bugün

https://www.change.org/p/...4%B1n-fdemetsari-csbgovtr

imza kampanyasina katilinmasi gereken durumdur. garibanlarin arkasinda olmak gerek.
kağıt toplayanların vergi vermesi, sigorta düzenine dahil edilmesi, kölelik düzenine katkı sağlamaları için düzenlenmiş bir uygulama olsa gerek. başka türlü bir mantıklı açıklama göremedim, bir insan belediyenin sırtına yük olan bir işi belediyeden para talep etmeden yapan insanları neden istemez ki.
Balon oyuncak çiçek satan, ayakkabı boyayan, şişe toplayan insanlarla uğraşan gözü açların yeni meşgalesi.
(bkz: kağıt toplayıcısını işsiz bırakmak)
1- zete kabul edilebilir bir haber kanalı mı?
2- kâğıt işçisi ve kâğıt işçileri derneği derken kastedilen Çingeneler mıdır?
3- 500bin işçi aç kalacakmış, bu rakam neye göre.
4- yasa dışı yollardan kayıtsız olarak alınan atık kâğıt ile sağlanan haksız kazanç mı var?
5- bu kazanç varsa vergisi mi verilmiyor?
6- acaba asıl amaç büyük ölçüde 18 yaş altı çocuklara yazın sıcağı kışın soğuğunda sokaklarda atık toplatılmasının önüne geçmek mi?
7- her sikim hıyar diyene tuz alıp koşmalı mı?
500bin ne .mına koyim. Nüfus 80milyon desen her 40 kişiden biri kâğıt topluyor demek.

Ekleme: Bu vatandaşların kâğıt toplayarak doğaya ve ekonomiye faydaları olduğunu biliyorum ve doğru buluyorum.
Ekleme: 160 kişide bir edermiş, hesabı yanlış yapmışım, ama hep abaküsün suçu. Uyaran arkadaş sağolsun.
bizzat bu işin bi köşesindeyim.

katı atıkların bertaraf edildiği büyük tesisler var artık illerde. belediyelerin kendi çöplüğü yok. ilçelerde transfer istasyonlarındaki presli dorselere yüklenen çöp merkezdeki büyük tesise gider. burada geri dönüşüm işlemi yapılır. bulunduğum bölgede 3 ilçe için geri dönüşüm ihalesi açılmıyor, yani firmalar bu ilçelerin çöplerini satın almıyor. haliyle atığın nakliye ve gömme/imha ücreti belediyelerin gotune kaçıyor. sebebi ise, bu belediyelerden gelen atıkların geri dönüşümsüz ev çöpü olması. yani daha konteynirda işe yarayan, para eden kısmı boşaltılıyor.

gerçekten büyük bir rant var ortada. geçen sene finlandiya'lı bir şirket gelip çöpleri analiz etti ve almaya uygun görmedi. burdan anlayın nasıl para var bu işte.
elbetteki belediye bu parayı sokaktaki adama bırakmaz. adil ya da değil. ama mevzu bu.
yukarda demiş bir arkadaş, devlet pastanın büyüklüğünü yeni anladı diye, aynen öyle.
eğer sen belediye isen, o çöpün taşınmasından, gömülmesine ton başına para ödüyorsan, elbette ortada bir akar varsa faydalanmak istersin.
kağıt toplayıcılarını etkileyecek olan cezadır.
Haberin aslı var mı bilmiyorum lâkin bunun düşüncesi bile şerefsizliktir. Bu, toplumu sınıflandırmaktan başka birşey değildir. Öyle bir sınıflandırmak ki, emekçinin ruhundaki umudu söküp almak. Umutsuzluk çaresizlik getirir. Çaresiz insan her kötülüğü yapma potansiyeline sahip insandır.
Şimdi diyeceksiniz 'e o zaman başka iş yapsın demek ki içinde varmış kötülük', o iş sıcacık evinde dertten yoksun halde entry yazmak gibi değil işte güzel kardeşim.
sen devlet olarak bir geri dönüşüm sistemi dahi oluşturmaktan aciz, kabile devleti kafasında zavallı kişileri devletin başına geçirirsen böyle olur.

kur tam verimli bir geri dönüşüm sistemi, kağıt toplayanlar o sisteme dahi çalışır.

ama sen bir iki şirkete ihale verip, çöp toplama merkezinden geri dönüşüm yapmaya kalkarsan o iş olmaz. çöp-kağıt toplama yapanlar bu ülke ekonomisinin en önemli ayaklarından biridir.

vergi mi istiyorsun git o satın alanlara ya vergi kotası koy, ya kapısına kilit vur. öyle caza almakla olmaz bu iş...

ama nerede o kafa, kabile kafası bunların ki...

he tayyip diye ağlayan aç kesimi beter olsun o ayrı, benim dediğim zihniyete...
tabi bir yerden sonra yarım akıl çalışıyor... savunmak için!

kağıt toplayan adam bu kağıtları ne yapıyor? evinde mi biriktiriyor? hayır yine o yavşaklara götürüp veriyor zaten ekmeğini almak için!

bu hala ihaleden para ödemekten şirket kurmaktan vesaireden bahsediyor.

olay şirketin olayı da değil belediyenin olayı. belediye çöpü toplatıp kendisi ayrıştıracak ihaleden kazandığının üstüne ek kazanç sağlayacak.

sikerler tabi öyle... ayakta da sikerler.
nasıl geri zekalı bir ülkede yaşadığımızın bugünki ispatı.

2. el eşyayı alıp-satarken vergiden muafsın. bu adamlar çöp topluyor;

1. fakir
2. çöp ayrıştırıp çevreye katkı sağlıyor
3. işleri zor, gerçekten alnının teriyle karnını doyuruyor.

bunun vergisinin derdi de altından, pırlantanda ''0'' vergi alan hükümet yapıyor. el insaf.

isviçre gibi dışarıdan çöp ithal eden bir ülke olursun da hadi anlarım.
arkadaş,
bir siz vicdan sahibi, bir siz fukara dostusunuz. biz kalpsiziz sanki amk.

yahu, ajitasyonunuzu yesinler.
geçin bu ayakları.

senin bir geri dönüşüm şirketin olsa ve belediyeden çöpten geri dönüşüm hakkı ihalesini alıp işletme kursan ne yaparsın?
şehirdeki çöp tenekelerinin başında beklersin ki kimse çöpleri karıştırıp senin para ödeyip satın aldığın hakkına tecavüz etmesin.

burada kalkmış bana edebiyat yapıyor, yok işsizlik, yok devlet kadroları vesaire, vesaire.

sizin daha tartışma kültürünüz yok, öylesine yobazsınız ki?
şu haklı uygulamaya neyin tepkisini gösteriyorsun?

bak tekrar ediyorum.

belediye şirketlere çöplerin geri dönüşüm hakkını satar, bu şirketler de belediyeye ait çöplüklerde gider geri dönüşüm tesisleri kurar, sigortalı işçi çalıştırır, vergi öder sattığı kilogram başı hurda için.
yani adamlar ekmeklerini alın teri ile çöpten çıkarırlar, hem de vatana millete faydalı bir iş yaparlar.

peki ya senin acıdıkların?
onlar da çöplerden elde ettiklerini gider satarlar, devlete 5 kuruş vergi ödemezler. memlekete bir kuruş faydaları dokunmaz.
sen şimdi bana bunları mı savunuyorsun?
bunlar mı emekçi?

yoksa vergisini ödeyen, işini yasal olarak yapanlar mı emekçi?

sokayım sizin vicdanınıza.

ben "kağıt toplayanlar ölsün, iyi olmuş" mu diyorum?
bir işi yapacaksan, bir toplumda yaşayacaksan, başkalarının haklarına tecavüz etmeden, saygılı bir şekilde yaşayacaksın.

bu ülkede kanun var, mevzuat var.
öyle kafana göre çöpten kağıt toplayamazsın, haksız kazanç elde edemezsin.
afganistan mı lan burası, suriye mi?

sikerler adamı işte böyle.
Çöp konteyneri koyup plastiği, kağıdı, boku aynı çöpe atılıyor malum. Bunu geri dönüşüm için ayırıyorsa birileri devlet nazarında eh pekala diyebiliriz de yok bunlar çöplükte yakılıyorsa neyin cezası oluyor bu? Nasıl bir işlem uygulanıyor bilmiyorum toplanan çöplere. Bilen varsa aydınlatsın da bilgilenelim.
işin içindeki pasta anlaşıldığı için buna da müdahale gelmiştir. daha önceden herkes kendi bölgesini oluşturuyor ve pastayı başkalarına bırakmıyordu. özellikle büyük şehirlerde mafya bile karışıyordu. paranın büyüklüğünü gören yerel yönetimler bu defa olaya el attılar. şimdi geri dönüşüm işini ihaleyle(!), firmalara vermekteler.
tecavüzcü olsaydı cebine 140 bin konulurdu halbuki.
kağıt toplayan adamın akp li olması bir şeyi değiştirmiyor. Olaya tepeden inme bakmamak lazım. insanlar bazen katiline aşık olabilir ama bu katilin suçunu hafifletmez.

Sen devleti şirket gibi yönet eyvallah ama kendini şirket sahibi konumuna sokup vatandaşı vasıfsız eleman statüsünde bırakamazsın. Devlet babanın malı mı? yaşamak için kullanılması zorunlu olan su ve ısınmadan bile fahiş fiyatlar kazanıyorsun! peki bunları benim yararıma mı kullanıyorsun?

hükumet yol yapmış! park yapmış bahçe yapmış! ulan bunların aldığı vergilerle yeni bir ülke kurarsın... peki vatandaşta ekonomik olarak bir rahatlama var mı? yok...

bu hükumet iktidarda olduğu 13 yıl içerisinde 2 Trilyon dolardan daha fazla vergi toplamış vatandaşından. nerede bu para?... Sen iett şoförlüğünden gelip gemicik filoları kur... yandaşlarının bakancıklarının çocukları şirket falan kursun... sonra kağıt toplayana ceza falan kesmeye kalk.
ne kadar kötü bir durum.

oysaki bu kartoncular yanındalardı. üzülüyor muyum. hayır.

görsel
Çöpler nah belediyenin malıdır. Çöp atanın malıdır. Arama izni olmadan çöpün karıştırılamaz bile.
mna kodumun ülkesi anca suriyelilere çalışsın saten. Suriye vatandaşı olmak istiyorum amına koyum.
Geri dönüşüm işinin devlet tarafından düzgün şekilde kordine edilmesi gerekir , her mustakil eve , apartmana , iş yerine düzgün geri dönüşüm
görsel

sağlayan tenekeleri koyarsın ondan sonra ceza kesersin , eger geri dönüşümü düzgün sağlayamıyorsan ceza kesmek saçma olur .
kimisinin hoşlanmamakla beraber, "boş ver, zaten o kağıt toplayıcılar da akp'ye oy veriyor. salla gitsin.." minvalinden yorumladığı akp zulmüdür.

valla konuyla ilgili bilimsel bir araştırma yok ama soma'daki duruma bakınca tespitin doğru bir tespit olması muhtemeldir.

fakat bizler atamızın yolunda olan gerçek halkçılarız. halk bizi beğenmese de, kendisini sadakaya mahkum edenlerin peşinden koşsa da tavrımızı değiştiremeyiz. halkçılık demek devletin her uygulamasında öncelikle geniş halk kitlelerinin çıkarlarını gözetmesi demektir.

geniş halk kitleleri nankörlük yapsa da bize düşen, halkın çıkarlarına aykırı bir durum doğduğunda gerekli eleştirileri yapmak, halkı uyandırmaya çalışmaktır.

"iyilik yap denize at, balık bilmezse halik bilir" demiş atalarımız.
ara sektör katili memur zihniyeti akp patentli değildir...

devlete kapaklanmış hatta maliye tapu kadastro, imar müdürlükleri gibi yerlerde kilit noktalardaki pozisyonlara siyasi nüfuz ve/veya doğrudan rüşvet ile çöreklenmiş, haraçsever memur tipolojisi 50li yıllardan beri hem bürokrasinin saygınlığını ve işleyişini hem de türkiyede ekonomik girişimleri "siker".

evindeki eskileri internet üzerinden satan insana 30 küsur bin lira vergi cezası kesildiğine bizzat canlı şahidim. 3 yılda parça parça gittigidiyor üzerinden satılan 2. el eşyanın tutarı 2 - 3 bin lira değil. bir başka deyişle kesilen cezaya konu olan meblağ cezanın küsüratı bile değildi. bunun adı haraçtır, bunun adı elkoymadır, bunun adı zulümdür.

sivas'ın doğusundan vergi alınmayan ülkede, rezaların çekirdek parası ödediği ülkede, holdinglerin hiçbir denetime tabi olmadan ancak canı istediği kadar vergi ödediği ve anayasaya aykırı "büyük mükellefler vergi dairesi" garabetinin varolduğu ülkede ekmeğinizi taştan çıkarıyorsanız devlet daha doğrusu devlete çöreklenmiş çomarlar sizi "siker"...

devlet bebeğinize aldığınız ve mesela sürmezseniz kör olacağı merhemden vergi alır.

devlet bebek mamasından vergi alır.

devlet buzdolabınızdan vergi alır.

devlet ısınmanızdan ve aydınlanmanızdan "fahiş" miktarda vergi alır.

devlet, işe gitmek için ödediğiniz toplu taşıma kartından, tren - vapur biletinden, metro ücretinden vergi alır.

devlet çaya karıştırdığınız şekerden, sofranıza koyduğunuz ekmekten, bardağınıza doldurduğunuz sudan "tüketim" vergisi alır yetmez bir de sizden gelir vergisi alır...

devlet sokakta üşüyen kedi - köpek için aldığınız mamadan "lüks tüketim" vergisi alır.

devlet bütün bunlardan hariç olarak yol, hastane, okul, temiz su gibi mecbur olduğu hizmetler için vergi alır ama sonra sizden bu hizmetlerden yararlandığınız için "bedel" adı altında gene vergi alır...

ama devlet futbolcudan vergi almaz.

ama devlet sivasın doğusundan vergi almaz.

ama devlet siyasal erkin kankası sermayeden vergi almaz aksine cebine teşvikler doldurur.

ama devlet türkiyede faaliyet gösteren siyonist yeni dünya düzenci şirket ve kurumlardan - gönüllerinden kopan miktar dışında - vergi almaz...

çünkü sen evinde göt büyütmekten başka bir işe yaramayan cesaretsiz, aptal ve cahil bir kölesin...

ve bunlar daha iyi günlerin...
dünyada eşi benzeri görülmeyecek cezadır.

protest sanayici kekosunun da dediği gibi çöpler sahiplidir, belediyelerin malıdır. türkiye'de her sokakta geri dönüşüm kutusu olmadığından ya da insanlar kağıt, plastik ve şişe gibi şeyleri geri dönüşüm kutularına atacak bilince sahip olmadığından, bu gibi kağıt toplayıcılarına ihtiyaç vardır. bu ihtiyaç sayesinde de bazı insanlar sattığından para kazanır, bazıları daha ucuza mal alarak kar eder ve en önemlisi doğaya bir şeyler yeniden kazandırılır.

her toplum, kendi mesleğini yaratır. eğitimsiz ve geri dönüşümden bihaber ya da geri dönüşümü siklemeyen insanlar olduğu sürece, böyle bir meslek türü sürekli ihtiyaç olarak kalacaktır.

ceza vererek değil de insanları eğiterek yol almak lazım.
işsizlik yokmuş vasıfsız eleman varmış... Yersen!

Sen dönüp bir eğitim sistemine bak. Dünya sikime minare götüme adam yetiştirirsen vasıfsız adam olacaktır tabi piyasada. Beden gücüne dayanan bir sürü iş var bunun içinde vasıf gerekmiyor. Tabi liberal şunu istiyor bu vasıfsız sabah 8 de işe gelsin ben bunun sırtına bineyim akşama kadar köpek gibi çalıştırayım sonra asgari ücret vereyim. Mesaiye kalırsa onuda kılıfına uydurup öyle ödeyeyim. Sonra millet maaş beğenmiyor diye işsizliğe kılıf bulayım... Ne güzel istanbul.

Bugün vasıfsız eleman arayan belediyelere gitsin olmayan uzmanlıklar uydurup amcasının oğluna siktiği metresine iş sahası yaratan bir becerisi yeteneği olmadığı halde otopark mafyacılığı ile topladığı milyonlardan 3-4 lira maaşları saçan adamları destekleyenler bedeniyle emeğiyle çalışan adama vasıfsız diyor ve 3 lira istemesine çemkiriyor.

Tabi tuzu kuru olan kira düşünmeyen yakacak derdi olmayan paraya tapan adamlara bunlar tıraştır. Gerçeği bilirde işine gelmez.
halk düşmanlarının haklı bulduğu cezadır.

neymiş? kağıt toplayanlar vergi ödemiyormuş!.. topladıkları kağıtları sattıkları kişiler vergi ödemiyor mu? ödemiyorlarsa devlet değil misin, git al...

fakat üç kuruş için yağmur, kar altında dolaşan, pis çöplükleri karıştıran garibanlardan ne istiyorsun? onları da vergiye bağlayıp, kaçak saraya, kaçak kat çıkmak mıdır amaç?