bugün

eski kız arkadaşımın yaptığı sürekli işlevdir.
-gülüm fatihlerin bağına gidelim mi?
+gidelim kuzum.
bağ evine gidilir odun sobası yakılır sobanın yanında sevgilinin kucağına yatılır.
kız başlar.
-kuzumm,,
+he canım
-şimdi bu bağ evi tahtadan ya
+ee
-şimdi bura yıkılsa, biz altında kalsak...
+hay vereceğin örneğe ya sen kendini mutsuz etmekten başka bişey bilmezmisin canım, niye böyle olumsuz düşünürsün ki?
-hayır ama yaaaa* onu demek istemedim, bura yıkılsa biz altında kalıp ölsek, bizi çıkaranlar bizim burada sadece oturduğumuzu bilmedkleri için yanlış anlayıp,
'bu saatte ne işleri varmış' diyecekler demi, diyecektim.
+eeeee nolmuş?
-yani hayatta hiç bişey göründüğü gibi değil demek istedim aşkım,
+hay konuya gelişini si*eyim canım, bunu bizi öldürmeden de söyleyebilirdin,
hem ben ölmüşüm lan , gitmişim ben si*erim arkamdan söyleneni,
-ay bazen çok hayvan oluyosun cvanım, kızma bu böle,
+sende keşke bazen olsan, süreklilik iyi deyil hayatım.
*hönk...

sevgili çok rahat paranoyaları ile kendinide sizide mutsuz edebilir.
olabilecek kazaları düşünmek. durup dururken aileden birinin kaybedilişini hayal etmek.
öğlen 12 gibi kalkıp akşama kadar bilgisayar da hadi kendini geçtin kıçına bile acımadan vakit geçirmek. ha pardon kimin kime geçirdği belli değil tabi.
sadece hayal edin sonra birazcık gerçekçi olun sonu kaçınılmazdır o anlık mutsuzsunuzdur.
sessiz bi odada tek başına kal ve sürekli eskiyi, yaptığın hataları düşün. (bkz: kendini mutsuz etmek isteyen mal)