bugün

havuz problemi türünden problemlerdir.
evet kötülük problemi bir de tanrı inancının insanın özgürlüğüne engel olması düşüncesi en baba ateist argümanlarıdır.

çok tanrılı dinler kötülük için ayrı tanrı, iyilik için ayrı tanrı kavramı getirmişlerdir.

"tek tanrılı" dinlere inananların büyük bölümü ise kötülük kavramı için "vardır bir hikmeti elbet" diyerek geçiştirirler. islam tasavvufunda ise buna getirilmiş pek çok çözüm vardır. ancak bu çözümlerin sonucu yine metafizik çizgiye birleşir ve dünyevi yöntemlerle ispattan uzak düşer.

tasavvuf açısından varlıklar zıtlarıyla ortaya çıkarlar. acı-tatlı, gece-gündüz, sıcak-soğuk gibi kavramlar hep bir diğerinin varlığıyla mümkündür. doğal olarak iyi kavramı da kötünün varlığıyla ortaya çıkar. sevabın varlığı günah ile ortaya çıkar. cennetin varlığı cehennem ile ortaya çıkar.

"vardır bir hikmeti" sözü de yanlış değildir. Kur'an da Kehf suresinde Hızır-Musa olayı buna en iyi örnektir. Bu kıssayı özümseyenler kötülük kavramının kime göre olduğunu daha iyi anlarlar. bizler tek tek fertler açısından bu kötü bu iyi diyebiliyoruz. ancak bu kadar hassas bir düzenin iyisi kötüsü bize göre olmak zorunda mıdır?

gökler ağlamasa yerler gülmez!