bugün

ahmet oktay şiiri.

pervane lambanın ışığıyla söyleşide,
deniz de sızmış kapının altından
taşlıkta dem çekiyor. bir an
sadece: asmaların imbiklediği
yağmur sonrasında gelen mutluluk;
bu geçici yurtlukta. uzanırken
kadehe, karın "bu sabah diyor
falında ölü gördüm". ah zamanı
bozguna uğratamıyor hiçbir kıyı,
yatışmadı, yatışamadı daha
yangının acısı. çökelen gün
hâlâ bir sanrı damıtıyor,
hangi çiçekçinin önünde dursan
üstüne siniyor gömütlük kokusu;
kaçtım sandıkça yaklaşıyor insan,
kumsal ayaklarını ıslatıyor, yine de
tufanın haykırışlarıyla dolu
gece. Düş değil, düş değil
işkence edilenin gözleri. yaz sonu
gibi yaşadın: kurşunlanan durakları,
dünden beri ağzında gezdiriyordun
kuyu suyunun tadını; içinde gezinen de
bir hatim gecesinin kasvetli sesi

bir an işte: bu sürtüşmede
geçmiş mi geleceği kül ediyor
belli değil. bırakıyorsun kadehi,
elinden tutuyorsun karının; "tarih
diyorsun-dayanılmazdır. bozgun
zamanı da her şey ölümü imler."

lambayı üflüyorsun.

toplu şiirler (1963-1991), yapı kredi yayınları