bugün

kamasutraymış,haltetmiş o hintliler! bizim osmanlı amcalarımız öyle bi kitap yazmışlar ki zamanında, kamasutra önsöz olarak dahi o kitapta kendine yer bulamaz, cinsellik bütün detaylarıyla babanın oğula öğüt vermesi gibi bir anlıtam tarzıyla ancak bu kadar güzel anlatılabilir, bu bahname isimli kitabın varlığını yeni öğrendim, eğer kitabı bir yerlerde bulup satın alırsam daha fazla detay paylaşacağım sizlerle,aşağıdaki yazı bir websitesinden alıntıdır, tadını çıkarın arkadaşlar.

................................................................................
Günümüz düşünürleri ve yazarları kitaplarla güzel kadını anlatmak için boşa kafa yorup, ter döküyor. Ama astronom Nasıreddin- i Tusi, 700 yıl önce en ince ayrıntısına kadar cinsel bilgileri nasıl anlatmış bir bakın,
Bilim tarihinin en büyük astronomlarından Tusi'nin 13. yüzyılda Farsça yazdığı "Bahname" yani "Cinsel Bilgiler Kitabı", Türkçe dahil bir çok dile çevrilmiş ve bir çok kitaba da kaynak olmuş. işte sadece öpüşme ile ilgili küçük bir örnek,

ey oğul! bil ki, avratla oynaşmanın ilk ve en basit yolu busedir. buse gerçi bir çok kapının anahtarıdır ama kilidi açmanın da yolu vardır. ilk seferde şiddetli bir buse, avradı korkutup kaçırır. iyisi mi, sen hafifinden başlayarak şiddetliye doğru gidesin ama buseni israf etmeyesin. zira israf her seyde olduğu gibi busede de haramdır.

ve şimdi ey oğul! kadının öpülecek yerleri alnı, yanakları, gözleri, memeleri ve ağzının içidir. aslında sadece bu kadar da değildir ve oynak olan her yer öpülebilir. uyluklarına, kollarına, göbeğine ve diğer yerlerine buse kondurabilirsin.

aşık ile maşuğun (kadın) birbirlerinin dudağına tatbik ettikleri buseler on çesittir:

iki aşık, dudaklarını birbirlerinin dudakları üzerine yerleştirerek hafifçe öpeler. her avrat, ilk defasında böyle öpülür ve buna "itibari buse" derler.

avrat gözlerini kapaya, ellerini aşığının avuçlarına koya ve dilinin ucuyla herifin dudaklarına temas eyleye. buna "mümasi buse" derler.

herifle avrat dudaklarını çok kısa ama defalarca temas ettireler ve bu esnada mırıltı gibi sesler çıkartalar. buna "müstakim buse" derler.

kadın, herifin alt dudağını kendi dudakları arasına ala, sıkıştıra ve sert bir hareketle ağzının içine çeke. buna "müteharrik buse" derler.

erkek avradın üst dudağını öptüğü sırada avrat da erkeğin alt dudagını öpe. bu buse gayet zordur ama ziyadesiyle zevk verir. ismine, "üst dudak busesi" derler.

herifle avrat kafalarını birbirlerine dogru uzatalar. vücudları asla değmeye ve sadece dudakları temas eyleyerek buse konduralar. buna "mail buse" derler.

aşıklardan biri eliyle diğerinin kafasını kendisine doğru döndüre ve öteki eliyle de çenesini yakalayıp buse kondura. buna "dönmedolap" derler.

aşık yahut maşuk, diğerinin alt dudağını parmağıyla tutup çeke, kendi dudakları arasına alıp şiddetle sıka ve sonra biraz bekleyip buse kondura. buna "sedit buse" derler.

avrat veya herif, maşukun iki dudağını birden kendi dudakları arasına ala ve hafifçe ısıra. buna "tekme busesi" derler.

tekme busesi konduran aşık, bu sırada dilinin ucuyla maşukasının dişlerine veya damağına şiddetle temas ede. buna "dil kavgası" derler.
.................................................................................
Astronom Nasıreddin-i tusi tarafından 13. yüzyılda farsça olarak kaleme alınmıştır.
işte Tusi'nin "Güzel kadın tarifi".

Avradın dört nesnesi kara gerek. Saçı, kaşı, kirpiği ve gözünün karası.

Avradın dört nesnesi kızıl gerek. Dili, dudağı, yanakları ve avurdları.

Avradın dört nesnesi yuvarlak gerek. Yüzü, gözü, topukları ve bilekleri.

Avradın dört nesnesi uzun gerek. Boynu, burnu, kaşı ve parmakları.

Avradın dört nesnesi hoş kokulu gerek. Burnu, azası, eli, kolu, koltuk altları ve ayakları.

Avradın dört nesnesi geniş gerek. Alnı, göğsü, gözleri ve butları.

Avradın dört nesnesi dar gerek. Ağzı, göbek deliği, kulak delikleri ve burun delikleri.

Avradın dört nesnesi küçük gerek. Ağzı, elleri, ayakları ve kulakları.

Ve dahi avradın başı ne büyük ola ne de küçük ola. Ve boynu ne uzun ne de kısa ola. Ve eti yuvarlak ola.

Ve benzi de ak ola veyahut kaz benizli veya karayağızın güzeli ola.

Ve teni de pembe ola.

Ve saçı sık ve uzun ola. Zira saç avratların yüz suyudur.

Güldüğü vakit güzel ola. Zira avradın gülüşünün hoşluğu, diğer özelliklerinden önce gelir.

Ve gözlerinin karası çok ola. Kaşları çatık ola.

Ve yürüdüğü zaman, kalçasının etleri titreye.

Huyu tatlı ola, sözü tatlı ola ve yumuşak ola.

işte bu özelliklere sahip avrat güzelliğinin olgunluğuna ulaşmış demektir.