bugün

Bu nası bi mantıktır lan.
kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir can kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur." Mâide Suresi - 32
Bu başlığı açan gerizekalı bir süre önce kundaktaki bebekle ilgili, kadınlar ve çocuklarla ilgili pedofili ve tecavüzcü ifadeler kullanıyodu. Muhtemelen entrysi kaldırıldı.

Yani demem o ki.

Senin gibi cinsi sapık bir manyaktan mı öğrencez biz iyiyi aq gerizekalısı.
Kuranda iyi şeyler genelde azdır. Eğer ahlaki seyler arıyorsanız Konfüçyüs ü okuyun derim. Kuran genelde muhammedde inanmayanlara lanet okur onları cehennem ile tehdit eder. Erkeklerin uçkurunu düşünür.
cahiliye dönemini okumamış mal sorunsalı.
kız çocuklarını diri diri gömdü bu bedeviler.
Ahzab 37. ayeti ya kafana göre ya da hadis kaynaklarına veyahut ateist kişilerin yorumlarına göre anlatıyorsun. Neye göre anlattığını bilmiyorum allah biliyor.
Bir kere ayette zeynep ismi yok, bir kadın ve bu kadından boşanan biri var. üstelik o boşanan adam hz. Muhammed' in oğlu da değil, bu ayette anlatılan, ey insanlar kendi kafanızdan kanun çıkarmayın haram ve helalı belirlemeyin, kanunu sadece allah koyar mesajıdır.
Çünkü araplar bir gelenek başlatıp kanun koymuşlar ve demişler ki ''insanlar evlatlıkların boşanmış kadınları ile evlenemez'', bunun gibi bir çok kuruntuları var.
bu yüzden allah, ahzab 40. Ayette hz. Muhammed'in erkek babası olmadığını, ahzab 4.5. Ayetlerde de evlatlıkların oğul olmadığını (hatta 5. ayette insanları babalarının adları ile çağırın deniliyor.) bildirmiş ve kanunu koymuştur. işte bu sebeple ahzab 37. Ayetin son kısmında böyle bir evliliği seninle (hz.muhammed) gerçekleştirdik ki müminler bu şekilde uydurma kanunlarla evlenme de kendilerine güçlük çıkarmasın. Zira nisa süresi 23. ayette evlenmenin helal ve haramı da bildiriliyor. Dini hükümlerin bilgisini verene bizzat uygulama da yaptırılıyor bir çok konu da olduğu gibi, örneğin: putperestlik yoktur denilip putların kırılması gibi. Bakın görüyorsunuz işte, ahzab 37. Ayeti tam anlamak için ahzab 40. Ayeti de ahzab 4.5. Ayeti de beraber okuyup düşünmek gerekiyor bu ayetleri de bilmek gerekiyor yoksa ateistler gibi ayetlere olmayan olayları katarak yanlış yorumlara ulaşırsınız.
Bu benim yazdıklarım tamamen kuran kaynaklıdır, kitap kendi kendisini açıklıyor ayetleri inceleyin göreceksiniz, dinde kaynak sadece allahın kitabı kurandır.
Kuranı roman kitabı gibi okursanız anlayamazsınız çünkü konu parçalanmış şekilde bölüm bölüm anlatılıyor. Bu yüzden kuranı anlamak için insanlar yıllarını veriyor büyük bir emek sarfediyorlar.
Yüzlerce güzel ahlâk davranışını anlatan bir kitaba ''tek iyi ve sebebi'' diye başlık açmak, ayrıca gerekli emek göstermeden yorum katmak adil değil.
Şimdi neden bölüm bölüm denebilir, düşünün sıralı bir biçimde olsa, ''işte muhammed yapacaklarını sıralamış'' denmez mi? Belli ki bir insanın sıralamasına göre değil bu kitap. Gerçi yine diyorlar ya muhammed kendisi uydurdu diye, ona da yapacak bir şey yok. Bu yüzden kuranda hz. Muhammed için, ''sen uyarıcısın, kurtarıcı değil'' denilir. tabii peygamber olmamakla birlikte kuranı araştıranlarda uyarıcıdır, kurtarıcı değil.
Sen bence bir daha oku kardes.

Kuran'i cok yanlis anlamissin.
Kuranda ne cariyelik ne de kölelik emri vardır, varolan süregelen sistemi yok etmek amaçtır , bir çok ayette köle azat edilmesiyle köleliğin son bulması sağlanmıştır.
Bahsedilen nur suresi ve diğer ayetlerde geçen ''ma meleket eymanikum'' veya ''ma meleket yeminukum'' cümlelerinin çevirisi cariyeler ve köleler olamaz çünkü köle ''abd'' demektir ve bu konuya ait olan ayetlerde geçmez, cariye kelimesi ise kuranda hiç gelmez, işte amacım bu yaptığım şekilde akıl yürütmektir bunun reformistlikle veya tipik islam savunuculuğu ile ilgisi yoktur.
''Ma meleket eymanikum'': anlaşma, sözleşme yaptıklarınız, ''ma meleket yeminikum'': yeminleştikleriniz, sağ elleriniz altında bulunanlar anlamındadır, çevrimlerine bu şekilde anlam verenleri göreceksiniz ancak köle ve cariye diye çevirenlerin kuranda referansları yoktur neden bu şekilde çeviriyorlar başka kaynakları, kendileri için delil görüyorlar bu seçim meselesidir fakat bu seçimleri ne kurana uyar ne de akla.
Kuran anlaşılan bir kitaptır yeter ki gerekli emek verilsin, kuranın anlaşılmaması emek verilmemesi yüzünden olur. Bende ilk okuduğumda yanlış kararlar vermiştim. Fakat adil olmak için daha çok araştırmalıyım dedim.
Bakın ahzab 37. ayetteki kadın hz.muhammed'in gelini değildir çünkü gelini olması için kadının evlendiği adamın, hz. Muhammed'in oğlu olması gerekir, yok gerekmez diyorsanız bu sizin kuruntunuz olur işte o dönem ki araplar bu şekilde kuruntular uydurmuşlardır, tıpkı bu putlar bizi yaratıcıya yakınlaştırıyor dedikleri gibi. Üstelik düşünün bir adam susturulabilir fakat o çağın insanları susturmuyor kabul ediyor ve bu gelenekten uzaklaşıyorlar neden ? Çünkü hz. Muhammed'e inanıyorlar nasıl? Belli ki akıllarını kullanarak yoksa kolaylıkla bir kişiyi ekarte edebilirlerdi.
Ayrıca zeyd'i sırf ölsün diye savaşa gönderiyor kuranda var mı Böyle bir bilgi? yok belli ki uydurma işte, üstelik nereden kurgulandığı bile belli bugünkü tevrattan kopyalanmış, güya hz. Davut bir kadını beğenmiş kral olduğu halde kadının kocasını öldürtmüş sonra kadınla evlenmiş, böylelikle kadınlarının sayısını 90 küsüre çıkarmış. yahudiler bunu böyle anlatıyorlar ve ne hikmetse aynı davud'un soyundan bir kurtarıcı bekliyorlar. Böyle saçma bir düşünce olabilir mi? Oluyor adamlar çarpıklık peşinde diye bizlerde bu saçmalıkların arkasından mı? Gideceğiz.
Tekrar vurguluyorum gelini olması için, kadının evlendiği adamın, hz. Muhammed'in oğlu olması gerekir buna kanıt ararsanız biyoloji kanunlarını size delil gösteririm. Gerçek ahlak budur diye kendi kendinize kanun koyuyorsunuz bunu yapamazsınız, yaparım diyorsanız allahın koyduğu ölüm kanunu kaldırın o zaman. kanunu sadece allah koyar. işte akıl, mantık ve vicdan gerisi size kalmış seçim tabiki size ait.
Aslında edip yüksel'in görüşlerini desteklemiyorum ama mehmet okuyan ve sonia cihangir gerçekten 20 küsür yıl kurana emek vererek çalışma yapmış bireyler. bu şekilde emek verip anlayan, anlatan insanlara saygı duyarım. dediğim gibi yaptığım reformistlik veya tipik islam savunuculuğu değil bir akıl yürütme ve kitapta olanı olduğu gibi aktarmadır. Bütün referansları akıl ve sadece kurandan kanıt ile sundum gerisi size kalmış, hiçbir şekilde deistlikle ilgisi yok deist dine, vahye, dolayısıyla allahtan gelen bilgiye inanmaz. Oysa ben allahtan gelen bilgiye yani vahye inanırım çünkü yaratan, yarattığını bilgilendirmeden imtihan etmez. Adaleti yaratan adaletsizlik yapmaz, adaletsizliği tercih ederek insanlar yapar. Düzeltme değil doğruyu açıklamadır yapılanlar. Yazıyı kısa tutacağım çünkü amacım insanlarla bilgi paylaşmak, olabildiğince fazla kişiye ulaşmak, malum uzun yazıları okumayı pek tercih etmiyor insanlar. Zaten Bu başlığa da hem ben hemde siz çok uzun yazılar sunduk gerisi insanların seçimine kalmıştır.