bugün

2 türlü olması muhtemeldir:
ilki, yazar yazdığı entry'e aşık olur, deli gibi sever, kendi kendini ödüllendirmek, takdir etmek ihtiyacı içinde kıvranır ve şukela butonunu nickinin altında hunharca arar, aramanın sonucu bir tutam saçmalık ve eğlencedir. kendi de iyi bilir.
ikincisi ise; yazar sözlükte beyhude dolaşmaktadır. okuduğu bir entry'i acaip beğenir, ve şukela butonunu arar, ancak azıcık dalgın olma haliyle okuduğu entryinin yazarının kendisi olduğunu bir anda göremez. şukela butonunun yerinde editler eser. yine sonuç biraz şaşkınlıkla karışık hayal kırıklığı olur. saçmaladığını iyi bilir.
her ikisinde de kendi kendine eğlenmiş yazar olur.
(bkz: bi hafta önce gelseydin olurdu)
(bkz: kapandı şimdi)
(bkz: şansına küs) *
kendini ödüllendirmek isteyen ama yapamadıgını görünce ekrana bir küçük öpücük gönderen yazardır.
yazar, monitörde kendi iletisini görür ve çok beğenir. artı oy vermek ister, veremez.

sonra, monitöre dikkatlice bakar, bakar, bakar... daha da yaklaşır monitöre. monitörün içine giremez. gözleri, iletisine yapışmıştır. gözleri bozuluncaya kadar radyasyona kapılır. gözleri kör olur.

bir gün bakkaldan ekmek-peynir almaya gider. karşıdan karşıya geçerken bir araba çarpar. Ekmeği bir yere, peyniri bir yere savrulur.

ama o da ne ? gözleri açılır. çarpan kişi ise, yıllar önce kendisini bırakıp giden eski sevgilisidir; bir daha ayrılmamak üzere yemin ederler.

onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine.

(bkz: narcissus film iftiharla sunar)
(bkz: kendi entrysini kötü oylamak isteyen yazar) *
muhtemelen okurken beğendiği entryi kendisinin yazdığını unutup, "ahahaha bu tam benim kafadanmış lan" tepkisi veren, akabinde bu tepkiyi şukela butonuyla pekiştirmek isterken hüsrana uğrayan yazardır.
(bkz: cevap anahtarına 80 veren hoca)
(bkz: sozluk yazarlarinin itiraflari/#1408951)