bugün

Arkadaşlar öncelikle günaydın. Bir süredir düşündüğüm bir şeydi ama uygun koşulları yakalayamıyordum. Kendi kendine kampa girme olayını önce bi özetleyim size. bir düşünce yolculuğu gibi bişi denebilir. bu kampta odaklanacağınız, merkeze koyacağınız bir hareket, aktivite gibi bir şey seçmeniz gerekiyor Ve bunu ne kadar süreye yayacağınızı kestirebilmeniz sizin açınızdan iyi olur. örneğin ben kendim için 3 ay belirledim.(bunun neden bu kadar uzun olduğunu açıklayacağım) kampım için seçtiğim şey kendime ait okumayı bekleyen tüm kitapları artı sağımda solumda bulunan okumalık her şeyi okuyup bitirmek. Bunu yaparken seni meşgul edebilecek her şeyden de uzak durman uygun ortamı da kendin için sürekli hazır tutman gerekiyor. Mesela telefon seni kontrol edebilen bir materyalse ciddi anlamda kendinden uzak tutman ya da sosyal medyalarını falan silmen gerekiyor. Kendime gelince ben zaten sosyal medyayı kullanmayı bir süre önce bırakmıştım şimdi akıllı telefonumu tamamen hayatımdan çıkartıyorum. tuşlu telefon kullanmak için onlarca sebep bulabilirim ama çevrem tarafından da tepki gördüğüm bir gerçek. insanlar bunun bir tercih olabileceğini anlamıyor onun yerine benim alenen depresyona girdiğimi falan düşünüyorlar. içsel bazı noksanlarım olabilir tabi bu da mental olarak beni kusurlu yapıyor ama bunun bende herkesten fazla olduğunu düşünmüyorum aksine herkes kadar aynı yorgunluğa sahibim belki. burada önemli olan iyileşmek için neye ihtiyacın olduğun. Bu arada beni iyileştirecek olan kitaplar değil tabi sadece bazı şeyleri ne kadar düşünürsen o kadar çok cevaplara ulaşamıyorsun gittikçe flu olamaya başlıyor her şey ve çok düşünmek insanı içten içe hasta eden şeylerden biri. Burada ki asıl misyon Biraz odağını dağıtıp düşünce normlarını daha ölçülü ve doğru şekilde yönlendirmek. bilen bilir oldukça yalnız bir insanım bir yerden sonra kendi tercihim oldu sanırım. 2021 şubatta Ankara'ya iş için geldim tam fiil direk çalışmaya başladım önce bedenimde sonra hayatımda bişiler değişecek artık dedim ve daha mutlu huzurlu bir insan olacağıma inandım. bedenimde derken üzerimde fazladan bir uzuv gibi hissettiğim bir ateş var hiç gitmedi içimden bir gün kendini unutturmadı ben de etkisi de son derece hissedilir oldu hep kendimce. ya hep fazla öfkeli oldum ya da fazla merhametli. neyse bunu biraz anlatması zor. kampa döneyim en iyisi. 3 ay seçmemin sebebi okumak için fazla kitap biriktirmem aralarında üniden kalma diplomasi kitaplarım bile var. eski ben olsam Ankara'dan alır başımı giderdim de büyüdük ye işte artık fevri olmayayım diye bir yıl kadar şans vermek istiyorum kendime de ankaraya'da hala olmaz ise beni bir karavanda ilkel, izbe bir hayat yaşadığımı yazarsam şaşırmayın. bu kadar mı aitsiz hisseder insan bir yere kendini.. Ankara'yı ayrı yazayım ben en iyisi valla o kadar çok düşüncem var ki ifade etmekte güçlük çekiyorum kendimi basit şeyleri yaparken bile zorlanır oldum sanırım bu kamp beni biraz sakinleştirir de..

umarım kampı anlatabilmişimdir bunu aslında kendinizi ödüllendirmek için bile yapabilirsiniz kendinize özel 2 hafta ayırmak için gerçek anlamda kendinizi dinlediğiniz bir hobinize yoğunlaştığınız biraz da asimile toplumdan uzaklaşmanız adına.

kıssadan hisse kafa iznine çıkıyorum dostlar umarım bir gün; sürekli kendi kendini yanıltan bir insandan içinde ki potansiyeli bilen, tam anlamıyla bunu ortaya çıkarabilen bir insan olurum sonunda.
(bkz: durumumuz yoktu okuyamadım)

şaka şaka okudum.

dün bir fotoğraf altına 40 entry, bugün elveda. sözlük hüzünlü, sözlük perişan. ahah.

her şeyden soyutlanıp, yapmak istediği şeye odaklanan insan hareketi. yalnız bu şekilde yapmak istediğimiz şeyi sanki görev haline getirmek, her şeyden uzaklaşmak bana garip geliyor. hiç benlik değil, direkt sıkılırım. bazı şeyler görev haline gelmeyince güzel zaten.