bugün

"Kafka: minör bir edebiyat için."

Deleuze ve felix guattari tarafından yazılan, Fransa'da 1975 yılında yayınlanan, türkçeye ise 2015 yılında çevrilen ve dedalus kitap tarafından yayınlanan kitap.

Kafka üzerinden minör edebiyatın oluş'unu anlatıyor kitap daha çok. Ve pek tabii Kafka üzerine pek çok anekdot içeriyor.

Kafka üzerine doğru bildiğimizi sandığımız şeyleri sorgulatacak, hatta yıkacak türde şeyleri de içinde barındırıyor kitap.

"Kafka'yı benimsemenin yalnızca iki ilkesi vardır: bir tuzak ya da bir sirk gibi öne sürdüğü soytarıca bildirilerine rağmen ve bu bildiriler dolayısıyla, derin bir neşeyle, bir yaşama sevinciyle dolu, güleç bir yazardır Kafka. Baştan aşağı siyasal bir yazardır, gelecekteki dünyanın kâhinidir, çünkü yepyeni bir düzenlenme içinde birleştirebileceği iki kutba sahip gibidir: odasına çekilmiş bir yazar olmadığı gibi, odası onun için bir tür çifte akım kaynağı işlevi de görmektedir: Oluşmakta olan gerçek düzenlemelere bağlanmış, gelecek vaat eden bir bürokrat akımı; ve sosyalizme, anarşizme, toplumsal hareketlere bağlanmış, günün havasına en uygun tarzda bir kaçış içinde olan bir göçebe akımı. Kafka'da yazı, yazının önceliği tek bir şeyi gösterir: kesinlikle edebiyatı değil; yasaların, devletlerin, rejimlerin üstünde, sözcelemin arzuyla bir olduğunu gösterir. Oysa sözcelemin kendisi her zaman tarihseldir, siyasal ve toplumsaldır. Bütün mercileri sorgulayan bir mikro-siyaset, bir arzu siyaseti. Arzu açısından bakıldığında, kafka'dan daha gülünç, daha neşeli bir yazar bulmak olanaksızdır; sözce açısından bakıldığında, ondan daha siyasal, daha toplumsal bir yazarın olmadığı görülür. Dava'dan başlayarak, her şey kahkahadır. Felice'ye Mektuplar'dan başlayarak, her şey siyasaldır."

" 'Metaforlar beni edebiyatta umutsuzluğa düşüren pek çok nedenden biri.'
Kafka, her türlü metaforu, simgeciliği ve anlamlandırmayı da, her türlü adlandırma gibi, bilinçli olarak öldürür. Metamorfoz(dönüşüm), metaforun karşıtıdır. Artık ne gerçek anlam ne de mecazi anlam vardır, yalnızca sözcük yelpazesinde hallerin dağılımı vardır. Şey ve diğer şeyler, yalnızca kendilerine ait kaçış çizgisini izleyerek yersizyurtsuzlaşmış olan ses ya da sözcüklerin kat ettikleri yoğunluklardır artık. Bir hayvanın davranışıyla, insan davranışı arasında var olan benzerlik değildir söz konusu olan, hele sözcük oyunu hiç değildir. Artık ne insan ne de hayvan vardır; çünkü her biri, diğerini, akımların birleşmesiyle, tersine çevrilebilir yoğunluklar sürekliliği içinde yersizyurtsuzlaştırır."