bugün

ortaokul yıllarında, türkçe öğretmenlerinin genelde şubat tatili için verdiği ödev.
Ne nefret edilesi bir ödevdir bu. Birde yaz tatili için falan 10-15 kitap özeti istenir. Lanet ki ne lanet.
üniversitelerde bile verilen ödevdir. tabi durum biraz farklılaşır mesela yunan dili ve edebiyatı okuyorsundur. hoca senden kitap özeti olarak yunanca bir kitabın analizini ister ama o kitap bildiğin romanlar gibi değilde bildiğin ansiklobediler gibi olur genelde. **
lise yıllarımda edebiyat dersi için, şimdi kaç sayfa olduğunu hatırlayamadığım epey uzun olan Sinekli bakkal romanının yarısını bir gecede okuyup, özetini tamamlayarak tecrübe ettiğim eylemdir. sadece özet yazmak yetmiyordu birde özetleyerek anlatıyorduk. anlatımımız piç olmuştu tabi romanın yarısı son geceye bırakılınca. zor zanaattir, hele kitap okumayı sevmeyene.
bir kitabı okuduktan sonra kısaca kitabın içeriğini yazmanızdır. kitap özeti çıkarmak güzel bir duygudur. kitabın özetini çıkardığımızda, kitabın yazarı ve içeriği aklımızda kalır. yıllar sonra sorduklarında dahi o kitap için güzel kitaptı diyebilirsin.

(bkz: çalıkuşu)
ilk paragrafla son paragraf arasındaki kısımları yok sayan öğretmenin öğrenciye işkence sekli.
hele bu birde ingilizce kitap özetiyse daha da nefret edilesidir.
Çok saçma bir eylemdir. Kitabı sindire sindire okursan, aklında kalanlar o kitap hakkında ileride de konuşabilmeni sağlayabilecek yeterlilikte olur.
(bkz: DÖNEM ÖDEVi)
(bkz: özet geç piç)
verilebilecek en iğrenç ödevlerden biridir. özellikle kitap ingilizceyse hayattan bezdirir.
Ben 15 yıllık öğretmenim internet özeti okuyup okumadığınızı anlarım diyen hocaya yıllardır internet özeti okumak işte öğrencilikte kitap özeti budur.
özetiniz bir anlam ifade ediyorsa kitabı anlamış sindirmişsiniz demek oluyor, okurken sindiriyorsak, özet : )).
güncel Önemli Başlıklar