bugün

yurdum, kara kışın gelmesiyle birlikte, soğuk havaya ve kara teslim olmuştur.

her kış mevsiminde olduğu gibi, başlığın kahramanı, kamerasını alarak kaygan kaldırımları ya da köprü basamaklarını mekan tutar. elinde kamerası, suratında yavşak sırıtmasıyla kamerasını kurar meydana ve avlarını beklemeye başlar.

her şeyden habersiz, istikametinde ilerlemekte olan zavallı yaya, az sora başına geleceklerin farkında değildir. tehlikeli bölgeye geldiğinde zaten kontrolünü kaybetmiştir; yere kapaklanır. o sırada bizim şerefsiz, çoktan kayda girmiştir bile.

gün boyu 20-25 kişinin, kayarak orasını burasını yarmasını izleyen kameraman, işini yapmış olmanın mutluluğuyla merkeze döner. ama insaniyet namına bir an için işini unutup, 'hooop bilader! aman diyim, bak çok pis kayıyor orası' demez, diyemez.

(bkz: şerefsiz)
işini profesyonelce yapması imkansız olan adamdır. dikkat edilirse, kayma ve düşme içerikli videolarda hep arkada bir fon müziği, bir efenkt, bir hede hödö var! hiç orijinal ses yok...
demek ki neymiş?
siz düşerken bu şerefsiz yarılıyor orada eminim! olmadı yerlerde sürünüyor. kaseti götürdüğünde de hoooooooop montaj, elemanın sesleri kesiliyor... biz ne izliyoruz? müzikli düşme görüntüleri...

(bkz: adilik yapma oğlum)