bugün

tahmin edilen uzay boyutunun sadece birkaç milyarda birinin bilindiği günümüz biliminin birkaç binde birine sahip olarak kuran ayetlerini yorumlamaya çalışanların anlayamayacağı kitaptır. o kitabı gönderen sahibimiz fussilet suresi-3. ayette; ayetlerin arapça olarak, bir bilenler topluluğu için tafsilatlı olarak açıkladığını bildirmiştir. ayetlerin tafsilatlı olarak anlaşılması için arapçayı ve hangi konu tartışılıyorsa onu iyi bilen bir bilim grubu tarafından ayetler arası ilişkilere de bakılarak çalışılması gerekmektedir. allah ayetler arasında ikili ilişkiler kurarak her konuda ayrıntılı bilgi verdiğini bildirmiştir (zümer-23).
yol gösterici. okudukça insanın içine huzur veren kitap. o herşey.
bütün insanlar ve cinler bir araya gelse tek bir ayetini yazamazmış. rast gele baktım bir ayete:

"allah, iman eden ve iyi şeyler yapanlara söz vermiştir; onlara bağışlama ve büyük mükâfat vardır"

arkadaş, şimdi kafamızdan kitap yazacak olsak, böyle bir şey yazamaz mıyız? çok mu yaratıcı bir cümle bu? sizin kapasitenizi aşıyor olabilir belki, ama bence tolkien daha güzelini bile yazmış.
içinde kendisinden önceki kitaplardan (incil, tevrat) sürüyle hikaye barındıran kitap. bir de çok cinsel içeriklidir.

bir de muhammed'in cinsel hayatını da ayrıntılarıyla anlatır. muhammed'in 40 erkek gücünde olduğunu söyler. isterse kadınlarıyla yatma sırasında değiştirebileceğini anlatır.
bilimin tamamlanmadığı ve insanlık olduğu sürece devam edeceği gözönünde bulundurulduğunda mucizeleri kıyamete kadar sürecek olan kitaptır.
rabbimiz kuranın son inen ayetlerinden olan maide-3. ayette "bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak islâm'ı beğendim" buyurmaktadır. allah kitabını bize indirmiş ve artık dinimizi tamamlamıştır. ön yargısız olarak kuranı inceleyen bir insan bunun kesinlikle seni ve çevrendeki herşeyi yaratan, yeryüzünü bizim yaşamamız için döşeyen tarafından gönderildiğini hiçbir şüphesi kalmayacak şekilde anlar.

allah teala kaf suresinde şöyle buyurmaktadır;
kaf. şerefli kur'an'a andolsun.aralarından bir uyarıcının gelmesine şaştılar da, kâfirler şöyle dediler: "bu şaşılacak bir şeydir." "biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (dirileceğiz)? bu, akla uzak bir dönüştür." biz, toprağın onlardan neleri eksilttiğini kesinlikle bilmekteyiz. yanımızda o bilgileri koruyan bir kitap vardır. bilakis onlar, hak kendilerine gelince yalanladılar. şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler. üstlerindeki göğe bakmazlar mı ki, onu nasıl bina etmiş ve nasıl donatmışız! onda hiçbir çatlak da yok. allah'a yönelen her kula gönül gözünü açmak ve ibret vermek için (bütün bunları yaptık). gökten bereketli bir su indirdik, onunla bahçeler ve biçilecek daneler bitirdik. kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. ve o su ile ölü toprağa can verdik. işte hayata yeniden çıkış da böyledir.

bütün bu gördüklerimiz kendiliğinden oluşmamıştır. hiçbir düzen kendiliğinden oluşamaz. biz kendimizi bile kontrol edemeyen bir varlık olarak nasıl kendimizi sahipsiz sanabiliriz? bizim ve herşeyin sahibi şüphesiz allah'tır.
yaklaşık 100.000 yıldır yaşayan ve geçirdiği evrimler sonucu, aynaya bakınca gördüğünüz insan evladına dönüşmüş olan homo-sapiens türünün son 1400 yılına dahil olabilmiştir.

geriye kalan tüm bu zamanda, gerek görülmemiş olacak ki, hayatımızın içine girememiştir.

okuması zordur. zordan kasıt, anlaşılabilirliğinin zor olmasından değil, sıkıcı olmasından ileri gelir. yoksa muhteviyatı gayet basitdir.

-iyi insan ol
-kötülük yapma
-şarap içme
-kadınlar erkekler içindir
-adam öldürme ama gerekirse öldür
-kadın dövme ama gerekirse döv

benim anladığım aşağı yukarı bunlardır. elbette benim eksikliğim de olabilir, anlayış kıtlığı çekiyor olabilirim.

ancak yine de kafamı karıştıran ince bir detay var. şu birden fazla kadınla evlenme meselesi. bu devirde zor gerçekten, bir tanesine bakmak bile ekonomik olarak çökertir adamı, ki kendisi birkaç tanesinden bahsediyor.

bence işi bilen uzmanlar tarafından günümüze uyarlanmalıdır.
kuran ı kerim değişmedi, değişmeyecek zorlamacılığından vazgeçip, şöyle bir elden geçirilmelidir.
aksi halde gidişat onun açısından hiç mi hiç olumlu gözükmüyor.
insanlar düşünmeyi, sorgulamayı öğreniyor çünkü. her gün biraz daha gelişiyor.

bak mesela, internet icat edildi. eskisi gibi değil, bir matematik hatası bile kolayca herkese ulaşabiliyor. müslümanların bile kafası karışıyor, karışmaya başladı ve karışmaya devam edecek.

gel, inat etme. yapın şu işi. bak hristiyan alemine, nasıl da by pass yapıyor kendi bünyesine. nasıl da uyduruyor kendini her döneme. üstelik eksikte kalmıyor, her daim senin önünde. teknoloji mi dersin, tıp mı dersin, insan hakları mı dersin, sanat mı, sanatçı mı dersin, dersin de, dersin. bitmez. üstelik iç geçirerek baktığın fıstık gibi kızlar da cabası.

gel, dediğimi yapalım. benim umurumda değil gerçi ama müslüman alemi için çok gerekli be hacı.
rabbimizin tarifiyle kendisinde hiçbir çelişki olmayan kitaptır (bakara-2. ayet)
enfal-31. ayette rabbimiz; onlara âyetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: "(evet) işittik, istesek biz de bunun benzerini elbette söyleyebiliriz. bu öncekilerin masallarından başka bir şey değildir." buyurur.
bakara-23. ayette ise allah teala; eğer kulumuza indirdiklerimizden herhangi bir şüpheye düşüyorsanız, haydi onun benzeri bir sûre getirin, eğer iddianızda doğru iseniz allah'tan gayri şahitlerinizi (yardımcılarınızı) da çağırın.
Allah herkese meydan okumaktadır. rabbimin, yarattığı insana gönderdiği, kendisinde hiçbir çelişki bulunmayan kitaptaki bildirdiklerinin, eşsiz olduğunu söylemektedir. gücü yeten varsa getirsin çelişkisiz ve kıyamete kadar geçerli olacak bir kitap.. hodri meydan
o kadar yücedir ki onun yüceliğine çamur atanlar bile kendilerini yücelmiş saymaktadırlar.

daha ne olsun be ahmak herif!
ben ol dediğimde her şey oluverir yazan ayeti mevcut olan sonrada dünyayı ol dedim 4 günde yarattım, evrene ol dedim onuda 2 günde yarattım diyen kitap.
(bkz: çelişkisiz kitaba örnek olarak harry potter serisi)
gün, dünyanın ya da hangi gezegense artık onun kendi çevresindeki bir -1- tam dönüşüne verilen isimdir.

bu sebeple; dünyayı 6 gün de yarattım diyebilmen için önce elinde bir adet dünyan olması lazım.

ha o gün yaratanın zamanı ile dersen zaten sıçtığın andır çünkü, yaratanın omnipotentliğine iman etmişsin, zamandan bağımsız diye onu koyduğun yerin bir fizki olmadan yani fizikselliğinin somut ağırlığı ile yarattığı diğer nesnelere göre olan göreceli hareketinin tanımına -zaman- zorlamış olursun. o sebeple orada bahsedilen buranın bu dünyanın bir günüdür.

bug işte.
allah'ın kelamı diyorlar ama;
ben tanrı olsaydım;
alemi, canlıları yaratacak güçte,
milyarlarca insanı ve evreni kontrol edebilecek,
her insanın kaderini ayrı ayrı yazabilecek kapasitede olsaydım,
insanların bana inanmaları için elçilere gerek duymazdım.
okuma yazma bilmeyen insanlara meleklerle mesajlar yollamaz,
ayrı ayrı kitaplar yazdırmazdım.

çeşitli dinler, çeşitli tapınaklar gösterip kulları birbirine öldürtmezdim.
cennet-cehennem: ceza ve ödül yöntemiyle kulları denemezdim.

ben allah kadar güçlü bir ilah olsaydım ne mi yapardım?
ilk insandan başlayarak,
alemdeki bütün insanların beynini, kötülük yapmayacak
ve benim varlığıma; tek tanrı olduğuma inanacak şekilde programlardım.
elçi öldükten sonra kaleme alınmış olma gibi bir durumu yoktur.

her ayet geldikten sonra peygamber onu sahabeye ezberletir, yazdırır, başkalarına okumaları/başkalarının okuması için başka yerlere hem yazılı hem de ezberde olacak şekilde gönderirdi.

elçi öldükten sonra düzenli olsun diye kitap haline getirilmiştir.

götten uydurmayalım.
bilimi destekleyen bir kitap olmasının yanında dünün, bugünün ve yarının kitabıdır. Kuran ı kerim yaşayanlara indirilmiş cenneti kazanma eseridir. kuran a göre yaşayan mutlak bir huzur ve güç kaynağına kavuşmuş olur. en ızdıraplı hastalıklar acı vermez, en korkunç kederleri hafifletir kuran. kuran bir mucizedir, buna inanın...
21. yy'da yazılmış olsaydı; içeriğinde ki birçok emir ve yasaklar değişik olurdu, mezheplere bölünmüş olmazdı diye düşünüyorum. tamam günümüze kadar bozulmadan gelmiş ama hala açıklanamayan emirleri, yasakları var. ve bu bunların tek sebebi ise mezheplerdir. herkes kendi doğrularını yaratmış ve insanın kafası karışıyor. ben 20 yaşına kadar sayelerinde boy abdestinin nasıl alındığını karıştırıyordum. çevremde farklı mezheplere mensup kişiler vardı ve benim kafam karışıyordu. biri yok üç kez omuzlarına su at der, biri namaz abdesti alıyorsun arada der. "yahu arkadaş, ben farzı neyse oyle alcam. rahat bırakın lan." diyorsun, bu sefer baskası atlıyor yok gunah bızde o... kitap gerçek, doğru ama fikir ayrılıkları çok. sayelerinde herkesin kafasını karıştıyorlar.. bu dinimizi kötülemek değil kesinlikle sadece bir düşünce ayrıca ateist değilim, şimdiden söyleyeyim.
ilimde, savunulan'ın zıttıyla testi, mefhumu vardır. umarım kuran-ı kerim'e itikad etmiş ve bu yolda pişme heveslisi hamlar da en azından bir darwin okuyorlardır. allameler, zaten hatim etmişlerdir bu eserleri.
arapçayı kafama zorla sokturmaları için günlerce dayak yedirten bir kitaptır. arkadaşım kur'anı sadece okumanın yetip anlama kısmının .ktir edildiği saçma salak düşüncelerden sıyrılın. yıllardır okutuldu anlamadan, ben napayım arkadaşım arapçayı. kitap okumayı seven birisi olarak 3 ay önce niye türkçesini okumuyorum diye, dank edip geçmişime söverek başladığım 340. sayfaya kadar gelip oh be sağlam kitapmış diye düşündüren bir kitap olmuştur. okuyun arkadaşım ama türkçe
her ateistin okuması gereken yüce yol gösterici kitap.
Kuran kelimesi sözlükte;Toplamak, okumak; manalarına gelir. Yüce ALLAH tarafından Cebrail(a.s.) aracılığıyla 610 yılında Hira magarasında 40 yaşında olan peygamberimize inmiştir. Indirildigi andan itibaren yazılarak ve ezberlenerek bize kadar ulaşmıştır. Bu sebeble indigi gibi bize ulaşmıştır. Kiyamete kadar da tek harfi bile degişmeden aslını muhafaza edecektir, Cünkü ALLAH´ü teala onu koruyacağını şu ayetle haber vermektedir: ;Kur´anı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız;(Hicr süresi-9.ayet) Kuran 23 senede yavaş yavaş inmiştir, ayetlerin bazısı Mekkede bazisi Medinede inmişti. 87si Mekke 27si Medine de inmiştir. 114 suredir, en faziletli sure FATiHA süresidir. 6666 ayettir, en faziletli ayet Ayetel kürsi'dir. En uzun süre Bakara süresidir ( 50 sayfa). En kısa süre Kevser süresidir. Kuran 30 Cüzdür, 600 Sahifedir.
kur'an inanınılmaz bir biçimde sanki bir kitap yazı değil yaşayan bir varlıktır. insanlığın yol haritasıdır. içinde yaşanılan kainatın ve kurallarının söze kelimeye manaya bürünmüş hali ve açıklamasıdır. akan bir dere gibidir sürekli akarda akar. her an milyonlarca insanın kalbine farklı farklı iner durur. içinde de anlatıldığı gibi ancak temiz yürekliler anlayabilir. ükelalık, ön yargı ve kibirle kararmış bir insanın anlaması çok mümkün değildir. çünkü o kişi çift manalı(müteşebbih)ayetler gibi ayetleri hiç bir zaman derinden düşünemeyecek ilk aklına gelen bayağı bir ön yargıyla bütünleştirecektir. bu öyle bir kılavuz nur ve ilimdir ki ancak dura dura sindire sindire üzerinde düşünüle düşünüle anlanabilir. her tez ve durumda en çeliştiğiniz konularda bile zamanla hep ama hep kur'an haklı çıkar. çünkü sınırlı ve zamana bağlı olan gündelik bilgiyle anlaşılamayacak ve yüzyıllarca yaşanılsa anca anlaşılabiliecek bilgi ve tecrübeleri üstten dikey olarak size indirir. o yüzden herkesin anlaması herkesin her an anlaması anlayanın ve herkesin her şeyi tümüyle anlaması mümkün değildir. insanın doğru bilgiden ve yoldan uzak düşmesinin en acı tarafı, bunu bilmemek bilememek farkında olamamaktır. o yüzden kur'an tokat gibi çarpar doğruyu suratınıza. anlamak için sabır temiz yürekli olmak ve her şeyden önce allahın izni gerekir.
--spoiler--
içinde de anlatıldığı gibi ancak temiz yürekliler anlayabilir. ükelalık, ön yargı ve kibirle kararmış bir insanın anlaması çok mümkün değildir.
--spoiler--

fena halde kral çıplak masalını anımsatan.
allah'in korumasi altinda olan kutsalimiz.
hayat kullanma kılavuzu ve ahiret rehberi olarak adlandırılabilecek, aynı zamanda duvarda asılı durmasından ziyade, kalplerde ve akıllara çiviyle çakılmış gibi durması gereken mukaddes kitabımız. 1000 defa okudum da 1001.'ye susadım...
Kurân, ;akıl sahibi insanlara hitap eder; robotlaştırılmış, şuursuzca yaşayanlara değil!

Kurân isimli muhteşem bilgi kaynağı, insanlar anlamını anlamadan, kuru kuruya ezberleyip tekrar etsinler diye gelmemiştir!.
Şüpheyi yasaklayan, tehditler savuran, ''Biz demedik mi'', ''Biz istersek olur'', ''Şüphe yok ki böyledir.'' diyen kutsal bir kitaptır. Hadi oradan, bugün geldiğimiz noktaya şüphe sayesinde geldiğimizi görmezden gelerek sırf 2.000 senelik bir kitap yasakladı diye şüphe etmekten vazgeçeceğimizi sanan kitap. Önce kutsallığın şartı olarak hata yapmamayı öğrensin ''biz'' diyen yazarları. Zırt pırt yeni kitaplar yollayıp sonra olmayınca arkasını dönüp başka işler ile uğraşan kutsal ruh, yaratıcının kitabı. Geceleri perdenin oynaşmasını hayaletlere benzeten çocuklar gibi, dağda taşta arapça isimler gören, Zihni ağlarla örülü, zaten korkusundan, yanlışlığının vereceği hayal kırıklığından ötürü kahrolacak insanların okuduğunda sürekli yeni anlamlar, yeni kanıtlar çıkardığı, gerçeklerden korkanların ancak huzur dolup, zihnini rahatlatabildiği, diğerleri için ise komik olmaktan öteye gidemeyen kitap, -lar .