bugün

geçmişte dedesinin anlattığı hikayelerden etkilenip
nerede bi kuyruk görse içinden sıraya girme hissi
gelen malum zihniyetli insandır. gerçekten çok yazık..
bu "eskiden kuyruklaar vaardı" goygoyunu her duyduğumda çok tedirgin oluyorum.

"atatürk müsrifti, aha bak savarona" dediler. şimdi bin beterini yaşıyoruz: firavunları kendine 3 tane saray dikti, sğamadı onlara, ülkede olan bütün saraylara postu serdi. adamın yaşadığı hayat binbir gece masallarında yok.

"eskiden yolsuzluk vardı, aha bak iski" dediler. şimdi bin beterini yaşıyoruz. "bıbıcım pırılırı sıfırladım, en sın 30 milyın dılır kıldı" mı, "reza baba ve 4 bakanlar" mı, kayıp 128 milyar mı, indiragandici ticaret bakanları ruhsar mı, beğen beğen al.

"eskiden devlet-mafya ilişkisi vardı dediler, aha bak susurluk" dediler. şimdi bin beterini yaşıyoruz. nerde mafya bitiyor, nerde bunlar başlıyor çözebilen yok. en başta kelbakanları. her akşam canlı canlı rezilliklerini izliyoruz.

atatürkçülüğü içkiyle ilişkilendirirlerdi. meğer alkolü kendilerine yakıştıramıyorlarmış: hem kokainin ticareti hem çekimi bunlardaymış.

"ecevit beyaz saray'da gitti, ülkeyi rezil etti" dediler. firavun 6 aydır telefon başında biden arasın bekliyor, arayan soran yok. bir kere aradı, onda da soykırım tanıyacağını söylemek için aradı. firavun gak bile diyemedi. firavundu firavun kedisi oldu. hani nerde kaldı milli şeref?

kala kala cephanelerinde "eskiden kuyruklar vardı". bir de "eskiden maaşlar ödenemezdi" goygoyu kaldı. bakalım allah sonumuzu hayır etsin.