bugün

James Joyce'un ulysses'iyle yanyana konulma mertebesine eriştilmiş roman. yazarı Cabrera Infante'dir.
--spoiler--

Guillermo Cabrera Infante'nin baş yapıtı sayılan Kapanda Üç Kaplan, devrim öncesinde, Batista döneminin son kargaşalı günlerinde geçer. Gerçek­te, romanın başkahramanı, Havana kentinin gece yaşamıdır. Devrimin yaklaştığı günlerde, Cabrera Infante'nin kendilerini kentin kargaşalı yaşamına kaptırmış dil cambazı kafadarları, Havana gecesinde oradan oraya sü­rük­lenirler, yaşamın büyüleyici uç boylarında, bir daha asla var olmayacak bir döneme tanıklık ederler.

Cabrera Infante, birçok edebiyat eleştirmeninin, James Joyce'un Ulysses'i ile kıyasladığı bu benzersiz yapıtında, Mark Twain'in Amerikan ingilizcesi için yaptığını Küba ispanyolcası için yapmış, özellikle de Havana kentinde konuşulan gündelik dil ve argoyla bir edebiyat yapıtı yaratmıştır. Hem ülkesinden kopartılmış, hem de gençlik çağının özlemini çeken bir insanın anıları, anımsamaları çevresinde odaklanan Kapanda Üç Kaplan, geleneksel edebiyata meydan okuyan çağdaş bir anlatıdır.

Infante' yi edebiyat devleri arasına katan Kapandaki Üç Kaplan'da Batista'nın devrilişinin öncesindeki Havana gece yaşamı anlatılır. Alaycı bir dilin kullanıldığı roman bir dizi monologdan oluşur: Sık sık argoya, cinaslara ve sözcük oyunlarına başvurulur. Dinamik, panoramik bir üslupla maddi ve manevi karmaşaya düşen bir toplumdan kesitler verilir. Bu toplumda dil de acayipleşir ve yeni iletişim yolu arayan insanlar tarafında yeniden biçimlendirilir.

Kimi eleştirmenler, Infante'nin karakterlerinin 'kaos içinde düzen, değişim diyarında değişmezlik, sınırlamalar dünyasında sınırsızlık' arayışlarına dikkat çekerler. Ve Kapanda Üç Kaplan'ı Güney Amerika'dan çıkan en önemli çağdaş romanlardan biri olarak kabul ederler.

'Kapanda Üç Kaplan büyük şehrin karmaşasına baktığında onda bir dil şöleni gören modern roman klasiklerinden. Tristram Shandy' den bu yana yazılmış en gülünç, en eğlenceli, en matrak ve sıradışı romanlardan biri.' (Orhan Pamuk)

''Joyce' un Ulyses' inden sonra, hiçbir romancı bu denli özel bir dil ve bu denli yetkin bir labirent kuramaz, sanılmıştı. Oysa bu tehlikeli serüveni göze alma cüreti gösteren, üstelik bu cüretle düz orantılı bir başarı grafiği çizen birkaç romancı oldu dünyada: Sek sek ile Cortazar, Mobil Butor, Harfler ile John Bart, Hayat Kullanım Kılavuzu Perec, Christophe ve Yumurtası'yla Fuentes ilk akla gelen örnekler. Gene de Joyce'a en yakın örnek, bir dil çılgını olan Infance'nin olağanüstü Kaplanlar'ı sanıyorum.' (Enis Batur)

--spoiler--