldun, ne yapıcak hastalar mı kürtçe öğrencek sen onlara bakabilesin diye?

ha şayet bu anadilde eğitim isteyenler doğup büyüdükleri yerde kalacaksa, biz zorunlu hizmet adı altında sürgün edilmeyeceksek ben destekliyorum bu anadilde eğitimi.
yarrak istemek ile aynı şeydir. ikisi de göte girer.
istek aşamasında kalır. Kalması gerektiği gibi yani.

(bkz: Ölüden göt istemek)
milli eğitim bakanlığı doğuda isteyene kürtçe ek ders koyar.Ama bütün eğitimi kürtçe istemek hayalden öteye geçemez.
asker öldürmenin serbest hale getirilmesini istemek

pusu kurmanın meşru hale getirilmesini istemek

hainlik yapmanın serbestleşmesini istemek

yediği kaba sıçmanın serbest hale getirilmesini istemek

arkadan vurmanın serbest hale getirilmesini istemek

ailelerin ocağını söndürmenin serbestleşmesini istemek

sokakları savaş alanına çevirmenin sertbesleşmesi istemek

lazlar neden istemiyor böyle bir hakkı gerçekten çok merak ediyorum! çünkü amaç farklı, üniversite adı altında türlü türlü orospuçocuğu faaliyeti gerçekleştirmek.
(bkz: çorap söküğü)

Bu istekler hiç bitmez, ahan da buraya yazıyorum... Bir verirsen iki, iki verirsen üç ister insanoğlu...

Ha, ne kadar doğru ne kadar yanlış o kısmısı tartışılır. Siyasi kaygısı olmaksızın böyle bir isteği meşru görebiliriz keza...
iğrenç bir iki yüzlülüktür. neden mi?
ben aslında kütlerin resmi dilde eğitim almalarına karşı değilim. aslında bence rumca ve çerkezce eğitim de verilmeli* .ama;
kürtler kız çocuklarını bile devletin zoruyla okula gönderiyorlar. diyarbakır'da, mardin'de, hakkari'de...vs...vs... hala daha tecavüze uğradıkları için öldürülen kızlar var. nüfusun %70'*'ine kalsa kızları okutmayacaklar.
tamam. diyelim ki onlara bu hakkı verdik. bölüm mezunlarının tahminimce %90'ı erkeklerden oluşacak. sonra ne olacak? kendi içlerinde giderek ataerkil ağırlıklı bir toplum kuracaklar. bu bizi de içten içe çürütmeye başlayacak. çünkü ataerkil toplumlar geri kalmaya her zaman mahkumdur.
insanlık, medeniyet; bir kuş gibidir. bir kanadı erkekler, diğer kanadı kadınlar. eğer kadın kısmı geliştirilemezse kuş asla havalanamaz. tek kanatla uçulmaz.
ha eğer ki kürtler diyorlar ki; biz kadın-erkek ayrımcılığı yapmadan eğitim konusunu dikkate alacağız. kadınları aşağılamayıp, kızlık uğruna cinayet işlemeyip, onları mal gibi satmayacağız derlerse yani kadınlara gereken değeri göstereceğiz... o zaman destekleyebilirim.

- ama biraz ağır konuşmuyor musunuz mackenzie hanım?
+ öyledir. ben haklıysam konuşurum. bu güne kadar kadınlar, aydınlar hatta millet sustu da elimize ne geçti? artık seyircilikten vazgeçip sahneye çıkmalıyız. yoksa hakkımız çiğnenmeye devam edecek.
ıslahat fermanının tekrarı niteliğinde olabilecek çiftte sıtandarda duble yol demektir.
düşünceler ve uygulamaların farklılıklardan ötürü iki sonuç ortaya çıkar;
1- (bkz: kız çocukları okula gönderme anadilde eğitim iste)
2- (bkz: töre cinayeti işleyip ana dilde eğitim istemek)
Dilindene asılası insanımsının isteğidir. (bkz: hayallerde yaşıyor bazı ibneler)