bugün

sosyal eziklikten geliyor o suratsızlık.
bir saat kasiyerlik yaparsanız neden suratsız olduklarını anlarsınız. bir kerede insanları yargılamaya değil kavramaya ve sevmeye çalışın ulan ayılar.
niye geldin de beni yordun dercesine bakanları mevcuttur. neredeyse mağazaya geldiğin için suçluluk hissedersin o derece.
bazen tam tersidir.

en son kes yeter diye bağırma sınırınıza gelene kadar konuşan ve sırıtan türleri de var. ben de her şeyden şikayetçiyim be.
Kasiyerden korkmak bişey mi biz emlakçıdan korkuya ev kiraladık.
(bkz: markette para ödedikten sonraki poşet telaşı)
Sanki küfür yayını dinliyorlar o kulaklıklardan.
tam kasada aklınıza gelen unuttuğunuz bir ürün için az dur hemen geliyorum diyememektir.
Sanki küfür yayını dinliyorlar o kulaklıklardan.
heran yazar kasayı kafana geçirim şimdi bakışı ve almazsan alma diyen kaş kalkışı ile örneklenebilecek korkulardır.
para puanlarını kullanamamaktır.ona zahmet verdirmenin korkusudur.gerekırse aldıklarını elınde tasııp bı poset daha ısteyememektır.kartın lımıtının yetmedigini düsünemiyorum bile.
insanın kafasında, paramla rezil oluyorum, ne biçim iş anlamadım doğrusu, gibi lafların alış-veriş sonrası sürekli dönmesine neden olur, korkudan dışa vurumu olamamıştır bu lafların, iç ses olarak kalmıştır. oysa iki alış-veriş yapıp stres atılcaktık, neyse, sağlık olsun, bir şeyler unutmamışımdır inşallah, diye devem eder gider.
-POŞET VERiR MiSiNiZ
-VERDiM YA
-BiR TANE VERDiNiZ BEN BiR SÜRÜ ALIŞVERiŞ YAPTIM
-AL AL FAZLA KONUSMA
-E SEY KEM KÜM SAGOLUN.
-KAYBOL KAYBOL.. BAK HALA DURUYOR.
-aaa gazeteyi unuttum ben ya. (kasiyerle göz göze gelinir)şeyy, ıııı yok aslında almasam da olur. televizyon var hem değil mi?
müşteriye nasıl davranacağından bi haber kasiyerlerin tavrından dolayı yaşanılan memnuniyetsizliktir. o anı görmek istemez, alacağın varsa da bazen almaktan vazgeçersin.
isim vericem müsadenizle; kadıköy migrosta ve diada bolca bulunurlar. hatta bu kasiyerler müşterinin yanında birbirleriyle tartışmaktan hiç kaçınmazlar. poşet istersiniz, sadaka istemişsiniz gibi suratınıza bakarlar. cevaplarını alırlar elbette ama firmanın imajınıda zedelerler. tabiki herkes her an sırıtamaz, gülücükler dağıtamaz ama devamlı insanlarla muhatap olunan bir mesleğin varsa sorunlarını yüzüne yansıtamazsın, hele hele müşterilerine hiç.
naber demeye korktuğum insanlardır. malum karşılık vermezler rezil oluruz.
günün bütün yorgunluğunu ve sıkıcılığını müşteriden çıkaran tiplerdir.
doğru bir tespittir. sanki bedava mal alıyormuşsunuz gibi nefret dolu bakabiliyorlar bazen.
alışverişten sonra kasaya uğramak istememenin sebeplerindendirler kendileri. paraüstünü kasanın üzerine atarlar. iyi günler dersin bir şey demezler. bunların güler yüzlüleri yok mu tabi ki var ama bu kızlarımızdan da yok değil.