bugün
- diamond tema24
- oktay kaynarca'nın türkiyeliyim açıklaması18
- kayseri de atatürk heykeline baltalı saldırı13
- yurtdışı çıkış harcı11
- millet öğle yemeğine çıkarken yeni uyanan tipler8
- özgür özel13
- abber'ın ruh hastası olması26
- babalar günü17
- kitap okuyan erkek16
- çinliler her şeyi üretebiliyor türklerin neyi var19
- saraca silsüpüroğlu8
- sevgiliyle aynı evde yaşamak9
- kaka'nın eşinin boşanma gerekçesi9
- insan olmaya ceyrek kala18
- diyanetin türkleri araplara şikayet etmesi14
- sözlükteki 11 yaşında yazar olması19
- buralarda dinsiz denen bir tarzan varmış17
- ne hissediyorsun8
- larisalisa12
- steven s power law10
- gideon reid morgan jj40
- kurban eti dağıtmak mecburi mi12
- kürt kızlarının namuslu olduğu gerçeği9
- yazarların başarılı olduğu dersler11
- herkes fakirse neden avmler dolu9
- kendini hunharca teşhir eden liberal türk kızları15
- memati192310
- ismeti yazar yapan moderatör13
- memati1923'ün gelişiyle başlayan süreç13
- özge özacar'ın memeleri10
- hoşlanılan kıza bayramda mesaj atmak11
- yatakta fırtına gibi esen erkek12
- inciden yazar nakli13
- güzel kadınların problemli olması19
- yazın göt boyunda şort giyen kızlar9
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler9
- ups boobss nickli yazar28
- yazarlarin orgazm olurken kurduklari cumleler11
- 15 haziran 2024 macaristan isviçre maçı9
- erkeklerin hiç iltifat almaması13
- 14 haziran 2024 almanya iskoçya maçı15
- iğneye iplik geçiremeyenlerin ioçk'yı eleştirmesi11
yaşınız küçükken böyle hissetmenize yol açacak bir şey yaşamışsanız oldukça yıpratmıştır sizi. olay şöyle gelişti efendim:
henüz 8-9 yaşlarındaydım. okulun bitmesine son 1-2 ders kalmıştı ve ders müzik veya beden eğitimi gibi diğer derslere göre önem arz etmeyen derslerdendi. öğretmenimiz "haydi, bugün bir etkinlik yapalım. hepimiz bildiğimiz bir fıkrayı anlatacağız, tamam mı?" diyince sınıf olarak "ee-veeettt!" dedik. öğretmen:
-evet, ilk olarak kim fıkra anlatacak bakalım?
ben atılıp:
+ ben anlatabilir miyim?
- eveeet, arkadaşınız meb geliyor tahtaya.
ben tahtaya çıkıp fıkramı anlattım:
--spoiler--
bir gün bir adam nasreddin hoca'ya gelip "hocam, evim çok dar. ne yapabilirim? bana bir çözüm bul." demiş. nasreddin hoca da adama "evinde akşam ziyafet ver, bütün komşularını çağır." demiş. adam buna anlam verememiş ve hocanın dediğini yapmak için evine geri dönüp tüm komşularını çağırmış. herkes doluşmuş. zaten dar olan ev, artık adım atılmayacak halde kalabalıklaşmış. adam çok zorlansa da ziyafeti vermiş. ziyafeti verdikten sonra komşular boşaltmış evi. işte bu andan sonra adamın evi sanki yayla gibi geniş gelmiş adamın gözüne. adam demiş ki 'oh be, ne güzel genişledi evim!" diye sevine sevine nasreddin hoca'nın evinin yolunu tutmuş. nasreddin hoca'yı görünce adam ona "hocam, allah razı olsun. evim bayağı bir genişledi." demiş.
--spoiler--
bitirmiştim fıkramı ama hiç kimsenin yüzünde bir kas kıpırtısı bile yoktu. ben ısrarla bakıyordum bütün öğrencilerin suratına ama hayır, biri bile gülmüyordu. öğretmene baktım ben de. o da:
-eveeet, arkadaşımızın fıkrası bitti. şimdi sıradaki fıkrayı kim anlatacak, diye sınıfa soru sordu ve bana teşekkür etti sadece, o bile gülmemişti.
ya bu fıkra hiç komik değildi ya da kimse bir şey anlamamıştı.
henüz 8-9 yaşlarındaydım. okulun bitmesine son 1-2 ders kalmıştı ve ders müzik veya beden eğitimi gibi diğer derslere göre önem arz etmeyen derslerdendi. öğretmenimiz "haydi, bugün bir etkinlik yapalım. hepimiz bildiğimiz bir fıkrayı anlatacağız, tamam mı?" diyince sınıf olarak "ee-veeettt!" dedik. öğretmen:
-evet, ilk olarak kim fıkra anlatacak bakalım?
ben atılıp:
+ ben anlatabilir miyim?
- eveeet, arkadaşınız meb geliyor tahtaya.
ben tahtaya çıkıp fıkramı anlattım:
--spoiler--
bir gün bir adam nasreddin hoca'ya gelip "hocam, evim çok dar. ne yapabilirim? bana bir çözüm bul." demiş. nasreddin hoca da adama "evinde akşam ziyafet ver, bütün komşularını çağır." demiş. adam buna anlam verememiş ve hocanın dediğini yapmak için evine geri dönüp tüm komşularını çağırmış. herkes doluşmuş. zaten dar olan ev, artık adım atılmayacak halde kalabalıklaşmış. adam çok zorlansa da ziyafeti vermiş. ziyafeti verdikten sonra komşular boşaltmış evi. işte bu andan sonra adamın evi sanki yayla gibi geniş gelmiş adamın gözüne. adam demiş ki 'oh be, ne güzel genişledi evim!" diye sevine sevine nasreddin hoca'nın evinin yolunu tutmuş. nasreddin hoca'yı görünce adam ona "hocam, allah razı olsun. evim bayağı bir genişledi." demiş.
--spoiler--
bitirmiştim fıkramı ama hiç kimsenin yüzünde bir kas kıpırtısı bile yoktu. ben ısrarla bakıyordum bütün öğrencilerin suratına ama hayır, biri bile gülmüyordu. öğretmene baktım ben de. o da:
-eveeet, arkadaşımızın fıkrası bitti. şimdi sıradaki fıkrayı kim anlatacak, diye sınıfa soru sordu ve bana teşekkür etti sadece, o bile gülmemişti.
ya bu fıkra hiç komik değildi ya da kimse bir şey anlamamıştı.
güncel Önemli Başlıklar