bugün

--spoiler--
raif'in memleketine döndükten sonraki kafayı yeme hali ve hep soru soran ama hiçbir çözüme çalışmayan aklı ile oldukça güzel pişman oluşları kitabın en güzel yerleridir şahsıma göre..
--spoiler--
kalpte varolan samimiyet kalemi ile yazılmış şaheser. kah kendini görürsün içinde kah aşklarını. keşke bu kitap 10000 sayfa olsaydı da hemen bitmeseydi...
adamın amına koyan kitaplara örnek verilebilir.
eğlenceli gibi görünen kitap isminden sonra intahara sürükleyen çaresizlikler içinde, dolu dolu gözlerle okunan kitap.
--spoiler--
Beni kemiren sadece büyük bir yalnızlık hissiydi ve gene bu yalnızlığın tesiriyle, bana yakın olduğunu anladığım bir insana karşı birçok noktalarda kendimi aldatmaya hazırdım.
--spoiler--
okuduktan sonra ilk aşık olacağım kıza vermek üzere tasarladığım ve arşivimde usul usul yatmakta olan en sevdiğim kitabım.
''dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!... niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku, anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz?'' *
yaşamak konusunda en gerçekçi tanımı bünyesinde barındıran sebahattin ali'nin, yer yer fevkalade tasvirlerine, müthiş karakter çözümlemelerine ve yer yer de(aralara serpiştirilmiş) "ben toplumcu gerçekçilerdenim" diye alttan alta haykırışına şahit olacağınız şaheseri.

yaşamak tanımına gelecek olursak;

"yaşamak, tabiatın en küçük kımıldanışlarını sezerek, hayatın sarsılmaz bir mantık ile akıp gidişini seyrederek yaşamak; herkesten daha çok, daha kuvvetli yaşadığını, bir âna bir ömür kadar çok hayat doldurduğunu bilerek yaşamak..."

işte topu topu yaptığımız da budur şu dünya üzerinde. elimizden geldiğince "dolu dolu"(ki burada hepimizin algısında farklı bir karşılık bulur bu "dolu olma" durumu.) yaşamak. dünya üzerinde sorsanız, -ben hariç- boşu boşuna yaşayanını bulamazsınız. herkes bir ana, bir ömrü sığdırarak kâh uykularından, kâh sorumluluklarından çalarak yaşıyor hayatı.
sabahattin ali tarafından yazılmış olup acı dolu ve düşündürücü bir aşk hikayesidir. kitabın sonlarına doğru gidildikçe insanı bir heyecan alıp götürmektedir.
--spoiler--
bir tren istasyonunda tesadüfen rastlaştığın ve raylar üzerinde saniye saniye senden uzaklaşan ve muhtemelen bir daha da göremeyeceğin o çocuğun, senin etin ve kanın olduğunu öğrenmek ve "gitme" diyemeden öylece uzakta kayboluşunu izlemek. kaybedilen bir aşkın son hediyesini de kanatlarının altına alamamak.

sen insana, hayata ve kendine küsmeyeceksin de kim küsecek be raif?
--spoiler--
başbakanlık tarafından filmi çekileceği söylenen kitap.

ben ki sıradan kendi halinde bir vatandaşım. vergimi veririm, vatandaşlık görevlerimi eksiksiz yerine getiririm. topluum düzenini bozacak hareketlerden kaçınırım. ama ama ama eğer ki hayatımın kitabını, piç ederseniz raif efendi gibi sessiz kalacağımı sanmayın. ankarayı başınıza yıkarım biline. bu işin takipçisiyiz.
okuduktan sonra insana hayatında bir maria puder' i aratan kitaptır.
(#8773980) demişiz zamanında şimdi de filmi çekilmek üzere efendim. normal bir yapımcı tarafından falan çekilse büyük beklentiye girerdim ama başbakanlık tarafından yaptırıldığı için sikmeseler bari modundayım.
başbakanlık'ın bu kitabın filmini çekmemesine duacıyım.
"evden çıktıktan sonra bir şey unuttuğunu fark ederek duraklayan, fakat unuttuğunun ne olduğunu bir türlü bulamayarak hafızasını ve ceplerini araştıran, nihayet, ümidini kesince, aklı geride, ileri gitmek istemeyen adımlarla yoluna devam eden bir insan gibi üzüntülüydüm."
içinize işler.ikinciyi de okursunuz.
Yazılımızda çıkmış soru taa ne zamanlar..
an itibariyle bitirdiğim ve hala etkisinde olduğum okuduğum en anlamlı ve özel kitaplardan..
bitirince insanın içini hüzün kaplatan belki de ağlatan müthiş kitap.

(bkz: okuyun okutun)
bunca zaman bu romanı okumamış olduğuma mı yanayım yoksa kitabın bittiğine mi?
mutlaka okunması *gereken başarılı sabahattin ali romanı.
--spoiler--
''şimdi aramızda noksan olan şeyin ne olduğunu biliyorum." dedi. "bu eksiklik sana değil, bana ait...bende inanmak noksanmış... beni bu kadar çok sevdiğine bir türlü inanmadığım için sana aşık olmadığımı zannediyormuşum... bunu şimdi anlıyorum. demek ki, insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar...ama şimdi inanıyorum... sen beni inandırdın. seni seviyorum. deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum... seni istiyorum...içimde müthiş bir arzu var... bir iyi olsam!
--spoiler--
türk edebiyatının en iyi romanlarına örnek verilebilecek bir eser.
türk edebiyatının en iyi eserlerine örnek verilebilecek bir kitap. okuyunuz..
okuduğum en güzel kitaplardan biri.sabahattin alinin tarzı da çok süperdir zaten.hikaye kitaplarının da okunmasını şiddetle * tavsiye ederim.
o kadar kitap okudum beni bu kadar etkileyen bi roman daha elime geçmedi. ne varsa eskilerde var derlerdi de inanmazdım.sabahattin ali nin o müthiş romanı. ''maria puder'' kendimi ona benzettiğim kadın benmişim gibi nan.

''dünyada bana hiçbir şey, tabiattan melül bir insanın zorla gülmeye çalışması kadar acı gelmemiştir''
yazılmış en güzel aşk romanlarından biridir. raif efendiyle bir olup aşkını yaşarsınız kitabı okurken. yıllar geçse de ne onu ne de aşkını unutamazsınız.