bugün

her şeyden önce şunun bilinmesi gerekir ki efendim: akşam saatlerinde asla ve asla kahve falı bakılmaz. bildiğin uğursuzluk getirir. güneş ışıklarının kaybolmamış olması lazım fal bakabilmek için. yoksa kıçınızda çıban bile çıkabilir. stresten, yağlı cildinizden, kıldan tüyden bilmeyin sonra çıbanı. sizin suçunuz. ahşamunan fal baktırmışsınız.

kahve falı, fincan saat yönünde çevrilerek bakılır. eğer tersine çevirirseniz bakanın söyledikleri tam tersine çıkar. misal falı bakan kişi fincanı tersten döndürerek: "ay gülcan sana doğru kabaran bişey var nihahahaha" esprisi yaparsa, ki kesin yapar... mal çünkü, o zaman bilin ki size doğru kabaran değil; tam tersi içine göçen bişey olacaktır. artık üzülür müsünüz sevinir misiniz ona da bilemem. sizin tercihiniz.

kahve falı bakan kişi, baktığı fal karşılığında sizden maddi anlamda herhangi birşey istememelidir. sizden bir çıkarı olmamalıdır. aksi takdirde bakılan falın hiç bir hükmü kalmaz. sadece kahve falı için değil, tüm fallar için geçerli olan kural şudur ki: bir falcı fal yeteneğinin karşılığını alamaz. alırsa falcılığından ödün verir. onun fal bakma yeteneğinin ederi ödenemez çünkü. trilyonlar verilse de ödenemez. fal bakmak gönülden gelen; hissiyatla yapılan bir eylemdir. dolayısıyla camekanlarında "kahve falı 5 lira tarot 10 lira! homoseksüel falcımız da var tıpkı keto kibin!!!" tarzı ilanlar asan kafelere rağbet etmeyiniz. gereksiz.

yine kahve falı bakan kişinin mümkünse sizi hiç tanımaması en iyisidir. fal olayına kişisel duyguları, sevinçleri hüzünleri, hoşlantıları, nefretleri karıştırmak doğru değildir. ev sahibiniz tiyanet hanım'a gidin kırk kere fal baktırın; "ay başına doğru hanenizden yüklü miktarda para çıkıcak. böyle üç tane paketnen para. bohça bohça. misal üç aylık kira" gibi ifadelerden başka bişey duyamazsınız. hoşlandığınız kız fincanınızda hiç kısmet görmez. can düşmanınız iki vakte kadar takımınızın küme düşeceği yolunda öngörülerde bulunabilir. neticede yine sonuç alamazsınız. uğraşmayın.

fal baktırmak istediğiniz kişi fal bakmaya o an için gönüllü değilse hiç boşuna baktırmayın. bildiğiniz sallar. tatmin olmazsınız. hem kendinizi hem beni yormayın. pardon... yani fal bakanı yormayın. adam olun len! burdaki "adam olun len" i de yukarıdaki iğrenç kabarma esprisinin mimarı şahan gökbakar'ın gül hatrına kullanıyorum. o kadar malzeme oldu fal muhabbetlerime. hakkı geçmesin.

ha yeri gelmişken; fal bakan kişiye lütfen: "ay bana doğru kabaran bişi var mı" diye sormayın. kafanız gözünüz yarılabilir. hem erkekseniz zaten sormayın. mal mısınız oğlum? allah allah ya.

fincanı açtırmadan önce hangi elinizle yazıyosanız o elinizin tam yanında bulunan elinizin işaret parmağıyla fincanın tepesine basıp bir dilek tutun. kaderinize en yakın olduğunuz an kardeşim. mum üflerken dilek tutmaktan daha mantıklı. üstelik tutup tutmayacağını da fincanın gidişatından öğrenebilirsiniz. var mı bir adet pastanın gidişatı? yok.

fincanın üstüne söz konusu zavallı fincanı soğutma namına yüzük, bozuk para, göbecikteki metal piercing, kulaktaki kilise çanı maketi kıvamındaki küpe gibi eşyaları koymayın. kaderinize müdahale etmeyin. sabırlı olun. acelemiz yok.

allahaşkına ve allahaşkına... bak lütfen diyorum... türk kahvesinden başka kahve çeşitleriyle fal bakmaya çalışmayın. kolombiya kahveleriniz, ırısh creamleriniz, latte çekirdekleriniz, frappuccino kremalarınız size geleceğiniz hakkında bilgi vermez. hele okul kantinlerinde üçü bir aradaların, ikisi beri deredelerin, biri kıyıda köşede kalmışların kalıntılarıyla bağıra çağıra fal bakmayın. hayır uğursuzluğundan, kıçtaki olası çıbandan endişe etmiyorum. komik oluyosunuz. onu diyorum.

son olarak... fincanın tabağını da unutmayın fal bakarken. yakın gelecekten haber verir. fincan da desensiz olsun mümkünse. kafanızı kırmiim.

saygı ve/veya sevgi.
(bkz: götünden atmanın incelikleri)