bugün
- kızıl saç vs siyah saç9
- gece yazıp gündüz yazmayan erkek25
- karton toplayan çocuğun elleri17
- insan olmaya ceyrek kala15
- erkek dediğin efendi olmalı9
- anın görüntüsü19
- bir kadının bir erkeğe arkanda ben varım demesi12
- hangi sözlük yazarının tipini merak ediyorsunuz29
- samet akaydın17
- abdülkerim bardakçı15
- ülkesi abd ce işgal edilsin isteyen mal cemaatçi8
- larisalisa24
- iran'ın pkk'ya eğitim verdiği iddiası8
- manyak olmaya karar verdim11
- stanley termos16
- yazarların en büyük dilekleri14
- yaşamak için geçerli sebepler19
- gecenin şarkısı12
- köşeyi dönmek için yapılacaklar10
- kadınlar tipe bakmaz11
- ilim vs bilim9
- 22 haziran 2024 türkiye-portekiz maçı82
- arkadaşlar sınava çalışıyorum birşey diyor musunuz14
- incil çok uzun'ya okurken sıkılıyorum12
- gideon reid morgan jj27
- 4 karısı 2 kız arkadaşı olan işsiz adam8
- hacda aşırı sıcaktan 500 den fazla kişinin ölmesi12
- çıkma teklifi etmek24
- duşta işemek13
- kürtlerin dünya lideri olduğu gerçeği17
- sözlük yazarları nasıl eğleniyor13
- nihavend longa9
- michy batshuayi11
- ona bilmediği bir vergi önerisi yap14
- yalnızlığın anlaşıldığı anlar13
- en kaliteli türk kahvesi markaları12
- karşı cinste aranan özellikler15
- tacikistan'da başörtü takılması tamamen yasaklandı28
- hangi şarkı seni ağlatıyor22
- ucuz escort17
- donuz listesindekilerin yazdıklarının görünmemesi8
- milliyetçi olmamak14
- kürtlerin siklerinin daha büyük olması gerçeği16
- özlenen sözlük yazarları38
- mika raun ile sevişir misiniz11
- xdream12
- sari renkli seker8
- kız yazarların entryleri neden artı oy alıyor12
- küçükçekmece de öpüşen yaşlı amcalar22
- hiçbir erkeğin size laf atamaması12
terör örgütü mensuplarının fırsat buldukça kullandıkları söylem. onlara göre karakollar yetersiz ve gençlerimiz boş yere ölüyor. askere evlatlarınızı göndermeyin veya siyasi baskı yaparak terörün üzerine gidilmesin diyorlar. bizler arasıra tsk'nın, iktidarın eleştirisini yapıyoruz. bizim amacımız ise terörün kaynağının baskı olduğu ve bunun demokratikleşme ile yok edilmesi. terörü destekleyenler bizimle aynı yönde söylem yaparmış gibi görünürken aslında askerlerimizin doğu topraklarımızı terörün insafına bırakmasını istiyorlar.
onların söylemleri ile aramızdaki fark biz terörün kaynağının devletin katı, insan haklarını tınmayan yapısı olduğunu ve bunun demokratikleşme ile ortadan kaldırılacağını ve kürt insanlarımızın artık çocuklarını terörün insafına bırakmayacağını söylüyoruz. yani demokratikleşmenin terörü besleyen yapıyı yok edeceğinden bahsediyoruz. teröristlerse kendileri üzerinden askeri baskının çekilmesi için askeri geri çekmemizi sağlamaya çalışıyor. terörle mücadele farklı şeydir terörü besleyen insan ve para kaynağını kurutmak farklı şey. teröristler terörle mücadelemizi engellemek için iktidarı ve tsk'yı suçluyor. muhalefet ise terörün kaynağını kurutacak demokratikleşmenin türkiye için lüks olduğunu savunuyorlar. muhalefete göre ülkede yaşayan her insanı vatandaşı kabul edip eşit haklar vermek türkiye'yi içinde bulunan yabancılara satmak oluyor. oysa hepimiz bu ülkede mutlu ve haklarımız eşit olsa birbirimize düşmeden yaşayabiliriz. türkiye bir tek türklerin değil ülke üzerinde yaşayan herkesindir. bu bazılarımıza ağır geliyor. solcu olduğunu söyleyen chp bile türkiye sadece türklerindir diyor. neyse konuya geri döneyim.
çoğunuzun yaşı oldukça genç ve hayallerle yaşıyorsunuz. geçmişten pek haberiniz yok veya size aktarılan kulaktan dolma fikirleri biliyosunuz. yaşınız ilerledikçe hayalleri bir kenara bırakıp gerçekleri yaşamaya başlayacaksınız. bu ülke otuz yıla yakındır terörle mücadele ediyor. çoğunuza akp döneminden önce terörün bittiğini, şehit sayımızın çok az olduğu söyleniyor ve akp'nin terörle yeterince mücadele etmediği için terör saldırılarının arttığı söyleniyor ve sizler de hakikaten rakamlara bakarak geçmişte terör nerdeyse sıfırlanmış diyerek buna inanıyorsunuz. hesap etmediğiniz şeyleri ben size söyleyeyim. elinizde böcek ilacınızla dolu bir tankınız var ve sene sonu hesap sorulduğunda böcekler aramızda kimseyi sokup öldüremedi, hala depomuz ful ilaç dolu diyorsunuz. bu bir başarı mıdır? tabi ki başarısızlık. sizin öldürmediğiniz böcekler çoğalarak derin yapılandırmalar içine giriyorlar ve güç topluyolar. yani terörle mücadele edilmeyen ve şehit vermemek uğruna terkedilen bir doğu-güneydoğu anadolumuz vardı. vatandaşlarımızı (kürt olması önemli değil) terör örgütünün kucağına terk ettik. çok az şehit verdik ama doğu anadolu kırsalı tamamen teröristlere terk edildi. merkezlere ise terör ile mücadele etmeyen valiler ve emniyet müdürleri gönderdik. kırsaldaki insan devletin gücünden çok teröristin gücünü gördü. terk ettiğiniz vatandaşınızı tekrar sahiplenmeniz kolay değil. mesela bir gaffar okkan örneği vereyim. öldüren pkk olmadığı kesin bir bilgi ve ona sahip çıkanlara bakarsanız kürt kökenliler. gaffar okkan'ın uygulamalarını bilen hiçbir türk ondan haz etmez. bir allah'In kulu ço-ıkıp da gaffar okkan'ı pkk öldürdü diyememiştir. düşünün diyarbakır emniyet müdürünü pkk ne kadar çok seviyor. o dönemin iktidarları koalisyon ortaklarıydı ve terör sorunu ile uğraşmayı, onu görmemek olarak yorumladılar. gönderilen valiler ve emniyet müdürleri oldukça müsamahakar oldular. diyarbakırspor'u diyarbakırspor haline getirip devlet eliyle 1.lige çıkardılar.
birçok üst düzey tsk yetkilimiz çıkıp şöyle bir açıklama yapıyor; "şu kadar şehit verdik ama başarılı bir operasyon oldu". bizler ise duygusal bir yapı ile "o kadar şehit vermişsin, kimseyi yakalayıp öldürememişsin bu nasıl başarı" diye şehitlerimize ağlıyoruz. tsk bize derdini anlatamıyor veya biz şehitlere bakmaktan onların dediğini şehitlerimizi adam yerine koymuyorlar gibi yorumluyoruz. aslında uzun süre sonra farkettim ki başarı dedikleri şey ülke dahilinde her karış toprağımıza olan saldırıları püskürtmek ve kontrol altına almak. yani her karış toprakta devletin varlığını sürdürmek ve bayrağımızı dalgalandırmak. bizlerin artık geniş düşünüp 28 şubat sürecinden sonra kurulan mesut yılmaz, ecevit ve hüsamettin cindoruk(anasol-d hükümeti) hükümetinin kuruluşu olan 30 haziran 1997'den 2003'e kadar terkettiğimiz topraklarımızı şehit vererek korumayı mı yoksa oraları terk edip şehit vermemeyi mi istiyoruz karar vermeliyiz. benim tercihim her zaman topraklarımızda varlığımızı sürdürmemiz. karakollarımıza istedikleri kadar yetersiz desinler o karakolu bekleyen insanlar olacaktır.
not olarak bir kez daha belirteyim. bu ülke geçmişinde iktidarları millete hoş görünmek için teröristlere topraklarını terk etti. bu şehit vermemeyi sağladı ise de teröristler oraları kendi toprakları olarak gördüler, bizi ve askerlerimizi işgalciler olarak değerlendirdiler. bir nevi kurtarılmış bölge ilan ettiler. bugün biz topraklarımızı geri almışsak ve saldırılara şehit vererek de olsa karşı koyuyorsak bu bir başarıdır. geçmişteki zayıf iktidarların yapmadığını yapan bir iktidar ve tsk var. çoğunuza göre terör arttı ve siyasi olarak bu iktidarı beğenmiyor olabilirsiniz. sizin inancınızdır saygı duyarım. ancak olay böyle değil. bir köpek var diye sokağınıza giremiyorsanız köpek beni ısırmadı diye sevinemezsiniz. köpek ısırsa bile o sokağa girip evinize yerleşeceksiniz. başarı ısırılmamak değil evinize girebilmektir. geçmişte çalıştığım şirket oralara mal gönderemezdi. ya teröristler gönderilen kamyonu soyar, ya zorla rüşvet alırlardı. hatta sırf teröristlere vermek için özel zarflar hazırlardık. mal gönderebilmek için kürt olan şoförler bulmaya çalışırdık. en sonunda oraya mal göndermeyi bıraktık. şimdi ayrıldığım şirket doğunun her bölgesine rahatça mal gönderebiliyor ve başına bir şey gelmiyor. terör saldırıları arttıysa bunun sebebi terörle mücadele edilmesidir. geçmiştekiler gibi mücadelenin terk edildiği zamanları hiç bir zaman geri istemiyorum. askeri olarak terör ile mücadele edilsin. siyasi olarak da teröristi besleyen kaynak kurutulsun.
onların söylemleri ile aramızdaki fark biz terörün kaynağının devletin katı, insan haklarını tınmayan yapısı olduğunu ve bunun demokratikleşme ile ortadan kaldırılacağını ve kürt insanlarımızın artık çocuklarını terörün insafına bırakmayacağını söylüyoruz. yani demokratikleşmenin terörü besleyen yapıyı yok edeceğinden bahsediyoruz. teröristlerse kendileri üzerinden askeri baskının çekilmesi için askeri geri çekmemizi sağlamaya çalışıyor. terörle mücadele farklı şeydir terörü besleyen insan ve para kaynağını kurutmak farklı şey. teröristler terörle mücadelemizi engellemek için iktidarı ve tsk'yı suçluyor. muhalefet ise terörün kaynağını kurutacak demokratikleşmenin türkiye için lüks olduğunu savunuyorlar. muhalefete göre ülkede yaşayan her insanı vatandaşı kabul edip eşit haklar vermek türkiye'yi içinde bulunan yabancılara satmak oluyor. oysa hepimiz bu ülkede mutlu ve haklarımız eşit olsa birbirimize düşmeden yaşayabiliriz. türkiye bir tek türklerin değil ülke üzerinde yaşayan herkesindir. bu bazılarımıza ağır geliyor. solcu olduğunu söyleyen chp bile türkiye sadece türklerindir diyor. neyse konuya geri döneyim.
çoğunuzun yaşı oldukça genç ve hayallerle yaşıyorsunuz. geçmişten pek haberiniz yok veya size aktarılan kulaktan dolma fikirleri biliyosunuz. yaşınız ilerledikçe hayalleri bir kenara bırakıp gerçekleri yaşamaya başlayacaksınız. bu ülke otuz yıla yakındır terörle mücadele ediyor. çoğunuza akp döneminden önce terörün bittiğini, şehit sayımızın çok az olduğu söyleniyor ve akp'nin terörle yeterince mücadele etmediği için terör saldırılarının arttığı söyleniyor ve sizler de hakikaten rakamlara bakarak geçmişte terör nerdeyse sıfırlanmış diyerek buna inanıyorsunuz. hesap etmediğiniz şeyleri ben size söyleyeyim. elinizde böcek ilacınızla dolu bir tankınız var ve sene sonu hesap sorulduğunda böcekler aramızda kimseyi sokup öldüremedi, hala depomuz ful ilaç dolu diyorsunuz. bu bir başarı mıdır? tabi ki başarısızlık. sizin öldürmediğiniz böcekler çoğalarak derin yapılandırmalar içine giriyorlar ve güç topluyolar. yani terörle mücadele edilmeyen ve şehit vermemek uğruna terkedilen bir doğu-güneydoğu anadolumuz vardı. vatandaşlarımızı (kürt olması önemli değil) terör örgütünün kucağına terk ettik. çok az şehit verdik ama doğu anadolu kırsalı tamamen teröristlere terk edildi. merkezlere ise terör ile mücadele etmeyen valiler ve emniyet müdürleri gönderdik. kırsaldaki insan devletin gücünden çok teröristin gücünü gördü. terk ettiğiniz vatandaşınızı tekrar sahiplenmeniz kolay değil. mesela bir gaffar okkan örneği vereyim. öldüren pkk olmadığı kesin bir bilgi ve ona sahip çıkanlara bakarsanız kürt kökenliler. gaffar okkan'ın uygulamalarını bilen hiçbir türk ondan haz etmez. bir allah'In kulu ço-ıkıp da gaffar okkan'ı pkk öldürdü diyememiştir. düşünün diyarbakır emniyet müdürünü pkk ne kadar çok seviyor. o dönemin iktidarları koalisyon ortaklarıydı ve terör sorunu ile uğraşmayı, onu görmemek olarak yorumladılar. gönderilen valiler ve emniyet müdürleri oldukça müsamahakar oldular. diyarbakırspor'u diyarbakırspor haline getirip devlet eliyle 1.lige çıkardılar.
birçok üst düzey tsk yetkilimiz çıkıp şöyle bir açıklama yapıyor; "şu kadar şehit verdik ama başarılı bir operasyon oldu". bizler ise duygusal bir yapı ile "o kadar şehit vermişsin, kimseyi yakalayıp öldürememişsin bu nasıl başarı" diye şehitlerimize ağlıyoruz. tsk bize derdini anlatamıyor veya biz şehitlere bakmaktan onların dediğini şehitlerimizi adam yerine koymuyorlar gibi yorumluyoruz. aslında uzun süre sonra farkettim ki başarı dedikleri şey ülke dahilinde her karış toprağımıza olan saldırıları püskürtmek ve kontrol altına almak. yani her karış toprakta devletin varlığını sürdürmek ve bayrağımızı dalgalandırmak. bizlerin artık geniş düşünüp 28 şubat sürecinden sonra kurulan mesut yılmaz, ecevit ve hüsamettin cindoruk(anasol-d hükümeti) hükümetinin kuruluşu olan 30 haziran 1997'den 2003'e kadar terkettiğimiz topraklarımızı şehit vererek korumayı mı yoksa oraları terk edip şehit vermemeyi mi istiyoruz karar vermeliyiz. benim tercihim her zaman topraklarımızda varlığımızı sürdürmemiz. karakollarımıza istedikleri kadar yetersiz desinler o karakolu bekleyen insanlar olacaktır.
not olarak bir kez daha belirteyim. bu ülke geçmişinde iktidarları millete hoş görünmek için teröristlere topraklarını terk etti. bu şehit vermemeyi sağladı ise de teröristler oraları kendi toprakları olarak gördüler, bizi ve askerlerimizi işgalciler olarak değerlendirdiler. bir nevi kurtarılmış bölge ilan ettiler. bugün biz topraklarımızı geri almışsak ve saldırılara şehit vererek de olsa karşı koyuyorsak bu bir başarıdır. geçmişteki zayıf iktidarların yapmadığını yapan bir iktidar ve tsk var. çoğunuza göre terör arttı ve siyasi olarak bu iktidarı beğenmiyor olabilirsiniz. sizin inancınızdır saygı duyarım. ancak olay böyle değil. bir köpek var diye sokağınıza giremiyorsanız köpek beni ısırmadı diye sevinemezsiniz. köpek ısırsa bile o sokağa girip evinize yerleşeceksiniz. başarı ısırılmamak değil evinize girebilmektir. geçmişte çalıştığım şirket oralara mal gönderemezdi. ya teröristler gönderilen kamyonu soyar, ya zorla rüşvet alırlardı. hatta sırf teröristlere vermek için özel zarflar hazırlardık. mal gönderebilmek için kürt olan şoförler bulmaya çalışırdık. en sonunda oraya mal göndermeyi bıraktık. şimdi ayrıldığım şirket doğunun her bölgesine rahatça mal gönderebiliyor ve başına bir şey gelmiyor. terör saldırıları arttıysa bunun sebebi terörle mücadele edilmesidir. geçmiştekiler gibi mücadelenin terk edildiği zamanları hiç bir zaman geri istemiyorum. askeri olarak terör ile mücadele edilsin. siyasi olarak da teröristi besleyen kaynak kurutulsun.
güncel Önemli Başlıklar