bugün

her sene kış aylarında haber bültenlerinde gördüğümüz, hepimizin farkında olduğumuz şiddetli kar yağışını, şehrin herhangi bir yerine gidip, götü donarak büyük zorluk içinde bağıra bağıra anlatıp haber yaptığını zanneden embesil televizyoncudur.
kar yağışını entrye taşıyan yazarla aynı mantıkta olan muhabir.
işi zordur. zira mevsimsel bir olayı dünyanın en iyi haberiymiş edasıyla sunmak, gerekirse havanın soğukluğunu ispat etmek için çeşitli deneysel yöntemlere başvurmak, bir de üstüne üstlük tüm bunların ekrandan ne denli aptalca göründüğünü bilerek görevine devam etmek zorundadır.
bir de bunun kameraman modeli vardır:

(bkz: buz zemine pusu kuran serefsiz kameraman)*
(bkz: patinaj yapan araba görüntüleri) olmazsa olmaz.
soğuktan kıçı başı donacak muhabirdir.
Zavallı muhabirdir. Aslında haberin kendisi olmuştur farkında değildir.
bu haberin sonunda birde "bu duruma en çok çocuklar sevindi." cümlesi eklenir. evet bu duruma en çok sevinmi olabilir. ama senin bunu söylemen en çok beni üzdü bundan emin ol çok saygıdeğer haber muhabirim. lütfen ama lütfen diyorum, bir daha bu cümleyi kullanma.
felaket atmosferini vurgulamak için mümkünse rüzgarın en fazla hissedildiği bir mekanı seçmesi gereken ve mutlaka ağzını yüzünü kaşkolla sarması, kafasına 2 adet şapka geçirmesi, gereksin gerekmesin, lahana kıvamına gelmesi şart olan muhabirdir. ses tonunu da "soluk soluğa" moduna getirmeli, mikrofona bağırarak -güya- afet bölgesinden haber anlatmak ve nefes almakta zorlanmak arasında gidip gelmelidir.

misal; "evet...(burda hızlı hızlı nefes alıyor, veriyor) sayın seyirciler...(nefes molası)...şu an arkamda gördüğünüz gibi... (nefes) kar hayatı felç etmiş durumda...-felç etmek cümlesi mutlaka kullanılmalıdır- (nefes al, nefes ver) insanlar evlerine ulaşmak için... (nefes) bu sarp yollardan geçmek zorundalar...ve...gördğünüz gibi..."

bu görüntüler daha sonra haber bültenlerinin vazgeçilmezi olan felaket müziğiyle birlikte harmanlanıp, seyirciyi gaza getirmek, paranoyak etmek için kullanılacaktır.
bir an evet sadece bir an rtük olmasın ve o adamlar gerçekten içlerinden geçeni söylesin

*eee evet sayın seyirciler şu an götümüz donuyor. bu nası bi soğuktur amk. bir de iki saattir bekliyorduk kar yağsın diye. öncesi ayazdı aminim kulağa vursan kırılır o derece.
Mümkün oldukça en zor yerlere girmeye çalışan muhabir şeklidir. geneli, olayı dahada zorlaştırmak için kafasına şapka takmaz.
bu sene de çıktı bu muhabir piyasaya. kışın son, baharın ilk günleri. fakat trakya'da kar yağıyor. muhabirimiz edirne'de kar yağışında eldiveni takmış, bağıra çağıra anlatıyor, altında da kocaman manşet "kar yarın istanbul'da!".

peki ne oldu ertesi gün? istanbul'un yüksek yerlerine bile yağmadı kar.