bugün
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması19
- karşı cinse giyim önerileri13
- şampiyonluk için yanak okşatmak25
- jose mourinho29
- nişanlı kalmanın saçma olması8
- aç karnına poğaça yemek10
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım13
- en dindar özelliğiniz37
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi29
- chat sitesi kurmak9
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı27
- doğum gününde hatırlanmamak19
- düşün ki o bunu okuyor8
- anın görüntüsü17
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git24
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin11
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- anneler günü9
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor13
- icardi19058
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- şizofreni11
- bacağa kramp girmesi10
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl14
Kafasızlıktır.
Bilmem kaç yıldır beraberiz diyerek öküz sevgilisinden ayrılamayan hatta evlenip hayatını karartan tonla insan var.
Az basiretli olun.
Bilmem kaç yıldır beraberiz diyerek öküz sevgilisinden ayrılamayan hatta evlenip hayatını karartan tonla insan var.
Az basiretli olun.
Okumadım ama haklısın.
sizi azarlayan, aniden sinirlenen, bazen yanlış yapan sevgiliyi "psikolojisi bozuk bu aralar; alttan almak, zor günlerini birlikte aşmak lazım." diye düşünerek, daha bir iyi davranmak ve hataları görmezden gelmeye çalışmak durumudur.
peşin not: yoğun analiz ve duygu yüklüdür.
ilişkiye yeni başlamışsınızdır. onun yeni ameliyat olduğunu, stres ve depresyon içinde olduğunu, bazı ilaçlar kullandığını görür ve zamanla onu savunmasız, korumaya muhtaç olarak görmeye başlamaktan kendinizi alamazsınız. bunu o da istiyordur çünkü, her öfke patlaması ve yanlışında sakinleşince gelip sizden defalarca kez özür diler, affettiğinizde dünyadaki en yakınının siz olduğunu söyleyip daha bir sıkı sarılır size. siz de içinizden daha çok yanında olup daha çok şeye göğüs germek için kendinize söz verirsiniz her seferinde gururla. ne de olsa eninde sonunda bu zor zamanları atlatacaktır. yaptığı hiçbir şeyden onu sorumlu tutmazsınız, anlamaya çalışır ve sonunda en olmadık şeylere bile göz yumarsınız. zaman geçtikçe hem o zor günlerini atlatacak, hem sizi daha iyi anlayacak ve birbirinize benzemeye başlayacaksınızdır ne de olsa...
aylar geçer, yıllar geçer... sizi sinirlenince yerden yere vurup hain ilan etmeye devam eder, kötü olarak nitelendirdiği insanları bile size sonuna kadar savunmaya devam eder. ona zararı dokunduğunu düşündüğünüz insanlardan uzak durmak bir yana dursun daha da yakın olmaya başlar. onu dünyanın en saf, en temiz ve en korumasız canlısı olarak gördüğünüz için çevresindeki art niyetli insanları ona yine sakin sakin konuşup, neden kötü insanlar olduklarını anlatmaya çalışırsınız. farkında değilsinizdir ama yorulmaya başlamışsınızdır çoktan. her olayda başa sarmaktan, verilen sözlerin her seferinde yok sayılmasından, bir adım ileri gidip iki adım geriye gitmekten ruhunuz tükenmeye; sizin de psikolojiniz bozulmaya başlamıştır. olsundur, bozulsundur. o da sizin psikolojiniz bozulunca sizin yanınızda olacaktır ne de olsa, siz bir bütünsünüzdür. böyle düşünür yine de tüm gücünüzle ikiniz için, en çok da onun için daha iyi, daha zeki, daha sakin bir insan olmaya çalışarak devam edersiniz.
aylar geçer, yıllar geçer... sizin psikolojiniz de çökmüştür. mantıksız olayların saf bir insan tarafından nasıl yapılabileceğini düşünmekten polyanna olmuş, yine de birçok olaya hala açıklama getirememekten nefes alamaz hale gelmişsinizdir. bu mantıkla cinayet işleyen insanı da, yankesiciyi de, kocasını aldatan kadını da anlayabildiğinizi görüp kafanız iyice gitmeye başlamıştır. "seri katil bile bu mantıkla haklı bulunabiliyor, en azından psikolojisinin bozuk olduğunu düşünürsek onun suçsuz olduğu noktasına varıyoruz." düşüncesi beyninizi kemirmeye başlar. "acaba ben bir bataklığa mı saplanıyorum, gerçekleri görme yetimi kaybedip bir hayal üzerine mi yaşıyorum?" diye düşünür durursunuz. onunla olan sorunlar bir çığ gibi büyüyerek devam eder. alttan aldığınız ve suçlu ilan edildiğiniz her tartışma hala onun beyninde size en nefret yüklü şekliyle duruyordur, her tartışmada bunlardan bahis açıp rencide eder çünkü. "günün birinde beni anlayacak, o zaman beni çok sevip bana çok teşekkür edecek." diye düşünür susarsınız. zira ara sıra hala en zor günlerini sizinle 'atlattığını' söyleyip sizi yere göğe sığdıramamaktadır.
aylar geçer, yıllar geçer... siz yerinizde saymak bir yana dursun iyice geriye gittiğinizi, saflığın yok olduğunu görüyorsunuzdur artık. karşıdan gelen yalanların, dalaverelerin, gizli saklı işlerin ve tartışmalardaki hakaretlerin bini bir paradır. tükenmişsinizdir. işin kötü yanı sizin en zor anlarınızı düşündüğünüzde onun yanınızda olmak bir yana dursun ortalarda bile olmadığı gerçeğidir. artık olmayacağınızı anlamaya başlamışsınızdır. "üç sene çabaladık, biraz daha bekleyelim belki düzelir." diye düşünüp eski verdiğiniz tavizleri vermeden, olaylara dışarıdan bir göz gibi bakarak ilişkiye devam etme kararı alırsınız. görürsünüz ki o tavizler olmadan gitgide o sizi terk etme noktasına geliyordur. terk ediyordur. daha önce onlarca kez etmiştir haklı haksız yere, her seferinde gidip kapısında yatıp gönlünü almışsınızdır. "bu sefer o eksikliğimi görsün." diyerek aramama kararı almışsınızdır. hala içinizde "seni çok özledim, seni şimdi daha iyi anlıyorum." diye en azından "biz bunu haketmiyoruz." diye döneceğine dair bir umut ışığı vardır.
günler geçer, haftalar geçer... bakarsınız ki aramak bir yana dursun, o kötü insanlarla sarmaş dolaş fotoğraflar paylaşılmaya başlanmıştır. her tartışmanızda ona yanaşmaya kalkan ve onu hep uyardığınız tiplerle de iyice samimileşmeye başlanılmıştır. yaslanır arkanıza kimseyi sevmemeyi düşünürsünüz. "artık biraz da kimse neden benim kimseyi sevmediğimi anlamaya çalışsın, ben çok yoruldum." der, susarsınız...
peşin not: yoğun analiz ve duygu yüklüdür.
ilişkiye yeni başlamışsınızdır. onun yeni ameliyat olduğunu, stres ve depresyon içinde olduğunu, bazı ilaçlar kullandığını görür ve zamanla onu savunmasız, korumaya muhtaç olarak görmeye başlamaktan kendinizi alamazsınız. bunu o da istiyordur çünkü, her öfke patlaması ve yanlışında sakinleşince gelip sizden defalarca kez özür diler, affettiğinizde dünyadaki en yakınının siz olduğunu söyleyip daha bir sıkı sarılır size. siz de içinizden daha çok yanında olup daha çok şeye göğüs germek için kendinize söz verirsiniz her seferinde gururla. ne de olsa eninde sonunda bu zor zamanları atlatacaktır. yaptığı hiçbir şeyden onu sorumlu tutmazsınız, anlamaya çalışır ve sonunda en olmadık şeylere bile göz yumarsınız. zaman geçtikçe hem o zor günlerini atlatacak, hem sizi daha iyi anlayacak ve birbirinize benzemeye başlayacaksınızdır ne de olsa...
aylar geçer, yıllar geçer... sizi sinirlenince yerden yere vurup hain ilan etmeye devam eder, kötü olarak nitelendirdiği insanları bile size sonuna kadar savunmaya devam eder. ona zararı dokunduğunu düşündüğünüz insanlardan uzak durmak bir yana dursun daha da yakın olmaya başlar. onu dünyanın en saf, en temiz ve en korumasız canlısı olarak gördüğünüz için çevresindeki art niyetli insanları ona yine sakin sakin konuşup, neden kötü insanlar olduklarını anlatmaya çalışırsınız. farkında değilsinizdir ama yorulmaya başlamışsınızdır çoktan. her olayda başa sarmaktan, verilen sözlerin her seferinde yok sayılmasından, bir adım ileri gidip iki adım geriye gitmekten ruhunuz tükenmeye; sizin de psikolojiniz bozulmaya başlamıştır. olsundur, bozulsundur. o da sizin psikolojiniz bozulunca sizin yanınızda olacaktır ne de olsa, siz bir bütünsünüzdür. böyle düşünür yine de tüm gücünüzle ikiniz için, en çok da onun için daha iyi, daha zeki, daha sakin bir insan olmaya çalışarak devam edersiniz.
aylar geçer, yıllar geçer... sizin psikolojiniz de çökmüştür. mantıksız olayların saf bir insan tarafından nasıl yapılabileceğini düşünmekten polyanna olmuş, yine de birçok olaya hala açıklama getirememekten nefes alamaz hale gelmişsinizdir. bu mantıkla cinayet işleyen insanı da, yankesiciyi de, kocasını aldatan kadını da anlayabildiğinizi görüp kafanız iyice gitmeye başlamıştır. "seri katil bile bu mantıkla haklı bulunabiliyor, en azından psikolojisinin bozuk olduğunu düşünürsek onun suçsuz olduğu noktasına varıyoruz." düşüncesi beyninizi kemirmeye başlar. "acaba ben bir bataklığa mı saplanıyorum, gerçekleri görme yetimi kaybedip bir hayal üzerine mi yaşıyorum?" diye düşünür durursunuz. onunla olan sorunlar bir çığ gibi büyüyerek devam eder. alttan aldığınız ve suçlu ilan edildiğiniz her tartışma hala onun beyninde size en nefret yüklü şekliyle duruyordur, her tartışmada bunlardan bahis açıp rencide eder çünkü. "günün birinde beni anlayacak, o zaman beni çok sevip bana çok teşekkür edecek." diye düşünür susarsınız. zira ara sıra hala en zor günlerini sizinle 'atlattığını' söyleyip sizi yere göğe sığdıramamaktadır.
aylar geçer, yıllar geçer... siz yerinizde saymak bir yana dursun iyice geriye gittiğinizi, saflığın yok olduğunu görüyorsunuzdur artık. karşıdan gelen yalanların, dalaverelerin, gizli saklı işlerin ve tartışmalardaki hakaretlerin bini bir paradır. tükenmişsinizdir. işin kötü yanı sizin en zor anlarınızı düşündüğünüzde onun yanınızda olmak bir yana dursun ortalarda bile olmadığı gerçeğidir. artık olmayacağınızı anlamaya başlamışsınızdır. "üç sene çabaladık, biraz daha bekleyelim belki düzelir." diye düşünüp eski verdiğiniz tavizleri vermeden, olaylara dışarıdan bir göz gibi bakarak ilişkiye devam etme kararı alırsınız. görürsünüz ki o tavizler olmadan gitgide o sizi terk etme noktasına geliyordur. terk ediyordur. daha önce onlarca kez etmiştir haklı haksız yere, her seferinde gidip kapısında yatıp gönlünü almışsınızdır. "bu sefer o eksikliğimi görsün." diyerek aramama kararı almışsınızdır. hala içinizde "seni çok özledim, seni şimdi daha iyi anlıyorum." diye en azından "biz bunu haketmiyoruz." diye döneceğine dair bir umut ışığı vardır.
günler geçer, haftalar geçer... bakarsınız ki aramak bir yana dursun, o kötü insanlarla sarmaş dolaş fotoğraflar paylaşılmaya başlanmıştır. her tartışmanızda ona yanaşmaya kalkan ve onu hep uyardığınız tiplerle de iyice samimileşmeye başlanılmıştır. yaslanır arkanıza kimseyi sevmemeyi düşünürsünüz. "artık biraz da kimse neden benim kimseyi sevmediğimi anlamaya çalışsın, ben çok yoruldum." der, susarsınız...
güncel Önemli Başlıklar