bugün

kuzey kore'ye gitmediginiz surece basinizi agritmayacak eylemdir.

simdi efendim, soyle oluyor: diktatorlere dikta alanlari icerisinde kufrettiginiz, elestirdiginiz, sorguladiginiz ve muhalif oldugunuz zaman tahammul etmiyorlar. kimisi öldürüyor, kimisi süründürüyor, bazısı işten kovdurtuyor bazısı ülkeden kaçırtıyor, ancak her durumda burnunuzdan getiriyor.

dikta idaresi olmayan diyarlarda ise lidere sövmek ve yaptıklarını eleştirmek serbest. yok "hakaret etti", yok "ben birşey değilim de makama ne olacak" tarzı cinliklere de kalkışmıyorlar. tarihte hiçbir diktatör "burası diktatörlüktür, ben de bu çetenin başıyım" diye ilan vermez, diğer insanlar bu tespiti yapar. tıpkı bir eylemin tecavüz ve birinin de tecavüzcü olduğunu tecavüz edenin değil, başkalarının tespit etmesi gibi.

diktatörler koca bir ülkeyi kendilerinin tapulu malı, şirketi ya da doğal hakkı falan zannederken, diktatörlerin olmadığı yerlerde baştaki hepi topu topluma, sisteme veya devlete çalışan bir görevli olduğunun bilincinde olarak ağzından çıkana, üslubuna, ne harcadığına vs. hep dikkat ediyor.

oysaki kim jong un gibi haysiyetsiz şerefsiz diktatör bozuntuları tepesine çöreklendikleri halkın canını, malını, gururunu, geleceğini ve el attığı tüm değerlerini vampir gibi emer, yeter ki egosu ve dünyalığı daha da şişsin.

dolayısıyla kuzey kore'ye gitmeyecekseniz kim jong un'a küfretmek insanlığın şanındandır, ayıp değildir.
başka diktatörler de tanıyorsanız mevzileri dışında onlara da saydırın... diktatörün hası olduğu halde "ben diktatör müyüm yeahh" diye böğüren ihtiyar külhanbeylerine hiç inanmayın.