bugün

terör örgütü mensuplarının fırsat buldukça kullandıkları söylem. onlara göre karakollar yetersiz ve gençlerimiz boş yere ölüyor. askere evlatlarınızı göndermeyin veya siyasi baskı yaparak terörün üzerine gidilmesin diyorlar. bizler arasıra tsk'nın, iktidarın eleştirisini yapıyoruz. bizim amacımız ise terörün kaynağının baskı olduğu ve bunun demokratikleşme ile yok edilmesi. terörü destekleyenler bizimle aynı yönde söylem yaparmış gibi görünürken aslında askerlerimizin doğu topraklarımızı terörün insafına bırakmasını istiyorlar.

onların söylemleri ile aramızdaki fark biz terörün kaynağının devletin katı, insan haklarını tınmayan yapısı olduğunu ve bunun demokratikleşme ile ortadan kaldırılacağını ve kürt insanlarımızın artık çocuklarını terörün insafına bırakmayacağını söylüyoruz. yani demokratikleşmenin terörü besleyen yapıyı yok edeceğinden bahsediyoruz. teröristlerse kendileri üzerinden askeri baskının çekilmesi için askeri geri çekmemizi sağlamaya çalışıyor. terörle mücadele farklı şeydir terörü besleyen insan ve para kaynağını kurutmak farklı şey. teröristler terörle mücadelemizi engellemek için iktidarı ve tsk'yı suçluyor. muhalefet ise terörün kaynağını kurutacak demokratikleşmenin türkiye için lüks olduğunu savunuyorlar. muhalefete göre ülkede yaşayan her insanı vatandaşı kabul edip eşit haklar vermek türkiye'yi içinde bulunan yabancılara satmak oluyor. oysa hepimiz bu ülkede mutlu ve haklarımız eşit olsa birbirimize düşmeden yaşayabiliriz. türkiye bir tek türklerin değil ülke üzerinde yaşayan herkesindir. bu bazılarımıza ağır geliyor. solcu olduğunu söyleyen chp bile türkiye sadece türklerindir diyor. neyse konuya geri döneyim.

çoğunuzun yaşı oldukça genç ve hayallerle yaşıyorsunuz. geçmişten pek haberiniz yok veya size aktarılan kulaktan dolma fikirleri biliyosunuz. yaşınız ilerledikçe hayalleri bir kenara bırakıp gerçekleri yaşamaya başlayacaksınız. bu ülke otuz yıla yakındır terörle mücadele ediyor. çoğunuza akp döneminden önce terörün bittiğini, şehit sayımızın çok az olduğu söyleniyor ve akp'nin terörle yeterince mücadele etmediği için terör saldırılarının arttığı söyleniyor ve sizler de hakikaten rakamlara bakarak geçmişte terör nerdeyse sıfırlanmış diyerek buna inanıyorsunuz. hesap etmediğiniz şeyleri ben size söyleyeyim. elinizde böcek ilacınızla dolu bir tankınız var ve sene sonu hesap sorulduğunda böcekler aramızda kimseyi sokup öldüremedi, hala depomuz ful ilaç dolu diyorsunuz. bu bir başarı mıdır? tabi ki başarısızlık. sizin öldürmediğiniz böcekler çoğalarak derin yapılandırmalar içine giriyorlar ve güç topluyolar. yani terörle mücadele edilmeyen ve şehit vermemek uğruna terkedilen bir doğu-güneydoğu anadolumuz vardı. vatandaşlarımızı (kürt olması önemli değil) terör örgütünün kucağına terk ettik. çok az şehit verdik ama doğu anadolu kırsalı tamamen teröristlere terk edildi. merkezlere ise terör ile mücadele etmeyen valiler ve emniyet müdürleri gönderdik. kırsaldaki insan devletin gücünden çok teröristin gücünü gördü. terk ettiğiniz vatandaşınızı tekrar sahiplenmeniz kolay değil. mesela bir gaffar okkan örneği vereyim. öldüren pkk olmadığı kesin bir bilgi ve ona sahip çıkanlara bakarsanız kürt kökenliler. gaffar okkan'ın uygulamalarını bilen hiçbir türk ondan haz etmez. bir allah'In kulu ço-ıkıp da gaffar okkan'ı pkk öldürdü diyememiştir. düşünün diyarbakır emniyet müdürünü pkk ne kadar çok seviyor. o dönemin iktidarları koalisyon ortaklarıydı ve terör sorunu ile uğraşmayı, onu görmemek olarak yorumladılar. gönderilen valiler ve emniyet müdürleri oldukça müsamahakar oldular. diyarbakırspor'u diyarbakırspor haline getirip devlet eliyle 1.lige çıkardılar.

birçok üst düzey tsk yetkilimiz çıkıp şöyle bir açıklama yapıyor; "şu kadar şehit verdik ama başarılı bir operasyon oldu". bizler ise duygusal bir yapı ile "o kadar şehit vermişsin, kimseyi yakalayıp öldürememişsin bu nasıl başarı" diye şehitlerimize ağlıyoruz. tsk bize derdini anlatamıyor veya biz şehitlere bakmaktan onların dediğini şehitlerimizi adam yerine koymuyorlar gibi yorumluyoruz. aslında uzun süre sonra farkettim ki başarı dedikleri şey ülke dahilinde her karış toprağımıza olan saldırıları püskürtmek ve kontrol altına almak. yani her karış toprakta devletin varlığını sürdürmek ve bayrağımızı dalgalandırmak. bizlerin artık geniş düşünüp 28 şubat sürecinden sonra kurulan mesut yılmaz, ecevit ve hüsamettin cindoruk(anasol-d hükümeti) hükümetinin kuruluşu olan 30 haziran 1997'den 2003'e kadar terkettiğimiz topraklarımızı şehit vererek korumayı mı yoksa oraları terk edip şehit vermemeyi mi istiyoruz karar vermeliyiz. benim tercihim her zaman topraklarımızda varlığımızı sürdürmemiz. karakollarımıza istedikleri kadar yetersiz desinler o karakolu bekleyen insanlar olacaktır.

not olarak bir kez daha belirteyim. bu ülke geçmişinde iktidarları millete hoş görünmek için teröristlere topraklarını terk etti. bu şehit vermemeyi sağladı ise de teröristler oraları kendi toprakları olarak gördüler, bizi ve askerlerimizi işgalciler olarak değerlendirdiler. bir nevi kurtarılmış bölge ilan ettiler. bugün biz topraklarımızı geri almışsak ve saldırılara şehit vererek de olsa karşı koyuyorsak bu bir başarıdır. geçmişteki zayıf iktidarların yapmadığını yapan bir iktidar ve tsk var. çoğunuza göre terör arttı ve siyasi olarak bu iktidarı beğenmiyor olabilirsiniz. sizin inancınızdır saygı duyarım. ancak olay böyle değil. bir köpek var diye sokağınıza giremiyorsanız köpek beni ısırmadı diye sevinemezsiniz. köpek ısırsa bile o sokağa girip evinize yerleşeceksiniz. başarı ısırılmamak değil evinize girebilmektir. geçmişte çalıştığım şirket oralara mal gönderemezdi. ya teröristler gönderilen kamyonu soyar, ya zorla rüşvet alırlardı. hatta sırf teröristlere vermek için özel zarflar hazırlardık. mal gönderebilmek için kürt olan şoförler bulmaya çalışırdık. en sonunda oraya mal göndermeyi bıraktık. şimdi ayrıldığım şirket doğunun her bölgesine rahatça mal gönderebiliyor ve başına bir şey gelmiyor. terör saldırıları arttıysa bunun sebebi terörle mücadele edilmesidir. geçmiştekiler gibi mücadelenin terk edildiği zamanları hiç bir zaman geri istemiyorum. askeri olarak terör ile mücadele edilsin. siyasi olarak da teröristi besleyen kaynak kurutulsun.