bugün

Türkçenin en büyük yazarı oğuz atay'ın tutunamayanlar romanında geçen cümle. bütün hayatların en yalın ve en gerçekçi özeti.

--spoiler--
ben anlatmak, filan falan demek istemiyorum. sonum geldi olric.. kendime yeni bir önsöz yazmak istiyorum. yeni bir dil yaratmak istiyorum. beni kendime anlatacak bir dil. çok denediler, efendimiz. allah’tan ne denediklerini bilmiyorum, olric. hiçbir geleneğin mirasçısı değilim. olmaz diyorlar. isyan ediyorum. az gelişmiş bir ülkenin fakir bir kültür mirası olurmuş. bu mirası reddediyorum olric. ben karagöz filan değilim. herkes birikmiş bizi seyrediyor. dağılın! kukla oynatmıyoruz burada. acı çekiyoruz. kapı kapı dolaşıp dileniyoruz. son kapıya geldik. insaf sahiplerine sesleniyoruz. ey insaf sahipleri! ben ve olric sizleri sarsmaya geldik. dünya tarihinde eşi görülmemiş bir duygululukla ve kendini beğenmişçesine ve sankibizdenöncebirşeysöylenmemişçesinegillerden olmaktan korkmadan kapınızı yumrukluyoruz. dilenciler krallığının en küstah soylusu olarak kişiliğimizi burnunuza dayıyoruz. dinden imandan çıktık. deli dervişler gibi saldırıyoruz. açın kapıyı! biz geldik! korkudan dudağınız uçuklamasın.
--spoiler--

tutunamayanlar s 550-551
izlemeyi seven bir topluma haykırışıdır oğuz atay'ın. pek çok anlam çıkabilir buradan, tehlikeli oyunlar'ın o dedikoducu gecekondu mahallesi geliyor aklıma düşününce. herkesin camlara tüneyip yeni taşınanı izlemesi.

farklı olanların acı çekmesi,
farklı olanların izlenmesi,
acı çekenlerin izlenmesi.

aristo mantığı tuttu değil mi olric...
"izlemeyi kes de şu işe bir el at!" dercesine bir haykırış.
--spoiler--
Korkudan dudağınız uçuklamasın. Öyle öfkesi yarıda geçen ingiliz kızgın genç adamları gibi müzikli güldürüler peşinde değiliz. Sizi ağlatmaya ve burnunuzdan getirmeye geldik. Size dünyanın dörtten fazla bucağı olduğunu göstermeye geldik. Bitmez tükenmez sızlanmalarımızla ananızı ağlatmaya niyetliyiz. Ne demek oluyor incitmedensezdirmedenacıtmadanduyurmadan anlatmak Selim? Salon alkıştan inlesin! Filmin hafiyesi geldi. Kızı atının terkisine aldığı gibi dörtnala çiğneyip salonu birbirine katmaya geldi. Öfkeden boğuluyor; öfkeyle boğmaya geldi.
--spoiler--