kendini doyuramayan ogrencinin kopek beslemesi

bursa'da yoğun olarak öğrencilerin yaşadığı görükle'de sık sık görülen olay.

adam öğrenci ve babasından yüksek meblağlarda para gelmiyor. zaten kendine zor bakıyor, geçim sıkıntısı çekiyor. sırf kızlara hava olsun, kızlar gelipte sevsin diye alıyor kocaman köpeği dolaştırıyor. sözde şekil yapıyor.

hem hayvana eziyet ediyor, hem kendini boşuna sıkıntıya sokuyor. sahibinin hayvana çektirdiği sıkıntıyı, o kişi er ya da geç ödüyor.

mesela kendimden bir örnek vereyim;

ben bir muhabbet kuşu besliyordum. mantar hastalığına yakalandı ve kuşçularda satılan ilaçlarla bu rahatsızlığını geçirmeye çalıştım ama bu tedavi için ilacı sık sık süremediğimden tam sonuç vermedi. sonuçta mantar insanlarda da olan ve insanın o bölgeyi kaşırken kazıyacak boyuta getirdiği bir olay. bende kuşun bundan iyice rahatsız olduğunu düşünmeye başladım ve asıl tedavi yöntemini öğrendim. tedavi olduktan sonra sanki hayvan daha bir rahatladı. eskiden ötmeyen, pek uçmayan hayvan şimdi normal davranışlar sergiliyor.

haa peki benim bu hayvana çektirdiğim sıkıntıları ben nasıl mı ödedim? benimde ayağımda mantar oluştu ve benzer sıkıntıları ben çektim. bende sonrasında tedavi oldum ve geçti. eskiden konuşmayan, pek yürümeyen salca şimdi normal davranışlar sergiliyor.

ben de kendimi buldum, kuşum da kendini buldu. mükemmel bir ikili oluşturduk. "kuşum ve ben" çok yakında sinemalarda..

o yüzden insan bakamayacağı hayvanı almamalı. hayvan sevgisi varsa bile, maddi şartlar ve bakılacak yer sıkıntısı yaşanmayan bir dönemde hayvan alınmalı.. o zamana kadar insan her türlü hayvana bakabilir. bu bir balık olur, kuş olur vs.. bunlar her ev ortamında bakılabilecek hayvanlardır..

bu arada tedaviyi de şu şekilde gerçekleştirdim;
(bkz: muhabbet kusundaki mantari tedavi etme yontemleri)

kapalı çarşı'nın bitişiğindeki hayvan yemi satan toptancılardan çuvalla uygun fiyata alınacak köpek maması ile çözüme ulaşılacak sorundur. hayvanın kabına doldur yesin mamasını. sen de koy tabağa, üstüne süt ekle kornfleks niyetine yumul işte.

Tam bir ''ayranı yok içmeye'' muhabbeti....