Yeni söylemlerden biri. Sen kutsalını her şeyin içine katarsan, siyasi olarak ön plana çıkarırsan, her yeniliği kutsala aykırı diye yaftalarsan insanlar kutsaldan uzaklaşır. Sonra senin kutsal addettiğini eleştirirler. Sende bu sefer çıkarsın dersin ki; "Kutsala hakaret fikir özgürlüğü değildir." Yetmedi mi kutsal diye diye insanları damgalamak? Görende zannedecek 80'den beri ateistler ön planda. Her şey muhafazakarların elinde ama hâlâ muhalefetteymiş gibi mağdur edebiyatı yapıyorlar. Sen her yeniliği kutsala aykırı diye damgalamakta özgürsün ama insanlar bunu eleştirince hemen hakaret ediliyor diye yaygara koparılıyor. Evet herhangi bir düşünce ve inanca hakaret fikir özgürlüğü değildir. Ama eleştiri istemeyende eleştiri almayacak şekilde hareket etmekle mesuldür.
Ya kutsalını ülke yönetimine karıştırmak, başkalarına dayatmak neyin özgürlüğüdür?
Din, allah, muhammed, islam, ümmet diyerek fetöcüleri kozmik odalara sokmak nedir o halde?
Hakaret değil. Mesela Mustafa Öztürk hakaret mi etti? Kutsalcılar herkesin ideolojisine, düşüncesine, hayatına hakaret edebiliyor. Ama birisi popüler din dışında bir yorumda bulundu mu hemen hakaret sayılıyor. Hem inancını her şeyde ön plana cıkartıyorsun hemde en ufak eleştiride hakaret yaygarası koparıyorsun. Samimi değilsiniz. Herkes size uysun istiyorsunuz.